FURKÂN SÛRESİ

Bu sûre, Mekke'de nazil olmuştur; 77 âyettir.

1

"Bütün âlemlere uyarıcı olsun diye kuluna (Muhammed'e) Furkan'ı indiren Allah, mübarektir."

Mübarek kelimesinin kökü olan bereket, maddî ve manevî nemâ ve ziyâde, bir de bol hayır ve hayrın devamı demektir. Bu makama en uygun olan birinci mânaya göre, bunun Allah'a (celle celâlühü) isnat edilmesi, Allah'ın, zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde Kendisinden başka her şeyden yüce olması ve ezcümle mucize olan, Allah'ın, yüce sân ve sıfatlarının yüceliğini, fiillerinin hikmetler ve maslahatlar esası üzerine bina edildiğini ve halel şaibesinden tamamen temiz olduğunu ifâde eden Kur’ân-ı Kerîm'in indirilmesinde de yüce olması itibariyladır. İkinci mânaya göre ise, Allah'ın, yaratılmışlara bol feyizleri ve özellikle de insana olan çeşitli hayırları ve ezcümle bütün dinî ve dünyevî hayırları içeren Kuranın indirilmesi itibarıyladır.

Furkan, mastar olup iki şeyi birbirinden iyice ayıran demektir. Kur’ân'a bu vasfın verilmesi, hükümleriyle hak ile batılı birbirinden tamamen ayırdığı, yahut îcaziyla, haklı ile haksızı birbirinden ayırdığı içindir, yahut haddi zâtında veya indirilmesi sırasında bölümleri birbirinden ayrı kılındığı içindir.

Peygamberimizin kul unvanıyla zikredilmesi, onu şereflendirmek ve onun, kulluk mertebelerinin en yükseğinde bulunduğunu bildirmek ve Hıristiyanların iddiasını reddetmek konusunda peygamberin de, ancak kendisini gönderenin kulu olduğuna dikkat çekmek içindir.

Uyarıcı olan ya Peygamberimizdir, ya Furkandır. Müjdeci olduğu zikredilmemiş, çünkü bu kelâmın siyakı, kâfirlerin ahvali hakkındadır.

1 ﴿