245"Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak O'na döndürüleceksiniz." Saîd b. Mansûr, İbn Saîd, Bezzâr, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Hakîm et-Tirmizî, Nevâdiru'l-Usûl'de, Taberânî ve Beyhakî'nin, Şuabu'l- İmân'da bildirdiğine göre İbn Mes'ûd: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin..." âyeti hakkında şöyle dedi: Ebu'd-Dehdâhe el-Ensârî: “Ey Allah'ın Resûlü! Allah bizden borç mu istiyor?" deyince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Evet, ey Ebu'd-Dehdâhe!" karşılığını verdi. Bunun üzerine Ebu'd-Dehdâhe: “Ey Allah'ın Resûlü! Bana elini göster" dedi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) elini uzatınca: “İçinde altı yüz hurma ağacı bulunan bahçemi Rabbime borç veriyorum" dedi. O sırada Ümmü'd-Dehdâh ve çocukları bahçede bulunuyordu. Ebu'd-Dehdâhe gelip: “Ey Ümmü'd-Dehdâhe!" diye seslendi. O: “Buyur!" karşılığını verince: “Bahçeden çık, onu Yüce Rabbime borç olarak verdim" dedi. Abdurrezzâk ve İbn Cerîr, Zeyd b. Eslem'den bildiriyor: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak O'na döndürüleceksiniz" âyeti indiği zaman, İbnu'd-Dehdâhe Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip: “Ey Allah'ın Resûlü! Rabbimizin bize vermiş olduğundan borç istediğini görüyorum. Benim iki tarlam vardır. Biri yüksekte, diğeri de engindedir. Onların güzelini sadaka olarak verdim" dedi. Bundan dolayıdır ki Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “İbnu'd-Dehdâhe'nirı Cennette nice sarkmış salkımı vardır" buyururdu. Taberânî, M. el-Evsat'ta, Zeyd b. Eslem'den, o babasından, o da Ömer b. el-Hattâb'tan aynısını rivayet etti. İbn Merdûye'nin, Zeyd b. Eşlem vasıtasıyla Atâ b. Yesâr ile A'rec'ten bildirdiğine göre Ebû Hureyre şöyle dedi: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse..." âyeti indiği zaman, Ebu'd-Dehdâhe: “Ey Allah'ın Resûlü! Benim biri en engin, diğeri de en yüksek yerde olan iki bahçem vardır. Onlardan birini Rabbime borç olarak verdim" dedi. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah da bunu senden kabul etti" buyurup, bahçeyi himayesi altında olan yetim çocuklara verdi. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ebu'd-Dehdâhe için Cennette nice sarkmış salkımlar vardır" buyururdu. İbn Sa'd'ın bildirdiğine göre Yahya b. Ebî Kesîr şöyle dedi: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse...'" âyeti indiği zaman, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Mallarınızdan Allah'a borç veriniz ki, Allah size onu kat kat geri versin" buyurdu. İbnu'd-Dehdâhe: “Ey Allah'ın Resûlü! Benim, biri en yüksek, diğeri de en engin yerde olan iki bahçem var. Bir de Zafer oğullarının yanında bir malım var. Malın iyisini seçebilecek adamını gönder ki onu teslim alsın" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ferva b. Amr'a: “Git ve o iki mala bak. İyisini sahibine bırakıp diğerini al" buyurdu. Gidip baktıktan sonra İbnu'd-Dehdâhe: “Ben Rabbime malın kötüsünü vermek istemiyordum, ancak en güzelini vermek istiyordum. Çünkü dünya fakirliğinden bir korkum yoktur" deyince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ebu'd-Dehdâhe'nin Cennette erişebileceği nice sarkmış salkımları vardır" buyurdu. İbn Sa'd, Şa'bî'den bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) adamın birinden borç hurma almak istedi. Ancak adam: “Bu peygamber olsaydı borç almazdı" deyip istenen hurmayı vermedi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) İbnu'd-Dehdâhe'yı çağırttı ve ondan borç istedi. Bunun üzerine İbnu'd-Dehdâhe: “Vallahi! Benim malımda ve çocuklarımda benden fazla hak sahibisin. Bu senin malındır, istediğin kadarını al, istediğin kadarını da bize bırak" dedi. İbnu'd-Dehdâhe vefat ettiği zaman, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ebu'd-Dehdâhe'nin Cennette erişebileceği nice salkımlar vardır" buyurdu. İbn İshâk ve İbnu'l-Münzir, İbn Abbâs'ın şöyle dediğini bildirirler: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak O'na döndürüleceksiniz. " âyeti Sâbit b. ed-Dehdâhe hakkında malını sadaka olarak verdiği zaman nâzil oldu. Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattâb: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse...'" âyetini açıklarken: “Allah yolunda sadaka vermektir" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde şöyle dedi: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında adamın biri bu âyeti işitince: “Ben Allah'a borç veririm" dedi ve malına yöneldi. Malının en güzelinden tasaddukta bulundu. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî: “Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin" âyeti hakkında: “Bu kat kat vermenin ne kadar olduğunu hiç kimse bilemez" dedi. Ahmed, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim, Ebû Osman en-Nehdî'den bildiriyor: Ebû Hureyre'nin: “Yüce Allah mümin kulunun bir iyiliğini bir milyon iyilik olarak yazar" dediği bana bildirildi. Bir yıl önce hac etmiş olduğum için bu yıl hac etmeyi düşünmüyordum. Ancak bu hadis için, Ebû Hureyre'yi görmek istiyordum. Onu bulup bu hadisi sorduğumda: “Ben öyle demedim. Sana bunu söyleyen kişi dediğimi ezberliyememiş. Ben şöyle dedim: “Yüce Allah mümin kulunun bir iyiliğine karşılık iki milyon iyilik sevabı verir" dedi ve şöyle devam etti: “Bunu Allah'ın Kitâbı'ında: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin" şeklinde bulmuyor musunuz? Yüce Allah'ın yanında kat kat demek iki milyondan daha fazla demektir. Canım elinde olana yemin olsun ki! Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu işittim: “Yüce Allah bir iyiliğe iki milyon iyilik sevabıyla karşılık verir. " İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbn Hibbân, Sahîh'te, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin Şuabu'l-İmân'da bildirdiğine göre İbn Ömer şöyle dedi: “Mallarını Allah yolunda sarfedenlerin durumu, her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren tanenin durumu gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah'ın lütfü geniştir, O her şeyi bilendir" âyeti indiği zaman, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Rabbim! Ümmetime daha fazlasını ver" diye dua etti. Bunun üzerine: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin" âyeti indi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) yine: “Rabbim! Ümmetime daha fazlasını ver" diye dua edince: “Yalnız sabredenlere, ecirleri sonsuz olarak ödenecektir" âyeti indi. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Süfyân şöyle dedi: “Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on katı verilir..." âyeti indiği zaman, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Rabbim! Ümmetime daha fazlasını ver" diye dua etti. Bunun üzerine: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak O'na döndürüleceksiniz. "âyeti indi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) yine: “Rabbim! Ümmetime daha fazlasını ver" diye dua edince: “Mallarını Allah yolunda sarfedenlerin durumu, her başağında yüz tane olmak üzere yedi başak veren tanenin durumu gibidir. Allah dilediğine kat kat verir. Allah'ın lütfü geniştir, O her şeyi bilendir" âyeti indi. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir daha: “Rabbim! Ümmetime daha fazlasnı ver" diye dua etti. "Yalnız sabredenlere, ecirleri sonsuz olarak ödenecektir" âyeti inince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) daha fazlasını istemedi. İbn Ebî Hâtim der ki: Zeyd b. Eşlem: “...Güzel borç verecek..." âyeti hakkında: “Aileye nafaka vermektir" dedi. İbn Ebî Şeybe ve İbn Ebî Hâtim, Süfyân vasıtasıyla Ebû Hayyân'dan, o da babasından şöyle bildirir: Bizim kabilenin ihtiyarlarından biri, bir dilencinin: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse...'" dediğini işittiği zaman: “Hamd ederek Allah'ı tesbih ederim. Allah'tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. En güzel isteme de budur" derdi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre adamın biri Ka'b'a: Bir adamın: “Bir defa İhlas Sûresi'ni okuyan kişiye Yüce Allah Cennette inci ve yakuttan bir milyon ev yapacaktır" dediğini işittim. Bu söze inanayım mı?" dediğinde, Ka'b: “Evet, inan. Buna mı şaşırıyorsun? Allah yirmi milyon, otuz milyon hatta sayılmayacak kadar ev yapar" deyip: “Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin" âyetini okudu. Sonra da: “Allah'ın kat kat dediği sayılmayacak kadardır" dedi. Ebu'ş-Şeyh, el-Azame'de ve Beyhakî, Şuabu'l-İmân'da Ebû Hureyre'den bildiriyor: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Gökyüzü kapısında bir melek: «Kim daha sonra mükafatlandırılmak üzere bugün Allah'a borç verir» der. Diğer bir kapıda başka bir melek ise: «Allahım! İnfakta bulunanlara verdiğini telafi et, vermeyenlerin malını da telef et» der. Başka bir kapıda başka bir melek: «Ey insanlar! Rabbinize yönelin! Bilin ki az ama yeterli olan bir mal, çok olan ve kişiyi oyalayan maldan daha hayırlıdır» diye seslenir. Başka bir melek başka bir kapıda: «Ey Âdem oğulları! Ölüme hazırlık yapın ve ölüp gideceğinizi hesap ederek binalarınızı inşa edin» diye seslenir. " Beyhakî, Şuabu'l-İmân'da Hasan(-ı Basrî)'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah şöyle buyurur: «Ey Ademoğlu! Senin malından yanımda emanet bırak. Bu mal yanmaz, batmaz ve çalınmaz. En fazla ihtiyacın olduğu zaman da onu sana geri ödeyeceğiğim.»" "...(Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. O'na döndürüleceksiniz.. " İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: (.....) âyetini a: “Sadakayı kabul eder" şeklinde açıklamıştır, (.....) âyetini: “Karşılığını verir" şeklinde açıklamıştır, (.....) âyetini ise: “Onları topraktan yarattı ve tekrar toprağa dönecekler" şeklinde açıklamıştır. Ahmed, Ebû Dâvud, Tirmizî, İbn Mâce, İbn Cerîr ve Beyhakî, Sünen'de Enes'ten bildiriyor: Her şey pahalı olmuştu. İnsanlar: “Ey Allah'ın Resûlü! Bize fiyatları ayarla" deyince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Fiyatları ayarlayan, kıtlığı da çokluğu da veren Allah'tır. Rızkı veren Allah'tır. Ben, Allah'ın huzuruna, ben de hiç kimsenin kan ve mal hakkı olmadan çıkmayı arzularım" buyurdu. Ebû Dâvud ve Beyhakî, Ebû Hureyre'den bildiriyor: Adamın biri: “Ey Allah'ın Resûlü! Bize fiyatları ayarla" deyince, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Hayır, dua ederim" buyurdu. Yine adamın biri: “Ey Allah'ın Resûlü! Bize fiyatları ayarla" dediğinde: “(Fiyatları) İndiren de yükselten de Allah'tır. Ben, Allah'ın huzuruna, bende hiç kimsenin hakkı olmadan çıkmayı arzularım" buyurdu. Bezzâr, Hazret-i Ali'den bildiriyor: “Ey Allah'ın Resûlü! Bize fiyatları ayarla" denildiğinde: “Malın pahalı ve ucuz olması Allah'ın elindedir. Rabbimin huzuruna çıktığımda isterim ki hiç kimse kendisine yapmış olduğum bir haksızlıktan dolayı yakama yapışmasın" buyurdu. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Zeyd bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: “Allah, imkanı olmadığı halde yolunda savaşanları bildiği gibi zengin olup da yolunda savaşmayanları da biliyor. İşte onları borç vermeye davet edip: “Kimdir Allah'a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir..."buyurmuştur. Allah sana mal vermişken sen savaşa gitmek istemiyorsun. Bu kişi ise fakir olduğu halde savaşa gitmek istiyor. Öyleyse sen de malınla ona yardımda bulun ki senin de bunda bir payın olsun." |
﴾ 245 ﴿