225"Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz. Ancak kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır. Halim'dir." Mâlik, Muvattâ'da, Vekî', Şâfiî, el-Ümm'de, Abdurrezzâk, Buhârî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbn Merdûye ve Beyhakî değişik kanallardan bildirdiğine göre Hazret-i Âişe şöyle demiştir: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz..."âyeti kişinin, rastgele: “Hayır vallahi! Evet vallahi! Olmaz vallahi!" demesi hakkında nazil olmuştur. Ebû Dâvud, İbn Cerîr, İbn Hibbân, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Atâ b. Ebî Rebâh'a rastgele edilen yeminler konusu sorulunca şöyle dedi: Hazret-i Âişe'nin bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu tür yeminler için: “Kişinin, rastgele: «Hayır vallahi! Evet vallahi!» demesidir" buyurmuştur." Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Hazret-i Âişe: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz..." âyetini açıklarken: “Kişilerin münakaşa ederken çok da önemsemeden laf arasında ettikleri yeminlerdir" demiştir. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Hazret-i Âişe'den bildiriyor: “Kasıtsız yeminler kişilerin şakalaşırken veya bu yönde sohbet ederken: «Vallahi hayır! Vallahi evet» şeklinde gelişigüzel sarfettikleri yeminlerdir. Bunların kefâreti olmaz. Kefâret, kişinin kasıtlı ve bilerek bir şeyi yapmaya yemin etmesi ve onu yapmaması durumunda gerekli olur." İbn Cerîr, Hasan(-ı Basrî)'den bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)yanında ashabından biriyle ok atışı yapan bir topluluğun yanından geçti. Adamın biri oku atıp: “Vallahi hedefi vurdum! Hayır, vallahi vuramamışım!" dedi. Allah Resûlünün yanındaki kişi: “Yâ Resûlallah! Bu adam yeminini bozdu!" deyince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Hayır! Böylesi okçuların ettikleri yeminler kasıtsızdır. Böylesi yeminlerin de ne kefareti, ne de cezası olur" karşılığını verdi. Ebu'ş-Şeyh'in Atâ vasıtasıyla bildirdiğine göre Hazret-i Âişe, İbn Abbâs, İbn Ömer ve İbn Amr: “Kasıtsız yeminler kişinin laf arasında: «Vallahi hayır! Vallahi evet» şeklinde ettiği yeminlerdir" derlerdi. Saîd b. Mansûr, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve Beyhakî'nin İkrime vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Kasıtsız yeminler kişinin laf arasında: “Vallahi hayır! Vallahi evet" şeklinde ettiği yeminlerdir" demiştir. Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin Tâvus vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Kasıtsız yeminler öfkeli anında ettiğin yeminlerdir" demiştir. İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Hazret-i Âişe: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz.." âyetini şöyle yorumlardı: “Birinizin doğru olarak düşündüğü bir şey hakkında yemin etmesi, ancak o şeyin düşündüğü gibi çıkmamasıdır" demiştir. İbn Cerîr'in Atiyye b. Avf vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Kasıtsız yeminler, kişinin doğru olarak bildiği şey konusunda yemin etmesi, ancak o şeyin düşündüğü gibi doğru çıkmamasıdır" demiştir. İbn Cerîr ile İbnu'l-Münzir'in Ali b. Ebî Talha vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Kişinin iyi olmayan, zarar getiren bir şeyi yapma veya yapmama konusunda yemin etmesi, ancak sonradan kendi düşündüğünden daha hayırlı olanını görmesi durumudur. İşte bu durumda Yüce Allah kişinin ettiği yemini bozup keffaretini ödemesini ve daha hayırlı gördüğü şeye yönelmesini emretmiştir. Kasıtsız yeminlerden biri de kişinin doğru sandığı bir şeyde yemin etmesi, ancak bu konudaki sanrısının yanlış çıkmasıdır. Bu durumda da kişi ettiği yeminin kefâretini öder, ancak böylesi bir yeminden dolayı günahı olmaz." İbn Ebî Hâtim'in Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Kasıtsız ve boş yeminler Yüce Allah'ın sana helal kıldığı şeyi sana haram kılan yeminlerdir. Böylesi yeminlerin kefâreti olmaz. "...Ancak kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolayı sorumlu tutar..." buyruğunda belirtilen yemin ise kişinin kasıtlı ve kalpten gelerek kötü olan bir konuda ettiği yemindir ki bu yemini bozmanın kefâreti vardır." Vekî', Abdurrezzâk ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Kişinin, namaz kılmama veya hayır işlememe gibi Allah'a masiyeti barındıran konularda ettiği yeminlerdir." Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbrâhim en-Nehaî: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Kişinin, bir konuda yemin edip sonradan bunu unutmasıdır. Böylesi bir durumda Yüce Allah onu bu yemininden sorumlu tutmaz, ancak kefâretini de ödemesi gerekir." Abd b. Humeyd ile Ebu'ş-Şeyh'in Katâde vasıtasıyla bildirdiğine göre Süleymân b. Yesâr: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz..." âyetini açıklarken: “Hata ile ve kasıtsız olarak yapılan yeminlerdir" demiştir. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Ebû Kılâbe, kişinin: “Hayır vallahi! Evet vallahi!" demesi konusunda: “Bu tür ifadeler Arapların konuşma üslubundandır ve yeminden sayılmazlar" demiştir. Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İbrâhim: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz..." âyetini açıklarken: “kişinin doğru veya yalan olarak gördüğü, sandığı bir konuda ettiği yemindir. Bunlar kasıtsız yeminlerdir ve Yüce Allah bu tür yeminlerden dolayı kişiyi sorumlu tutmaz" demiştir. "...Ancak kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolayı sorumlu tutar..." âyetini açıklarken de: “Kişinin, yalan söylediğini bildiği halde bir konuda yemin etmesidir. İşte Yüce Allah'ın kişiyi sorumlu tutacağı yemin budur" demiştir. İbnu'l-Münzir, Dahhâk'tan bildiriyor: Bazıları helal olan şeyleri kendilerine haram kılmak için yemin ettiler ve: “Şayet bu şekilde yemin eder helal olan şeyleri kendimize haram edersek, bu yeminimizi yerine getirmemiz lazım" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah: “Allah adına ettiğiniz yeminleri, iyilik yapmaya, kötülükten sakınmaya ve insanların arasını bulmaya engel kılmayın..." âyetini indirdi, ancak edilen bu tür yeminler için herhangi bir kefâretten söz etmedi. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) cariyesini kendisine haram kıldığı zaman da Yüce Allah: “Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Allah şüphesiz size, yeminlerinizi keffaretle geri almanızı meşru kılmıştır. Allah sizin dostunuzdur. O, bilendir, Hakim'dir" âyetlerini indirdi, cariyeyi kendine haram kılan yeminin kefaretini ödeyip cariyesine dönmesini emretti. Allah Resûlü de ettiği bu yeminin kefâretini ödedi. Daha sonra Yüce Allah: “Allah sizi rastgele yeminlerinizden sorumlu tutmaz..." âyetini indirdi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: “...Allah bağışlayandır, Halim'dir" âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Yüce Allah bu şekilde ettiğin yeminleri görmezden gelip sizleri sorumlu tutmamış, bu yeminler için herhangi bir kefâret kılmamıştır, anlamındadır. Ancak daha sonra yemin kefâreti konusundaki hüküm nazil olmuştur." |
﴾ 225 ﴿