8"Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz bağışta bulunansın." İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Ümmü Seleme'den bildiriyor: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey kalpleri halden hale çeviren (Allahım)! Kalbimi senin dininde sabit kıl" diye dua eder ve: “Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz bağışta bulunansın" âyetini okurdu. İbn Ebî Şeybe, Ahmed, Tirmizî, İbn Cerîr, Taberânî ve İbn Merdûye, Ümmü Seleme'den bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) çokça: “Ey kalpleri halden hale çeviren Allahım! Kalbimi senin dininde sabit kıl" diye dua ederdi. Kendisine: “Ey Allah'ın Resûlü! Kalpler halden hale çevrilir mi?" dediğimde: “Evet, Âdemoğlundan olan hiçbir insan yoktur ki mutlaka kalbi Allah'ın iki parmağı arasındadır. Yüce Allah dilediğini düzeltir, dilediğini eğriltir. Biz, Rabbimiz Allah'tan bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltmesin diye dua ederiz. Yine katından bize rahmet bağışlamasını isteriz. Şüphesiz o bağışta bulunandır" buyurdu. Ona: “Ey Allah'ın Resûlü! Bana kendim için edeceğim bir dua öğretmez misin?" dediğimde: “Evet öğretirim, sen: «Muhammed'in Rabbi olan Allahım! Günahlarımı bağışla, kalbimdeki eğriliği düzelt ve yaşadığım sürece beni fitneye düşmekten koru» diye dua et" buyurdu. İbn Ebî Şeybe, Ahmed ve İbn Merdûye, Hazret-i Âişe'den bildiriyor: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) en çok ettiği dua: “Ey kalpleri halden hale çeviren (Allahım). Kalbimi senin dininde sabit kıl" duasıydı. Kendisine: “Ey Allah'ın Resûlü! Bu duayı ne kadar çok ediyorsun" dediğimde: “Hiçbir kalp yok ki mutlaka Rahman'ın iki parmağı arasındadır. O düzeltmek isterse düzeltir, eğriltmek isterse eğriltir. Yüce Allah'ın: «Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme...» buyurduğunu işitmedin mi?" dedi. İbn Ebî Şeybe'nin lafzı: “Hidayete erdirmek istediğini hidayete erdirir, dalâlete erdirmek istediğini de dalâlete erdirir" şeklindedir. İbn Ebî Şeybe, Musannef te, Ahmed, el-Edebü'l-Müfred'de Buhârî, Tirmizî ve İbn Cerîr, Enes'ten bildiriyor: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) çokça: “Ey kalpleri halden hale çeviren (Allahım)! Kalbimi senin dininde sabit kıl" derdi. (Ashâb): “Ey Allah'ın Resûlü! Biz sana ve getirdiğine iman ettik. Yine de bizim için bir korkun var mıdır?" dediklerinde: “Evet (vardır), kalpler Yüce Allah'ın iki parmağı arasındadır ve onları (halden hale) çevirir" buyurdu. Târih'te Buhârî, İbn Cerîr ve Taberânî'nin, Sebre b. Fâtik'ten bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “insanın kalbi, Rabbin iki parmağı arasındadır. (Rabbimiz) dilerse onu düzeltir, dilerse de eğriltir. " İbn Ebi'd-Dünyâ, el-İhlâs'ta, Hâkim, Şuabu'l-İmân'da Beyhakî'nin, Ebû Ubeyde b. el-Cerrâh'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Âdemoğlunun kalbi kuş gibidir. Günde yedi defa halden hale çevrilir. " İbn Ebi'd-Dünyâ, el-İhlâs'ta, Ebû Mûsa'dan bildiriyor: “Kalbin kalp ismini alması halden hale çevrilmesinden dolayıdır. O, geniş çölde bir tüy gibidir." Ahmed ve İbn Mâce'nin, Ebû Mûsa el-Eş'arî'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Bu kalp geniş bir çölde rüzgarın evirip çevirdiği tüy gibidir" buyurmuştur. Mâlik, Şafîi, İbn Ebî Şeybe, Ebû Dâvud ve Sünen'de Beyhakî, Ebû Abdillah es-Sunâbihî'den bildiriyor: Kendisi Ebû Bekr'in hilafeti zamanında Medine'ye geldi ve akşam namazını onun arkasında kıldı. Ebû Bekr ilk iki rekata Fatiha süresiyle kısa surelerden okudu. Üçüncü rekata kalktığında ise Fatiha sûresinden sonra: “Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz bağışta bulunansın" âyetini okudu. İbn Cerîr, Taberânî, Sünne'de ve Hâkim, Câbir'den bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) çokça: “Ey kalpleri halden hale çeviren (Allahım)l Kalplerimizi senin dininde sabit kıl" diye dua ederdi. Bunun üzerine kendisine: “Ey Allah'ın Resûlü! Sana iman etmiş olmamıza rağmen bizim için bir korkun var mıdır?" deyince: “Ademoğullarının kalbi tek kalp gibi Rahman'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır. Yüce Allah onu halden hale çevirir" buyurdu. Taberânî'nin lafzı ise: “Âdemoğlunun kalbi, Yüce Allah'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır. Onu düzeltmek isterse düzeltir, eğriltmek isterse de eğriltir" şeklindedir. Ahmed, Nesâî, İbn Mâce, İbn Cerîr, Hâkim ve el-Esmâ ve's-Sıfât'ta Beyhakî'nin bildirdiğine göre Nevvâs b. Sem'ân, Resûlullah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle işittiğini söyledi: “Mizan, Rahmanın elindedir. Kıyamet gününe kadar bazı kavimleri yükselttiği gibi bazılarını da alçaltır. Ademoğlunun kalbi de (Allah'ın) iki parmağı arasındadır. Dilerse onu düzeltir, dilerse eğriltir." Yine Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey kalpleri halden hale çeviren (Allahım)! Kalbimi senin dininde sabit kıl" diye dua ettiğini söyledi. Hâkim'in bildirdiğine göre Mikdâd, Resûlullah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle işittiğini söyledi: “Ademoğlunun kalbinin halden hale dönmesi, tencerenin (içindeki suyun) fokurdayarak kaynayıp dönmesinden daha fazladır," İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Muhammed. b. Câfer: “Rabbimiz! ... kalblerimizi eğriltme..." âyetini açıklarken: “Dilimiz yanlış söylese de kalplerimizi saptırma mânâsındadır" dedi. İbn Sa'd, Tabakât'ta, Ebû Attâf'tan bildiriyor: Ebû Hureyre: “Ey Rabbim! Zina etmeyeceğim. Ey Rabbim! Hırsızlık etmeyeceğim. Ey Rabbim! Küfretmeyeceğim" deyince, ona: “Korkuyor musun?" dediler. Bunun üzerine üç defa: “Kalpleri halden hale çevirene (Allah'a) iman ettim" karşılığını verdi. Hâkim et-Tirmizî, Nevâdiru'l-Usûl'de, Ebu'd-Derdâ'dan bildiriyor: Abdullah b. Ravâha bizimle karşılaştığı zaman: “Otur ey Uveymir! Seninle az bir şey iman edelim" derdi ve oturup bir süre Allah'ı zikrederdik. Sonra şöyle derdi: “Ey Uveymir! Bu, iman meclisidir. İman meclisleri kişinin giyip çıkardığı gömleğine benzer. Onu bazen giyer, bazen de çıkarırsın. Ey Uveymir! Kalbin halden hale dönmesi, tencerenin (içindeki suyun) fokurdayarak kaynayıp dönmesinden daha fazladır." Hâkim et-Tirmizî, Utbe b. Abdillah b. Hâlid b. Ma'dân'dan, o babasından o da dedesinden bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İman, bazen giyilip bazen de çıkarılan bir gömlek gibidir." Hakîm et-Tirmizî, Ebû Eyyûb el-Ensârî'den bildiriyor: “Kişiye öyle anlar gelecek ki derisinde (kalbinde) iğne ucu yeri kadar nifaksız yer kalmayacaktır. Yine öyle anlar gelecek ki derisinde (kalbinde) iğne ucu yeri kadar imansız yer kalmayacaktır. " Ebû Dâvud, Nesâî, el-Esmâ ve's-Sıfât'ta Beyhakî, Hazret-i Âişe'den bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) gece vakti uyandığı zaman: “Senden başka ilah yoktur ve seni bütün eksikliklerden tenzih ederim. Allahım! Günahlarım için senden bağışlanmamı diler ve rahmetini isterim. Allahım! İlmimi arttır ve beni doğru yola erdirdikten sonra kalbimi eğriltme, katından bana rahmet bağışla, şüphesiz sen sonsuz bağışta bulunansın" diye dua ederdi. Müslim, Nesâî, İbn Cerîr ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Abdullah b. Amr, Resûlullah'tan (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle işittiğini söyledi: “Bütün Âdemoğullarının kalpleri, tek bir kalp gibi Rahmân'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır ve onu dilediği gibi evirip çevirir." Sonra Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey kalpleri çeviren Allahım! Kalplerimizi senin itaatine çevir" diye dua etti. Taberânî'nin, Sünne'de, Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Âdemoğlunun kalbi, Yüce Allah'ın parmaklarından iki parmağı arasındadır." |
﴾ 8 ﴿