6

"Ki, o bana vâris olsun. Yâkûb hanedanına da vâris olsun. Rabbim! Onu hoşnut olduğun biri kıl!"

A- "Ki, o bana vâris olsun. Yâkûb hanedanına da vâris olsun."

Yani ilim, din ve peygamberlikte benim mirasımı yaşatsın. Zira peygamberler, miras olarak mal bırakmazlar. Nitekim Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

"Biz peygamberler zümresine vâris olunmaz; bizim bıraktığımız mal, sadakadır."

Diğer bir görüşe göre ise, yani İsrail Oğulları âlimlerinin reisliğinde bana vâris olsun, demektir. Zira Hazret-i Zekeriyyâ, o devirde âlimlerin reisi idi. Hazret-i Zekeriyyâ'nın (aleyhisselâm) karısı, Hazret-i Meryem'in annesinin kız kardeşi idi.

Burada zikredilen Yâkûb, bir görüşe göre, Yâkûb Bin İshâk Bin İbrâhîm'dir (aleyhisselâm). Kelbî ile Mukaatil'e göre ise, bu Yâkûb, Süleyman'ın neslinden İmrân Bin Mâsânin kardeşi Yâkûb Bin Mâsân'dır.. Hazret-i Yâkûb ailesi, Hazret-i Yahya b. Zekeriyyâ'nın dayıları idi.

Kelbî diyor ki: "O zaman Mâsân oğulları, İsrail Oğullarının reisleri ve hükümdarları idiler ve Zekeriyyâ da, İsrail Oğulları âlimlerinin reisi idi. İşte bunun için Hazret-i Zekeriyyâ, bir oğlunun olup âlimlerin riyasetini kendisinden ve İsrail oğullarının hükümdarlığını da Mâsân Oğullarından miras almasını istedi."

B- "Rabbim! Onu hoşnut olduğun biri kıl!"

Yani ey Rabbim! Onu, sözlerinden ve davranışlarından hoşnut olduğun iyi bir insan kıl!

6 ﴿