15"Melekleri arş'a yükselten, arş'ın sahibi Allah, o kavuşma günüyle korkutmak için, kullarından dilediğine kendi emrinden olan ruhu (vahyi) indirir, " Burada Allah'ın bu iki vasfının zikredilmesi, ibâdetin O'na tahsis edilmesini ve dinin O'na halis kılınmasını gerektiren O'nun yüce şânını ve muazzam hükümranlığını bildirmek içindir. Bu iki vasıf, ya anılan tahsislere kanıt olmak üzere zikredilmiştir. Zîrâ Allah'ın hükümranlığı ve kudret kabzası altında meleklerin arş'a yükseltilmesi ve arş'ın, ulvî (yüce) ve süfli (aşağı) âlemlerin etrafını kuşatmış olması, Allah'ın şânının yüceliğinin ve hükümranlığımn büyüklüğünün sınırsız olmasını gerektirmektedir. Yahut anılan iki vasıf (melekleri Arş'a yükseltmek ile Arş'ın sahibi olmak), Allah'ın şânının yüceliğini ve hükümranlığının büyüklüğünü mecaz yoluyla anlatmak içindir. Tıpkı Allah'ın, Arş'ın üzerine, istiva etmesi (ona hâkim olması) gibi. Bir de, bu zikredilen iki vasıf, "kullarından dilediğine kendi emrinden olan ruhu indirir" cümlesine hazırlık olmaktadır. Yani Allah'ın, cismanî rızık olan yağmuru indirdiği beyân edildikten sonra ruhanî rızık olan vahyi indirdiği beyân edilmektedir. Yani Allah, bedenler için ruh ne ise, kalpler için aynı derecede önemli olan vahyi, kendi emrinden indirir. Zîrâ vahiy, hayırlı bir ilâhî emirdir. Yahut vahyi, emri sebebiyle indirir. Burada Allah'ın dilediğinden murat, elçiliği için ve hükümlerini insanlara tebliğ için seçtiği peygamberlerdir. Korkutandan murat, Allah'tır, yahut peygamberlerdir, yahut vahiydir. Kavuşma günü, kıyamet günüdür. Zîrâ o gün ruhlarla cisimler ve gök ehli ile yer ehli birbirlerine kavuşur. |
﴾ 15 ﴿