3

"O, takdir etmiş de, yol göstermiştin"

Yani Allah, eşyanın cinslerini, türlerini, fertlerini, miktarlarını, sıfatlarını, fiillerini ve ecellerini takdir buyurdu da, bunların her birini, kendisinden sadır olan hal ve hareketlere, onun için tabii veya ihtiyarî olarak lâzım olan davranışlara tevcih buyurdu ve meyil ile ilhamları yaratmak, delillerini koymak ve âyetleri indirmek suretiyle onlarin her birine yaratılış gayesini müyesser kılmıştır. Sen eğer, bitkilerin ve hayvanların yaşantılarını araştırırsan, cinslerin ve türlerin her birinde akıllara hayret veren beceriler görürsün. Örneğin: engerek yılanı bin sene yaşayınca, gözleri kör olur. Allah'ın ona verdiği ilham ile, gözünü yeşil raziyane otunun yaprağına sürer. Böylece gözleri eskisi gibi görmeye başlar. Bazen bu yılan kör okluğu zaman çölde bulunur ve bulunduğu yer ile meskûn yerler arasında uzun bir mesafe olur. İşte bu durumlarda yılan o uzun mesafeyi kat' ederek nihayet bu otun bulunduğu bostanlara varır ve hiç şaşmadan bu raziyane otunun üstüne atılıp gözünü onun yaprağına sürer ve Allah'ın izniyle gözleri görür halde geri döner.

Yine, anlatıldığına göre, timsahın pislik dübürü yoktur; yediklerinin artıkları ağzından çıkıyor. Allah, ona bir kuş vazifelendirmiş ve onun gıdasını ondan takdir' buyurmuştur. İşte timsah, bu kuşu görünce, ağzını açıyor. O kus da timsahın ağzına girip ağzindakileri yiyor. Bir de, Allah, bu kuşun gagasının üstünde ve altında iki boynuz yaratmıştır ki, timsah, o kuşun üstüne ağzını kapatanlasın, işte böyle!..

Allah'ın, cismi, hayvani ve özellikle insanî özellikler ve beceriler olarak insana bahşettiği hidâyetler ise, ifâde ve yazıya sığmaz ve onları ancak Alîm (her şeyi bilen) ve Habîr (her şeyden haberdâr olan) Allah bük.

3 ﴿