10

"Zekeriyyâ dedi ki: "Rabbim! Bu hususta bana bir işaret ver!" Allah buyurdu ki: "Sana işaret, sapasağlam olduğun halde üç gün ve üç gece insanlarla konuşamamandır."

A- Zekeriyyâ dedi ki: "Rabbim! Bu hususta bana bir işaret ver!"

Yani ey Rabbim! Dileğimin tahakkuk edeceğine ve hamilelik gerçekleşeceğine delâlet eden bir işaret bana ver!

Hazret-i Zekeriyyâ'nın bu isteği, kimilerinin dediği gibi, müjdeyi pekiştirmek ve tahkik etmek için değildir. Çünkü bu, peygamberlik makamına yakışmaz.

Bu istek, ancak hamileliğin başlangıcını tarif etmek içindi Zira müjde, tayinsiz ve mutlak idi. Ve hamilelik de, bilinmeyen gizli bir hâdise idi. İşte bundan dolayı Hazret-i Zekeriyyâ, o büyük nimetin sürecinin başlamasından itibaren onu şükür ile karşılamak ve şükrünü, mutat olarak anlaşılıncaya kadar geciktirmemek için, Allah'ın (celle celâlühü) kendisini ona muttak kılmasını istedi. Nitekim Âl-i İmrân sûresinde de bu noktaya işaret edildi. Kaldı ki, Hazret-i Zekeriyyâ'nın bu isteği, müjdeden uzun bir zaman geçmiş olmasından sonra olması lazımdır.

Çünkü rivâyet olunuyor ki, Hazret-i Yahya, Hazret-i İsa'dan altı ay, yahut, üç sene büyüktü. Ve hiç şüphe yok kı, Hazret-i Zekeriyyâ'nın duası, Hazret-i Meryem'in çocukluğunda olmuştu. Zira "işte orada Zekeriyyâ, Rabbine yalvardı..." (Âl-i İmrân: 38) âyetinden de anlaşılmaktadır. Ve Hazret-i Meryem de, on yaşında veya on üç yaşında iken Hazret-i İsa'yı doğurmuştur.

B- "Allah buyurdu ki: "Sana işaret, sapasağlam olduğun halde üç gün ve üç gece insanlarla konuşamamandır."

Yani senin yaratıksın, bedeni uzuvların sapa sağlam iken ve sende dilsizlik ve dil arızası şaibesi yok iken ve sen Zikir ve tesbihe muktedir olduğun halde, üç gün ve üç gece insanlarla insanların sözleriyle konuşamamandır.

10 ﴿