25

"Ve Allah, o kâfirleri umduklarından hiçbir fayda elde edemeden öfkeleriyle gerisin geriye çevirmiştir. Allah'ın yardımı, o savaşta mü’minlere yetti. Zaten Allah pek güçlüdür; yegâne galip

A- "Ve Allah, o kâfirleri umduklarından hiçbir fayda elde edemeden öfkeleriyle gerisin geriye çevirmiştir."

Bu kelâmda, zikredilen kıssanın kalan kısmına dönülmekte ve "biz de onların üzerine kasırga ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik." âyetinde işaret edilen nimetin devamı açıklanmaktadır.

Bu âyet, bundan önceki âyetin başında mukadder olan bir cümleye atıftır. Yani anılan hususlar hikâye edildikten sonra şöyle denilmiş sayılır: bu hâdiseler vaki olmuş ve Allah, o kâfirleri umduklarından hiçbir fayda elde edemeden öfkeleriyle gerisin geriye çevirmiştir.

Yahut bu âyet, "biz de, onların üzerine göndermiştik." cümlesine atıftır. Buna göre atıfiı iki cümle arasında, müttefik düşman ordularının başına gelen, akıl ve anlayışların hayret ettiği, o dizleri büken, ayakları kaydıran büyük hâdise ve belanın zikredilmesi ve îman ehti ile küfür ve nifak ehlinden sâdır olan söz ve hallerin açıklanması, bu nimetin büyüklüğünü ve yüce kadrini belirtmek içindir. Zira mü’minlerin bu nimete en çok muhtaç oldukları bir zamanda bu nimetin onlara ulaştığı beyan edilmektedir. Yani biz de, onların üzerine kasırga ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik ve bununla, o kâfirleri... gerisin geriye çevirmiştik, demektir.

B- "Allah'ın yardımı, o savaşta mü’minlere yetti. Zaten Allah pek güçlüdür; yegâne galiptir."

Yani Allah'ın, kasırga ve sizin görmediğiniz orduları göndermek yardımı, o savaşta mü’minlere yetti. Zaten Allah, her dilediğini ihdas etmeye gayet muktedirdir ve her şeye yegâne galip olan O'dur.

25 ﴿