12

"Semûd Kavmi, azgınlığı yüzünden yalanlamıştır. Onların en bedbahtı, deveyi kesmek için ayaklandığında, Allah'ın Resulü onlara: "Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!" demişti. Ama onlar onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri, günahları sebebiyle onlara kapsamlı bir azap gönderdi, de, hepsini yerle bir etti. Allah, bunun akıbetinden korkacak değil ya!"

A- "Semûd Kavmi, azgınlığı yüzünden yalanlamıştır. Onların en bedbahtı, deveyi kesmek için ayaklandığında, Allah'ın Resulü onlara: "Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!" demişti. Ama onlar onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri, günahları sebebiyle onlara kapsamlı bir azap gönderdi de, hepsini yerle bir etti, "

Bir görüşe göre yeminin cevabı, bu cümleden önceki cümle olmayıp o cümle bir ara cümlesi olarak zikredilmiştir; yeminin cevabı ise, bu âyetlerden anlaşılan nıahzûf (hazfedilmiş) bir kelâmdır. Takdiri şöyledir: Andan şeylere yemin ederim ki, Sâlih Peygamberi yalanladıkları için Allah, Semûd Kavmine kapsamlı bir azap gönderdiği gibi, Resûlüllah'ı yalanlamaları sebebiyle Mekke kâfirlerine de kapsamlı bir azap gönderecektir.

Semûd Kavminin anılan en bedbahtı, Kudar b. Sâlif adındaki kişi ıdı. Yahut bu şahısla beraber deveyi kesmek için ayaklanan bedbahtlardır.

Âyette Sâlih Peygamberin "Allah'ın Resulü" olarak ifâde edilmesi, ona itaat etmenin vacip olduğunu bildirmek ve o kavmin son derece azgın ve taşkınlıkta aşırı olduklarını beyân etmek içindir, işte "Allah'ın devesi" denilmesinin sırrı da budur.

Onların Sâlih Peygamberi yalanlamaları, onun: "Ona kötülük, etmeyin; sonra sizi elem verici bir azap yakalar." sözlerindeki tehdidini yalanlamalardır.

B- "Allah, bunun akıbetinden korkacak değil ya!"

Yani cezalandıran hükümdarlar, verecekleri cezanın akıbetinden korkup da cezanın bir kısmını uygulamadıkları gibi, Allah, bu cezanın akıbetinden korkacak değildir. Zîrâ Allah, hak olmayan bir şey yapmaz; O'nun yaptığı her şey haktır; başkaları için korkulacak bir akıbeti olsa da, Allah, onun akıbetinden de asla korkmaz.

Peygamberimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) rivâyet olunduğuna göre şöyle buyurmuştur:

"Bir kimse, Şems sûresini okursa, güneş ve ayın ışığını gören her şeyi sadaka vermiş gibi sayılır."

12 ﴿