18"Yemin olsun ki, bunlardan önce firavun kavminide imtihan etmiştik. Onlara: "Allah'ın kullarım benimle beraber gönderin! Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben gerçekten size apaçık bir hüccet: getirmişimdir. Yine muhakkak ki, ben, beni taşlamanızdan benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a sığındım. Eğer yine bana inanmayacaksanız, o halde beni halime bırakın." diyen değerli bir peygamber de gelmişti." Yani Biz, Fir’avun kavmini de onlara Mûsa'yı göndermekle imtihan etmiştik. Yahut Fir’avun kavmine mühlet vermekle ve azıklarını genişletmekle onları fitneye düşürmüştük. Hazret-i Mûsa'nın değerli bir peygamber olması, Allah katında değerli olması, yahut mü’minler için değerli olması veyahut da haddi zâtında kendisinin değerli olması demektir. Çünkü Allah, gönderdiği, her peygamberi mutlaka kavminin ulularından ve eşrafından göndermiştir. Allah'ın kullarını benimle beraber gönderin: Yani isrâiloğullarını serbest bırakın; benimle beraber gelmelerine izin verin. Yahut ey Allah'ın kulları! Davetimi kabul ve îmân etmek gibi Allah’ın hakkını yerine getirin. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim: Yani benim hakkımda menfi bir zan yoktur; Allah, beni vahyine emin seçti ve beni kahir mucizelerle teyid buyurdu. Allah'a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben gerçekten size apaçık bir hüccet getirmişimdir: yani Allah'ın vahyine ve peygamberine ihanet etmeyin. Çünkü ben, gerçekten inkârı kabil olmayan apaçık bir hüccet getirmişimdir. Yine muhakkak ki, ben, beni öldürmenizden, yahut bana eziyet etmenizden, yahut bana hakaret etmenizden benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a sığmıyor ve O'na tevekkül ediyorum. Rivâyet olunuyor ki., Hazret-i Mûsâ: "Allah'a karşı ululuk taslamayın..." deyince, onu öldürmekle tehdit ettiler. Eğer yine bana inanmayacaksaniz, o halde, beni hakine bırakın: Yani eğer kendi sakat akıl ve idrakinizin gereği olarak Allah'a karşı ululuk taslayacaksanız ve bana inanmayacaksaniz, hiç olmazsa, beni kendi halime bırakın; bana kötülük ve eza etmeyin; çünkü, sizi felâha çağıran kimsenin karşılığı bu olmamalıdır. Bazı kimselerin dediği gibi: "Eğer inanmayacaksaniz, benden alâkanızı kesin; çünkü benimle îmân etmeyenler arasında dostluk olmaz" şeklindeki tefsir ise, makama münasip değildir. |
﴾ 18 ﴿