2

"Bu yer, kendine özgü sarsıntısıyla bütün şiddetiyle sarsıldıkla sarsıldığı, yine yer ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve şu insan: "Ne oluyor buna?" dediği zaman, işte o gün yer Rabbinin, kendisine valıyetmesiyle (bildirip emretmesiyle) bütün haberlerini söyliyecektir."

Yani şu yer, üstün hikmetler üzerine bina edilmiş olan ilâhî iradenin gereği olarak, daha fazlası mümkün olmayan olanca şiddetiyle, o tarifi imkânsız acayip şiddetiyle sürekli olarak sarsıldıkça sarsıldığı zaman, yine yer, içindeki ölüleri, defineleri çıkarıp attığı zaman ve şu insanların her ferdi, onları dehşete düşüren ve şaşkına çeviren bu büyük felaket ve korkunç manzara karşısında, dağların da havada yürütülüp toz duman olduğu bir hengamede: "Ne oluyor buna? Niçin yer, bu kadar şiddetle sarsılıyor? Niçin içindeki ağırlıkları dışarı fırlatıp atıyor?" dediği zaman, işte o gün Rabbinin ona vahyi ve emriyle, bütün haberlerini halka söyleyecektir. Bunu da, ya hal lisanıyla söyleyecek. Niteltim yerin o hali, niçin öyle sarsıldığını ve içindeki ağırlıkları çıkardığını açıkça ifâde edecektir. Yahut yer, bunu sözlü olarak bildirecektir. Zîrâ o gün Allah, onu konuşturacak ve o da, kendisinin üzerinde işlenen bütün hayır ve serleri haber verecektir.

Peygamberimizden rivâyet olunduğuna göre şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü yer, herkes hakkında, üzerinde işlediklerine şahitlik edecektir." 47

47 Tirmızî/Kıtabul Kıyamet, bab: 7; Ahmed b. Hanbel, Müsned: 2/374

2 ﴿