14"Artık Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunan kimse, işinin kötülüğü kendisine süslü gösterilen ve heveslerine uyan kimse gibi olur mıı hiç!" Bu kelâm, iki fırkanın, yani mü’minler ile kâfirlerin birbirine zıt olduğunu, mü’minlerin, Alay-i Iliyyînde (yüceler yücesinde), kâfirlerin ise, esfeli safilinde (aşağıların aşağısında) olduklarını ve her birinin bu hahnin sebebini açıklamaktadır. Yani durum böyle değil mi? Şimdi, bütün işlerinin mâliki ve mürebbisi olan Allah tarafından gönderilmiş bulunan, apaçık bir hüccet ve ışık saçan bir burhan olan Kur’ân-ı Kerim ve diğer mucizeler ve akli delillere, sahip olan kimse, çirkinlerin en çirkini olan şirki ve diğer günahları kendisine süslü gösterilen ve doğru bir hüccet şöyle dursun, halinin doğru olması şüphesi dahi mevcut olmaksızın, kötü heveslerine uyan ve çeşitli dalâletlere batmış olan kimse gibi olur mu hiç! |
﴾ 14 ﴿