48"Kimsenle kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun." Hâkim, İbn Abbâs'ın şöyle dediğini bildirir: Ubey b. Ka'b'a, bu âyeti okurken (.....) kelimesini, te harfiyle (.....) şeklinde okuduğumda bana şöyle dedi: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana bu âyetin (.....) kelimesini te harfiyle, (.....) kelimesini de te harfiyle ve (.....) kelimesini ise ye harfiyle okuttu. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî, "Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun" âyetini açıklarken şöyle dedi: “Mümin olanın kâfire hiçbir fayfası dokunmaz." İbn Cerîr, Amr b. Kays el-Melâî'den, o da Şam halkından Ümeyye oğullarından, iyi olduğu söylenen bir adamdan şöyle nakleder: Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey Allah'ın Resûlü! Bu âyette geçen "Adi" kelimesinin manası nedir?" diye sorulunca, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Fidyedir" cevabını verdi. İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs, "... kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun" âyetindeki (.....) kelimesinin manasının fidye olduğunu söyledi. İbn Ebî Dâvûd, el-Mesâhifte, A'meş'ten bildiriyor: “Bizim kıraatimizde, Bakara sûresinin ellinci âyetinden önce gelen (.....) âyeti, (.....) şeklinde okunmaktadır. |
﴾ 48 ﴿