25

"Şeytan böyle yapmış ki, göklerde ve yerde gizli bulunanları açığa çıkaran, gizlediklerinizi de, açıkladıklarınızı da bilen Allah'a secde etmesinler."

Yani şeytan, onları doğru yoldan alıkoymuş ki yahut onların yaptıklarım kendilerine süslü göstermiş ki, Allah'a secde etmesinler. Yahut onlar, Allah'a secde etmek yolunu bulamıyorlar.

Diğer bir kırâete göre, âyetin Arapça metnindeki "Ellâ yescüdü" ifâdesi, "Ela yâ üscüdü" şeklinde okunmuştur. Buna göre yani ey kavmim! Allah'a secde edin!" demektir. Buna göre bu kelâm, Allah tarafından da söylenmiş olabilir, Hazret-i Süleyman tarafından da söylenmiş olabilir. Hangi kırâete göre okunursa okunsun, bu tilavet secdesi vaciptir.

Secde edilmek hakkının yegâne Allah'a (celle celâlühü) ait olduğu sadedinde, bunu mucip olan diğer vasıflar içinde özellikle göklerde ve yerde gizli bulunan her şeyi açığa çıkarmak vasfı zikre tahsis edilmiş, çünkü bu vasıf, Allah"ı âfş- tanımak ve hükümlerini kavramak hususunda daha derin anlam ifâde etmektedir. Zira bu vasıfta Allah'ın eserleri ve ezcümle O'nun, yer altındaki suyu bilmek kudreti müşahede edilmektedir.

Âyetteki "gizlediklerinizi de, açıkladıklarınızı da bilen" ifadesiyle işaret ediliyor ki, Allahbüyük âlemde gizli olanları açığa çıkardığı gibi, insanî âlemdeki gizli şeyleri de açığa çıkarmaktadır. Zira bundan murat, Allah'ın, sizin gizlediğiniz halleri açığa çıkarmasının ve sonunda ona göre sizi mükâfatlandıracağının veya cezalandıracağının ifâde edilmesidir.

Bu âyette "açıkladıklarınızı da" ifâdesinin zikredilmesi, ilim dairesini genişletmek ve ilâhî ilme göre her ikisinin de eşit olduğuna dikkat çekmek içindir.

Göklerde gizli olanları açığa çıkarmak, yıldızların ufuklar ötesini aydınlatmalarından sonra ufuklarından da izhar edilmeleri, doğdurulmaları ve bitkilerin yetiştirilmesini de kapsamakta ve hatta bilkuvve mevcut olanı çıkarmak demek olan inşayı da kapsamakta, mümkün olanı yokluktan çıkarmak anlamında olan ibda'ı (icadı) da ve Allah'ın diğer gaiplerini de kapsamaktadır.

25 ﴿