21"Bize kavuşmayı ummayanlar dediler ki: "Bize melekler indirilmeliydi, yahut Rahibimizi görmeliydik." Yemin olsun ki, onlar, kendileri hakkında kibre kapılmışlar ve azgınlıkta pek ileri gitmişlerdir." Bundan önce bazı bâtıl hâlleri beyan edildikten sonra burada da, diğer bazı bâtıl sözleri hikâye edilmekte ve neden bâtıl oldukları beyan edilmektedir. Allah'a kavuşmaktan murat, ya tekrar dirilmek ve huzuruna toplanmaktır, yahut Allah'ın hesabına kavuşmaktır. Nitekim diğer bir âyette, de şöyle denilmektedir: "Kadar ben hesabımla karşılaşacağımı bitiyordum." Onların Allah'a kavuşmayı ummamalarından murat da, bunu hiç beklememeleridir. Çünkü onlar, tekrar dirilmeyi ve âhiret hesabını tamamen inkâr etmektedirler. Yoksa ondan murat, onların, Allah'a güzel bir şekilde kavuşmayı ummamaları ve kötü kavuşmadan korkmamaları da değildir. Zira bunların olmaması, onların içinde bulundukları azgınlığı, kibri, tekrar dirilmeyi ve hesabı doğrudan doğruya gerektirmemektedir. Yani sözlerinin gerektirdiği kötü azapla, sonuçlanan bize, yahut hesabımıza dönmeyi beklemeyenler dediler ki; Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) doğru olduğunu bize bildirecek melekler bize indirilmeliydi. Diğer bir görüşe göre ise, yani melekler, peygamberliği bize indirmeliydi, demektir. Nitekim "yahut Rabbimizi görmeliydik" cümlesine münâsip olan mâna da, bu ikinci görüştür. Çünkü her iki söylem de, onlarin kibir ve azgınlıkta pek aşırı olmalarından kaynaklanmaktadır. Nitekim "Yemin olsun ki onlar, kendileri hakkında kibre kapılmışlardır" cümlesi de bunu bildirmektedir. Yani onlar, peygamberlik konusunda kendi nefisleri hakkında kibre kapılmışlar da, nihayet bu son derece çirkin olan sözü ağızlarına almaya cüret etmişler ve zulüm ile azgınlıkta son derece ileri gitmişlerdir. Nitekim Resûlüllah ve melek aracilığı olmaksızın Allah ile ilişki kurmak mertebesine ermeyi ummuşlar. Nitekim diğer bir âyette de: "Allah, bizimle konuşmalı değil miydi?" Ve onlar, sağır dağların bile, karşısında secdeye kapandıkları kahir mucizelerle iktifa etmemişler de, anlamsız teklifler için her yola başvurmuşlar. Hattâ onların habis nefisleri, hiçbir ümmetin gözlerinin görmediği; himmetlerinin erişemediği ve ancak eski peygamberlerden ulü'l-Azm peygamberlerin nail oldukları pek yüksek şeyleri umut etmiştir. Bu İlâhî kelâm, onların hallerinin son derece çirkin olduğuna açıkça delâlet etmekte ve kibirleri ile azgınlıklarından taaccübü de zımnen bildirmektedir. |
﴾ 21 ﴿