253

"İşte peygamberler! Biz, onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. İçlerinden, Allah'ın konuştukları vardır. Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya ise açık deliller verdik ve onu Ruhül-Kudüs (Cebrail) ile destekledik Eğer Allah dileseydi» bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra» birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkâr edenler de. Yine Allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lâkin Allah dilediğini yapar."

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde:

“İşte peygamberler! Biz, onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık..."' âyetini açıklarken şöyle dedi:

“Yüce Allah İbrâhim'i (aleyhisselam) kendisine halil (dost) edindi ve Mûsa (aleyhisselam) ile konuştu. İsa'yı da (aleyhisselam) Âdem (aleyhisselam) gibi topraktan yarattı. Sonra ona:

“Ol!" dedi ve oluverdi. O, Allah'ın kulu, kelimesi ve ruhudur. Dâvud'a (aleyhisselam) Zebûr'u verdi. Süleyman'a (aleyhisselam), ondan sonra hiç kimseye vermeyeceği bir mal verdi. Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) gelmiş ve geçmiş günahlarını da bağışladı."

Âdem b. Ebî İyâs, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin, el-Esmâ ve's-Sıfât'ta bildirdiğine göre Mücâhid:

“...Allah'ın konuştukları vardır. Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir..." âyetini açıklarken şöyle dedi:

“Yüce Allah, Mûsa (aleyhisselam) İle konuştu ve Muhammed'i (sallallahü aleyhi ve sellem) bütün insanlara peygamber olarak gönderdi."

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Âmir (eş-Şa'bî):

“Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir..." âyetini açıklarken:

“Burada Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) kastedilmiştir" dedi.

İbnu'l-Münzir ve Hâkim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“İbrahim'in (aleyhisselam) Allah'la dostluğuna, Mûsa'nın (aleyhisselam) Allah'la konuşmasına ve Muhammed'in (sallallahü aleyhi ve sellem) Allah'ı görmesine mi şaşıyorsunuz?" dedi.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Rabî' b. Huseym:

“Hiç kimseyi Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) daha üstün tutmam. Hiç kimseyi de Rahmân'ın dostu İbrahim'den (aleyhisselam) daha üstün tutmam" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde:

“...Eğer Allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi..." âyeti hakkında:

“Mûsa ve İsa'dan (aleyhimesselam) sonraki milletlerdir" dedi.

İbn Asâkir zayıf senedle, İbn Abbâs'tan bildiriyor: Ebû Bekr, Ömer, Osman ve Muâviye ile beraber Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanındaydık. Karşıdan Hazret-i Ali gelince, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Muâviye'ye:

“Ali'yi sever misin?" diye sordu. Muâviye:

“Evet, severim" karşılığını verince:

“Aranız kısa bir zaman kötü olacak" buyurdu. Muâviye:

“Ey Allah'ın Resûlü! Daha sonra ne olacak?" deyince:

“Allah'ın bağışlaması ve rızası vardır" dedi. Bunun üzerine Muâviye:

“Allah'ın kaderine ve rızasına razı olduk" dedi. İşte o zaman:

“...Yine Allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lâkin Allah dilediğini yapar" âyeti indi.

253 ﴿