2

"Ey Müzzemmil (örtüye bürünen Resûlüm)! Birazı hariç geceleri kalk namaz kıl!"

Deniliyor ki, bu şekilde Peygamberimize hitap edilmesi, içinde bulunduğu hali ayıplamak içindir. Zîrâ Peygamberimiz, o anda, kayıtsız ve hiçbir şey umurunda olmayan bir kadife örtüye sarınıp yatmaya hazırlanmıştı. Allah da, bu hali bırakıp ibadete hazırlanmasını ve teheccüt namazına kalkmasını emir buyurdu.

Diğer bir görüşe göre ise, Peygamberimiz, ilk kez Cebrâü, kendisine geldiğinde hayret ve dehşet içinde kalmış ve gelip Hadice validemizin yanma girdiğinde hâlâ omuzları titriyordu. İçeri girince; "Beni örtün, beni örtün!" demişti. Kendisine kötü bir şey olmuş sanddı. İşte Peygamberimiz, böyle örtüye bürünmüş halde iken, Cebrâîl kendisine seslenip: "Ey bürünen!.." dedi. Buna göre, bürünme vasfının zikre tahsis edilmesi, latife ve ünsıyet içindir. Nitekim Hazret-i Ali, Hazret-i Fatıma'ya öfkelendiği için evden ayrılıp mescide geldiğinde ve Peygamberimiz, onun yanına vardığında kendisini yatıyor ve yan tarafına da toprak yapıştığını gördüğünde: "Kalk, ey toprak!" diye bitap etmişti. Peygamberimizin bundan kastı, latife idi ve kendisini suçlamayacağını bildirmekti.

Bir diğer görüşe göre ise, ey büyük bir işi -Yani peygamberliği- yüklenmiş olan kişi! demektir. Buna göre, müzzemmil vasfının zikredilmesi, kalkmanın, yahut bu emrin illetini bildirmek içindir. Zîrâ Peygamberimize peygamberliğin yüklenmesi, ibadet için çok gayret harcamayı gerektirmektedir.

2 ﴿