MÂÛN SÛRESİ

Meke'de mi, Medine'de mi nazil olduğu konusunda görüş ayrılığı vardır; 7 âyettir.

1

"Sen dini yalanlayanı gördün mü?"

Bu istifhamdan, dinleyicileri bu kelâmın konusu olan insani anlamaya teşvik etmek ve ona taaccüp ettirmek kastedilmektedir.

Bu hitap, Peygamberimiz içindir.

Diğer bir görüşe göre ise, her akıl sahibi içindir.

Burada görmek, bilmek anlamındadır.

2

"Öksüzü itip kakan işte odur."

Yani uhrevî cezayı, yahut İslam'ı yalanlayan adamı bitiyor musun? Eğer bilmiyorsan, yahut bilmek istiyorsan, işte o, öksüzü itip kakan ve onu çirkin bir şekilde geri çeviren kimsedir.

Bir görüşe göre, bu âyetlere konu olan şahıs, Ebû Cehil'dir. Şöyle kı: önün vasisi olduğu bîr öksüz vardı. Bu öksüz çıplak olarak Ebû Cehil'e gelip kendi malından bir şeyler istedi Ebû Cehil ise, onu çok feci bir şekilde itip kaktı.

Diğer bir görüşe göre ise, bu adam Ebû Süfyan'dın O, bir deve kesmişti. Bu sırada bir öksüz ona gelip et istedi. Ebû Sübyan, elindeki asâ ile ona vurdu.

Bir diğer görüşe göre bu adam, Velid b. Muğîre idi

Başka bir görüşe, göre ise, bu şahıs As b, Vail el-Sehmî idi. Diğer bir görüşe, göre ise, münafıklardan cimri bir adam idi.

Diğer bir görüşe göre ise, bundan belli bir şahıs murat olmayıp ifâde geneldir.

3

"Yoksulu doyurmaya teşvik etmeyen de odun"

Yani zengin olan kendi ailesiyle başkalarını yoksulu doyurmaya teşvik etmez.

Başkasını buna teşvik etmeyenin hali böyle olduğuna göre, kendisi bu yardıma muktedir iken bunu yapmayanların hali nice olmalıdır?

4

Bak. Âyet 5.

5

"Artık yazık olsun o namaz kılanlara, ki, onlar, namazlarından gafillerdir."

Yani zikredildiği gibi öksüze, yoksula aldırmamak, dini yalanlama delillerinden ve zem ile kınamayı gerektiren hareketlerden olduğuna göre, artik yazık olsun o namaz kılanlara ki, kıldıkları namazdan gafildirler ve onun anlamına aldırış etmemektedirler.

6

Bak. Âyet 7.

7

"Onlar tam anlamıyla riya yapanlardır; onlar zekâtlarını da vermezler."

Yani onlar, yaptıkları hayırları da gösteriş için, insanlar görsünler de, onları methetsinler diye yaparlar. Ve onlar mallarının zekâtlarım da vermezler. Yahut âdet olarak iğreti olarak verilen eşyayı da vermezler.

Zîrâ öksüze ve yoksula aldırmamak, anlatıldığı gibi olduğuna göre, dinin direği olan namaza aldırmamak, gerekti ciddiyeti göstermemek ve küfrün bir şubesi olan riya yapmak ve islam'ın köprüsü olan zekâtı vermemek ve insanlara kötü muamelede bulunmak, daha çok dini yalanlama delillerinden sayılır ve zem ile kınamayı gerektirir.

Peygamberimizden (sallallahü aleyhi ve sellem) rivâyet olunduğuna göre şöyle buyurmuştur:

"Bir kimse, Dîn (Mâûn) sûresini okursa, eğer zekâtını vermişse, diğer günahları bağışlanır."

0 ﴿