TEBBET SÛRESİ

Mekke'de nazil olmuştur; 5 âyettir.

1

"Ebû Leheb'in iki eli helâk olsun! Zâten, o, tamamen helâk oldu."

A- "Ebû leheb'in iki eli helâk olsun!"

Ebû Leheb künyesiyle meşhur olan kişinin asıl adı, Abduluzzâ b. Abdulmuttalib'tir,

Ebû Leheb hakkındaki bedduada heleke (helâk olsun) fiili yerine tebbe fiilinin tercih edilmesinin sebebi şudur: rivâyet olunduğuna göre, "önce en yakın akrabalarım uyar." âyeti nazil olunca, Peygamberimiz, safa tepesine çıktı ve akrabalarını oraya topladıktan sonra onları uyardı (hak dine davet etti). Bunun üzerine Ebû Leheb: "Tebben leke.., / helâk olasın! Bunun için mi bizi çağırdın?" demiş ve Peygamberimize atmak için bir taş almıştı." (işte ebû leheb, Peygamberimize bu ifâde ile beddua ettiği için, onun hakkında Allah tarafından bu ifâde kullanılmıştır.)

B- "Zâten o, tamamen helâk oldu."

Diğer bir görüşe göre, birincisinden (Ebû Beheb'in iki eli helâk olsun! ) kastedilen mânâ da, onun tamamının yok olmasıdır. Nitekim: "Siz iki elinizle kendinizi tehlikeye atmayınız, " âyetinde de iki elden murat, kişinin bütün varlığıdır. Bu görüşe göre, ikinci cümlenin mânâsı, "zâten bu helâk, gerçekleşti de" demektir. Nitekim şu şiirde kullanılan ifâde tarzı da bu kabildendir:

"Cezanı cezâhü'llahü şerre cezâihi;

Cezâe'l kılabil âviy'âti ve kad feal/

O, beni cezalandırdı; Allah da, cezasının beterini versin ona; uluyan köpeklerin cezasını versin ona! (O köpeklerin durumuna düşsün!) zâten Allah bunu verdi de."

(Bazı kaynaklarda bu şiirin ilk mısraı şöyledir:

"Ceza rabbühü arını adiyye'bne hatemin / benini yerime Rabbi, Adiyy bin Hatem'in cezasını verdi...)

Bir diğer görüşe göre ise, âyetin birinci cümlesi, onun amelinin helâk olduğunu (boşa gittiğini) haber vermektedir, Çünkü ameller, genellikle ekerle yapılmaktadır. İkinci cümle de, onun nefsinin helâk olduğunu haber vermektedir.

Raşka bir görüşe göre ise, her iki cümle de, onun helaki için bedduadır.

Bir başka görüşe göre ise, birincisi bedduadır; ikincisi ise, onun gerçekleştiğini haber vermektir.

Anılan Abduluzza'nin, künyesi (Ebû Leheb) ile zikredilmesi, onun cehennemlik olduğunu tariz içindir." (Zîrâ Leheb, alev demektir.) bir de, kendisi bu künye ile meşhur olduğu için. Bir de, onun çirkin olan adının zikredilmesi hoş görülmediği için." (zîrâ Abduluzza, Uzza putunun kulu demektir.)

1 ﴿