3

"Onlar yalanladılar ve kendi heveslerine uydular. Halbuki her işin bir istikrarı vardır."

A- "Onlar yalanladılar ve kendi heveslerine uydular."

Yani o kâfirler, Peygamberimizi ve Allah'ın onun eliyle gösterdiği mucizelerden bizzat gördüklerini yalanladılar ve şeytanin, kendilerine süslü gösterdiği nefsî arzularına uydular.

Yahut o kâfirler, ayın yarılması mucizesini yalanladılar; nefsi arzularına uydular ve dediler ki: "Muhammed, ayı büyüledi. Yahut gözlerimizi büyüledi. Yoksa aslında ayda bir değişiklik yoktur."

B- "Halbuki her işin bir istikrarı vardır."

Bu kelâm, o kâfirlerin boş umutlarını kesmek içindir. Onlar, umutlarım Peygamberimizin bu davasının istikrarlı olmadığına bağlamışlardı. Nitekim. "Bu, eskiden beri devam edegelen bir büyüdür" (âyet: 2) diyorlardı Bu kelâm ise, Peygamberimizin davasının sabit ve değişmez olduğunu beyân etmektedir.

Yani her iş, mutlaka sonunda istikrarlı bir hale gelir ve ezcümle peygamberin davası da öyledir; nihayet onun davasının hak ve ulvî olduğu anlaşılacaktır.

Yahut onların her işi de, Resülullah'ın her işi de, dünyada hezimet veya zaferle, âhirette de bedbahtlık veya saadetle sonuçlanıp istikrar bulacaktır.

3 ﴿