141

"De kî: Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, O'nun hakkında bizimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Biz O na gönülden bağlananlarız. Yoksa siz, İbrâhim, İsmâil, tshak, Ya'kub ve esbâtın yahudi, yahut hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? De ki: Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah tarafından kendisine (bildirilmiş) bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir. Onlar bir ümmetti; gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerine, sizin kazandıklarınız da size aittir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilmezsiniz."

İbn Ebî Hâtim'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre âyete geçen (.....) sözünün manası, tartışmaktır.

İbn Cerîr'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre âyette geçen (.....) sözünün manası, mücadele etmektir.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid:

“Allah tarafından kendisine (bildirilmiş) bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir?" âyeti hakkında şöyle dedi:

“Bu âyet, Yahudilerin, Hazret-i İbrâhim, İsmâil ve onlarla zikredilen kişiler için:

“Bunlar Yahudi veya Hırıstiyandı" deyince, Yüce Allah, onların yalancı olduğunu bildiğinden:

“Eğer yanınızda buna dair şahit varsa onu gizlemeyiniz" buyurdu.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr, Katâde'nin, "Allah tarafından kendisine (bildirilmiş) bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir?" âyeti hakkında şöyle dediğini bildirir:

“Âyette bahsedilen kişiler, Kitab ehlidir. Onlar İslamın Allah'ın dini olduğunu bildikleri halde bunu gizlediler. Hazret-i Muhammed'in, Allah'ın Resûlü olduğunu bildikleri halde bunu gizleyip Yahudiliği ve Hıristiyanlığı seçtiler."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî):

“Allah tarafından kendisine (bildirilmiş) bir şahitliği gizleyenden daha zalim kim olabilir?" âyeti hakkında şöyle dedi:

“Onların yanında, peybamberlerinin Yahudilik ve Hıristiyanlıktan uzak olduğunu gösteren şehitler vardı."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde ve Rabî:

“Onlar bir ümmetti; gelip geçti..." âyetinde kastedilenlerin, Hazret-i İbrâhim, İsmâil, İshâk, Yâkûb ve Esbât olduğunu söylediler.

İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûyeh'nin Ebu'l-Melîh'ten bildirdiğine göre bir topluluğun ümmet olabilmesi için sayılarının en az kırk ile yüz arasında olması gerekir.

141 ﴿