7"Yine dediler ki: "Bu ne biçim peygamber? Bizim gibi yemek yiyor; çarşılarda gezip dolaşıyor! Ona bir melek indirilip de kendisiyle birlikte uyarıcı olmalı değil miydi!" A- Yine dediler ki: "Bu ne biçim peygamber? Bizim gibi yemek yiyor; çarşılarda gezip dolaşıyor!" Burada kendisine Kur’ân'ındirilmiş olan Peygambemrıizin (sallallahü aleyhi ve sellem) hususıyetleriyle ilgili cinayet mertebesindekihatak anlayışları anlatılmaktadır. Onların, Peygamberimize peygamber demeleri istihza yoluyladır. Nitekim Fir’avun’un, "Size gönderilen peygamber, hiç şüphesiz delidir." (Şuarâ: 27) demesi de bu kabildendir. Onlar bu sözleriyle demek istiyorlar ki; eğer bu zâtın iddia ettiği peygamberliği doğru ise, o halde niçin onun hali bizimkinden farklı değildir? Onların bu görüşleri, onların ancak şaşkınlığından, akıl eksikliğinden ve madde âlemine kusurlu bakmalarından ileri gelmektedir. Zira peygamberlerin, başkalarından farklı ve ayrıcak olmaları, cismanî şeylerle değil, fakat ruhanî şeylerledir. Nitekim "De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım; şu var ki bana, İlâhınızın bir tek İlâh olduğu vahiy olunmaktadır B- "Ona bir melek indirip de kendisiyle birlikte uyarıcı olmak değil miydi!" Yani ona kendi gerçek suretinde ve melektik haliyle bir melek indirilip de... Kâfirler, önce Peygamberimizin, yemek, içmek ihtiyacı oknayan bir melek olmasını teklif ediyorlardı; sonra bunda vazgeçip ondan daha hafif bir teklif olarak kendisine bir melek indirilip de onu tasdik etmesini ve uyarıcılıkta ona destek olmasını teklif ettiler. |
﴾ 7 ﴿