2"Ey îmân edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?" Rivâyet olunuyor ki, müslümanlar dediler ki: "Biz, Allah'ın en çok sevdiği amelleri bilseydik, o zaman gerçekten mallarımızı ve canlarımızı onlar için verirdik." Sonra cihat emri nazil olunca, ondan hoşlanmadılar, işte bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu. Bîr görüşe göre, bu konuda nazil olan âyet, "Muhakkak ki, Allah, kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak kendi yolunda savaşanları sever." âyetidir. Ancak bu görüşün karışık olduğu apaçıktır. Rivâyet olunuyor ki, bazı müslümanlar, dediler ki:’Ya Resûlallah! Biz, Allah'ın en çok sevdiği amelleri bilseydik, şüphesiz ona koşardık." İşte bunun üzerine bu sûrenin 10. ile 11. Ayetleri nazil oldu. Bundan sonra Uhud savaşında o müslümanlar, arkalarım dönüp kaçınışlardı. Bu görüş de, bu sûrenin âyetlerinin tertibinin, nüzul sırasına göre olmamasını gerektirir. Başka bir görüşe göre ise, Allah, bedir şehiderinın mükafatlarını haber verince, sahabe dediler ki: "Allah'ım! Sen şahit ol ki, eğer biz, bir savaşa girersek, bütün gücümüzü ortaya koyacağız!" bundan sonra da Uhud savasında kaçtılar. İşte bunun üzerine bu âyet nazil oldu. Bir başka görüşe göre ise, bu âyet, yalan yere övünen kimseler hakkında nazil oldu. Şöyle ki: bazı kimseler, kimseyi öldürmediği halde, "Ben onu öldürdüm" ve kimseye mızrak atmadığı halde, "Ben ona mızrak attım "derlerdi. Vs. Bir görüşe göre de, Bedir günü bir adam, müslümanlara ezâ ve zayiat veriyordu. Sonunda Suheyb, onu öldürdü; fakat başkası onun katlini intihal etti. (Yani onu ben öldürdüm dedi). İşte bu âyet, o intihalci hakkında nazil oldu. Bir görüşe göre de, bu âyet, münafıklar hakkında nazil oldu. Onlara "ey îmân edenler!.." diye nida edilmesi ise, kendileri ve îmânları ile istihzadır. Ancak bu görüş doğru değildir. Nitekim bundan sonra gelecek izahattan da anlayacaksın. |
﴾ 2 ﴿