2

"İnsanlar, imtihan edilmeksizin sadece "îman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?"

Yani insanlar meşakkatti işlerle imtihan edilmeden sırf "îman ettik" demeleriyle kurtulacaklarını mı sandılar? Hayır! Allah (celle celâlühü) onlari, hicret, cihat, nefsanî arzuları terk etmek, ibadet ile itaat vazifeleri, canlarında ve mallarında çeşitli musibetler gibi ağır mükellefiyetlerle mutlaka deneyecektir kı, ihlas ehli, münafıklardan, dinde sebat üzere olanlar, hâdiseler karşısında îmanları sarsılanlardan ayrılsın ve Allah (celle celâlühü) amellerinin mertebelerine göre onların mükâfat ve cezalarını versin. Zira mücerret îman, ihlas ile olsa da, ancak ebedî Cehennem azabından kurtulmaya vesile olur. Ayrıca mükafat veya ceza sebebi olmaz.

Rivâyet olunuyor ki, bu âyet, bazı sahabîler hakkında nâzil olmuştur. Bu sahabîler, sabır göstermeyip müşriklerin eziyetlerinden şikâyet etmişlerdi.

Diğer bir görüşe, göre ise, bu âyet, Allah (celle celâlühü) yolunda işkence gören Hazret-i Ammar hakkında nazil olmuştur.

Bir diğer görüşe göre ise, Hazret-i Ömer b. Hattâb'ın (radıyallahü anh) kölesi olan Mehca' hakkında nazil olmuştur. Şöyle ki, Bedir Savaşında Amir b. El-Hadremî, ona bir ok atıp kendisini şehit etmiş ve babası ile karısı ondan dolayı şikâyet, feryat ile figan etmişlerdi. Bu savaşta müslimanlardan ilk şehit düşen bu zât îdi. İşte ondan dolayı Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun hakkında şöyle buyurmuştu:

"Şehitlerin efendisi Mehca'dır. Bu ümmetten ilk cennet kapısına çağırılacak olan kişi odur."

2 ﴿