14

"Kadınlara, oğullara, kantar kantar altın ve gümüşe, nişanlı atlar ve develere, ekinlere karşı aşırı sevgi beslemek, insanlara güzel gösterilmiştir. Bunlar dünya hayatının nimetleridir, oysa gidilecek yerin güzeli Allah katındadır"

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Ebû Bekr b. Hafs b. Ömer b. Sa'd'dan bildiriyor:

“Kadınlara, oğullara, kantar kantar altın ve gümüşe, nişanlı atlar ve develere, ekinlere karşı aşırı sevgi beslemek, insanlara güzel gösterilmiştir. Bunlar dünya hayatının nimetleridir, oysa gidilecek yerin güzeli Allah kalındadır" âyeti indiği zaman, Hazret-i Ömer:

“Şimdi ey Rabb, onu bize süslü gösterdiğin zaman (biz ne yapabiliriz)?" deyince:

“De ki: Bundan daha iyisini size haber vereyim mi? Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, Rab'lerinin katında, altlarından ırmaklar akan ve orada temelli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah kullarını hakkıyla görücüdür" âyeti indi.

İbnu'l-Münzir lafzı ise şöyledir: Hazret-i Ömer:

“De ki: Bundan daha iyisini size haber vereyim mi? Allah'a karşı gelmekten sakınanlara, Rab'lerinin katında, altlarından ırmaklar akan ve orada temelli kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah kullarını hakkıyla görücüdür" âyetine gelince ağladı ve:

“Neden sonra?! Onu bize süslü gösterdikten sonra mı!" dedi.

İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim, Seyyâr b. Ebi'l- Hakem'den bildiriyor: Ömer b. el-Hattâb:

“Kadınlara, oğullara, kantar kantar altın ve gümüşe, nişanlı atlar ve develere, ekinlere karşı aşırı sevgi beslemek insanlara güzel gösterilmiştir. Bunlar dünya hayatının nimetleridir, oysa gidilecek yerin güzeli Allah katındadır'" âyetini okudu ve:

“Şimdi ey Rabb, onu kalplere süslü gösterdikten sonra mı!" dedi.

İbn Ebî Şeybe, Abdullah b. Ahmed, ez-Zühd'ün zevâidi olarak ve İbn Ebî Hâtim, Eslem'den bildiriyor: Abdullah b. Erkam süs eşyası ve gümüşle Ömer b. el-Hattâb'a geldi. Ömer şöyle dedi:

“Allahım! Sen bu malı zikrettin ve:

“Kadınlara, oğullara, kantar kantar altın ve gümüşe, nişanlı atlar ve develere, ekinlere karşı aşırı sevgi beslemek, insanlara güzel gösterilmiştir. Bunlar dünya hayatının nimetleridir, oysa gidilecek yerin güzeli Allah katındadır" buyurdun. Yine:

“Bu, kaybettiğinize üzülmemeniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmamanız içindir..." buyurdun. Ancak bize süslediğin şeylere sevinmemeye gücümüz yetmiyor. Allahım! Onu hakkıyla infak etmemizi nasip et ve bizi onun şerrinden koru."

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî):

“Kadınlara, oğullara, kantar kantar altın ve gümüşe, nişanlı atlar ve develere, ekinlere karşı aşırı sevgi beslemek, insanlara güzel gösterilmiştir. Bunlar dünya hayatının nimetleridir, oysa gidilecek yerin güzeli Allah katındadır" âyetini açıklarken:

“Onu kim süsledi? Hiç kimse onu yaratanından daha zemmetmez" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî):

“Kadınlara, oğullara, kantar kantar altın ve gümüşe, nişanlı atlar ve develere, ekinlere karşı aşırı sevgi beslemek insanlara güzel gösterilmiştir. Bunlar dünya hayatının nimetleridir, oysa gidilecek yerin güzeli Allah katındadır" âyetini açıklarken: Onları şeytanı süsledi" dedi.

Nesâî, İbn Ebî Hâtim ve Hâkim'in, Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Bana dünyanızdan kadınlar ve güzel koku sevdirildi. Gözümün nuru da namaz oldu."

Ahmed, İbn Mâce'nin, Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Bir kantar (kıntâr) on iki bin ukiyyedir" buyurmuştur.

Hâkim, Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah'a "...Kantar kantar..." âyeti sorulduğunda:

“Bir kantar (kıntâr) iki bin ukiyyedir" buyurdu.

İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin, Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Bir kantar (kıntâr) bin dinardır."

İbn Cerîr'in Ubey b. Ka'b'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Bir kantar (kıntâr) bin iki yüz ukiyyedir" buyurdu.

İbn Cerîr'in Hasan(-ı Basrî)'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Bir kantar (kıntâr) bin iki yüz dinardır" buyurmuştur.

Abd b. Humeyd, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye'nin, Ebu'd-Derdâ'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Bir gecede yüz âyet okuyan kişi, gafil kişilerden yazılmaz. İki yüz âyet okuyan da itâatkar olarak haşrolunur. Kim de beş yüz ile bin âyet arası okursa kendisine bir kantar (kıntâr) ecir yazılır. Bir kantar da büyük bir tepe gibidir."

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim ve Sünen'de Beyhakî, Muâz b. Cebel'in:

“Bir kantar (kıntâr) bin iki yüz ukiyyedir" dediğini bildirir.

İbn Cerîr, İbn Ömer'in:

“Bir kantar (kıntâr) bin iki yüz ukiyyedir" dediğini bildirir.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve Beyhakî, Ebû Hureyre'den bunun aynısını bildirir.

İbn Cerîr ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Bir kantar (kıntâr) on iki bin dirhem veya bin dinardır" dedi.

İbn Cerîr ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Bir kantar bin iki yüz dinardır. Gümüş olarakta bin iki yüz miskaldır" dedi.

Abd b. Humeyd, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Ebû Saîd el-Hudrî:

“Bir kantar bir öküz tulumu dolusu altındır" dedi.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Ömer'e:

“Bir kantar ne kadardır?" diye sorulunca:

“Yetmiş bin dinardır" dedi.

Abd b. Humeyd, Mücâhid'in:

“Bir kantar yetmiş bin dinardır" dediğini bildirir.

Abd b. Humeyd, Saîd b. el-Müseyyeb'in:

“Bir kantar seksen bin dinardır" dediğini bildirir.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Ebû Sâlih:

“Bir kantar iki yüz rıtıldır" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde:

“Bir kantarın iki yüz rıtıl altın veya seksen bin gümüş olduğunu konuşurduk" dedi.

Tastî, İbn Abbâs'tan bildiriyor: Nâfi b. el-Ezrak ona:

“...Kantar kantar (altın ve gümüş)..." âyetini açıklar mısın?" deyince:

“Biz Ehl-i beyt gibi:

“Bir kantar on bin mıskal" diyoruz. Hisl oğulları ise:

“Bir öküz tulumu dolusu altın veya gümüştür, derler" dedi. Nâfi b. el-Ezrak:

“Araplar bu ifadeyi biliyor mu?" diye sorunca da:

“Evet (biliyor), Adiy b. Zeyd'in:

"Rum krallığına vergi toplanırdı insanlardan

Bu vergi biraz az veya çoktu bir kantardan " dediğini İşitmedin mi?" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Câfer:

“Bir kantar on beş bin miskaldır. Bir miskal de yirmi dört kırattır" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Dahhâk:

“...Kantar kantar..." âyetini açıklarken:

“Burada çok altın ve gümüş kastedilmektedir" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Rabî:

“...Kantar kantar..." âyetini açıklarken:

“Üst üste yığılmış çokça mal mânâsındadır" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî: (.....) kelimesini açıklarken:

“Basılarak dinar veya dirhem edilmiş şeydir" dedi.

İbn Cerîr'in, Avfî vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“...Nişanlı atlar..." âyetini açıklarken:

“Salınmış (merada yayılan) atlardır" dedi.

İbnu'l-Münzir, Mücâhid vasıtasıyla İbn Abbâs'tan aynısını bildirir.

İbn Cerîr'in, Ali (b. Ebî Talha) vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“...Nişanlı atlar..." âyetini açıklarken:

“İşaretli (alâmetli) atlardır" dedi.

İbn Ebî Hâtim'in, İkrime vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“...Nişanlı atlar..." âyetini açıklarken:

“İşâretli (alâmetli) güzel yürük atlardır" dedi ve:

“...Hayvanları otlattığınız bitkiler de onunla biter" âyetini okudu.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid:

“...Nişanlı atlar..." âyetini açıklarken:

“Güzel yürük atlardır" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr, İkrime'nin:

“(Atın) nişanı güzelliğidir" dediğinin bildirir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mekhûl:

“...Nişanlı atlar..."' âyetini açıklarken:

“Nişanı alnındaki ve ayaklarındaki beyazlıktır" dedi.

Müslim ve İbn Ebî Hâtim'in İbn Amr'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Dünya bir nimettir, dünya nimetinin en güzeli de saliha kadındır" buyurmuştur.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî:

“...Oysa gidilecek yerin güzeli Allah katındadır" âyetini açıklarken:

“Gidilecek en güzel yer Cennettir" dedi.

14 ﴿