3

"Yoksa kâfirler: "Muhammed, onu uydurdu mu" diyorlar?

Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için -hidâyete ersinler diye- Rabbinin katından indirilen hak kitaptır."

A- "Yoksa kâfirler: "Muhammed, onu uydurdu mu" diyorlar?"

O kâfirler, bu sözleriyle, Kur’ân'ın Allah katından indtiilmiş olduğunu inkâr ediyorlardı. Bu kelâm ile, onların iddiaları reddedilmekte ve taaccüp edilecek bir boş iddia olduğu beyan edilmektedir. Zira onların bu iddiasının bâtıl olduğu ve beşer üstü olan bu kelâm-ı kerimin, Peygamberimiz tarafından uydurulmuş olmasının imkânsız olduğu gayet açıktır.

B- "Hayır! O, senden önce kendilerine, hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için -hidâyete ersinler diye- Rabbinin katından indirilen hak kitaptır."

Bundan önce onların iddiaları reddedildikten sonra bu kelâmda da, onların inkâr ettikleri şeyin hakikatin ta kendisi olduğu beyan edilmektedir. Nitekim bundan önce "âlemlerin Rabbi" denilmiş iken, burada, Peygamberimizi teşrif (şereflendirmek) için "senin Rabbin" denilmiştir. Bundan sonra da Allah katından indirilmiş olan bu kitabın gayesi beyan edilmek suretiyle mezkûr hakikat teyit edilmektedir. Zira bir şeyin gaye ve hikmetini beyan etmek, özektikle de bu gayenin, güzel olması, büyük faydaları intaç etmesi ve bunlara şiddetli ihtiyaç olması halinde, mutlaka o şeyin vücuda gelmesinin lüzumunu temin ve tekit eder. Ve Kureyş kabilesi de, insanların en sapkını ve Peygamber gönderilmek ve kitap indirilmek suretiyle hidâyet edilmeye insanların en muhtacı idiler. Nitekim Peygamberimizden önce onlara Peygamber gönderilmemişti. Yani senin uyarmandan önce, yahut senin zamanından önce kendilerine uyarıcı Peygamber gelmemiştir.

Âyetteki "hidâyete ersinler diye" ifadesiyle bildirilen umut, Peygamberimiz cihetinden itibar edilmektedir. Yani onların hidâyetini umarak kendilerini uyarman için... demektir.

3 ﴿