21"O, ya bana mutlak ve muhakkak apaçık bir delil getirecek yahut mutlak ve muhakkak ona şiddedi bir azap ile azap edeceğim yahut da mutlak ve muhakkak boğazlayacağım onu!" Yani Hüdtiüd, hiç şüphesiz ya bana özrünü apaçık gösteren bir delil getirecek yahut hemcinslerine ibret olması için hiç şüphesiz ona şiddetli bir azap ile azap edeceğim, yahutda onu boğazlayacağım. Bir görüşe göre, Hazret-i Süleyman'ın kuşları cezalandırması, tüylerim yolup onları tüysüz olarak güneşe bırakmakla olurdu. Diğer bir görüşe göre ise, kuşu zıddı olan diğer bir kuşla aynı kafese koymakla olurdu. Bir diğer görüşe göre ise onu sevdiğinden ayırmakla olurdu. Rivâyet olunuyor ki, Süleyman (aleyhisselâm), Beytül Makdis binasını tamamladıktan sonra cemaatiyle beraber Hacca hazırlandı ve Harem'e (Mekke'ye) varıp dilediği kadar orada kaldı. Orada kaldığı sürece her gün beş bin deve, beş bin sığır ve yirmi bin koyun kurban kesiyordu. Sonra Yemen'e gitmek üzere sefere azimet etti. Hazret-i Süleyman, sabah erkenden Mekke'den çıkıp Süheyl yıldızını önüne alarak yola devam etti ve nihayet kuşluk vakti Sana'ya vardı. İşte kuşluk vaktine kadar aldığı yol, bir aylık yol idi. Yemen'de yeşıiliğini pek beğendiği güzel bir arazi gördü ve yemek yeyip namaz kılmak ıcin oraya indi. Fakat orada su bulamadı. Hüdhüd de Süleyman peygamber'e su kılavuzluğu yapıyordu. Hüdhüd, tıpkı cam kabın içindeki su gibi toprağın altındaki suyu görüyordu. Hüdhüd, suyu keşfedince, Hazret-i Süleyman'ın emrindeki cinler de, deriyi yüzer gibi, o suyun üstündeki toprağı yüzüp suyu çıkarıyorlardı. İşte Hüdhüdün kayıp olması bunun içindi. Süleyman konaklayınca, Hüdhüd havalanmış ve yerde başka bir Hüdhüd görünce yanına inip Süleyman'ın (aleyhisselâm) hükümdarlığını ve kendisine teshir edümış her şeyi ona anlatmış; diğer Hüdhüd de ona Belkis'ın hükümdarlığını ve emrinde on iki bin kumandan bulunduğunu, her kumandanın da emrinde yüz bin kişilik bir ordu bulunduğunu anlatmış. Hüdhüd de, yerli Hüdhüdün anlattıklarını bizzat görmek için onunla beraber gitmiş ve ancak ikindiden sonra dönebilmişti. İşte bundan sonraki âyet bunu anlatmaktadır. |
﴾ 21 ﴿