21"Allah'ın âyetlerini inkar edenlere, haksız yere peygamberleri öldürenlere, insanlardan adaleti emredenleri öldürenlere şiddetli bir azabı müjdele." İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Ebû Ubeyde b. el-Cerrâh'tan bildiriyor, Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ey Allah'ın Resûlü! Kıyamet gününde azabı şiddetli olacak kişiler kimlerdir?" dediğimde: “Bir peygamberi öldüren veya kötülüğü emredip te iyiliği yasaklayandır" buyurdu. Sonra: “Haksız yere peygamberleri öldürenlere, insanlardan adaleti emredenleri öldürenlere şiddetli bir azabı müjdele. İşte bunlar dünyada da âhirette de çabaları boşa giden kimselerdir. Onların hiçbir yardımcısı da yoktur'" âyetlerini okudu ve şöyle devam etti: “Ey Ebû Ubeyde! İsrâil oğulları günün başlangıcında kısa bir zaman içinde kırk üç peygamberi öldürmüştür. Bunun üzerine İsrâil oğullarının ibadet edenlerinden olmak üzere yüz yetmiş kişi kalktı. Bu peygamberleri öldüren kişilere iyiliği emredip kötülükten nehyettiler. Onların da hepsi günün sonunda öldürüldüler. İşte bunlar Yüce Allah'ın âyetinde zikretmiş olduğu kişilerdir. " İbn Ebi'd-Dünyâ, Men Âşe Ba'de'l-Mevt'te, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve Hâkim, İbn Abbâs'tan bildiriyor: İsa (aleyhisselam), Yahya'yı (aleyhisselam) havârilerden on iki kişi ile beraber insanlara bir şeyler öğretmek için göndermişti. O zaman Yahya b. Zekeriyyâ kardeş kızıyla nikah yapmanın yasak olduğunu öğretiyordu. Kralın da beğendiği bir kardeşi kızı vardı. Onu istedi ve her gün onun bir hacetini gidermeye başladı. Kızın annesi kıza: “Eğer kral sana ihtiyacını sorarsa: «İhtiyacım Yahya b. Zekeriyyâ'yı öldürmendir» de" dedi. Kral kıza: “İhtiyacın nedir?" dediğinde: “İhtiyacım Yahya b. Zekeriyyâ'yı öldürmendir" cevabını verdi. Kral: “Bunun dışında bir şey iste" deyince, kız: “Bundan başka bir şey istemiyorum" dedi. Kız kralın dediğini kabul etmeyince, kralın emri üzerine Yahya b. Zekeriyyâ bir leğende kesildi. Kanından bir damla bir tarafa (leğenin dışına) damladı ve bu bir damla kan Yüce Allah Buhtunassar'ı gönderene kadar hep kaynadı. Bir ihtiyar kadın Buhtunassar'a kaynayan bir damla kanı gösterdi. Bu Buhtunassar'ın ağırına gitmiş ve: “Bu kanın kaynaması duruncaya kadar adam öldürecağim" demişti. Bir günde aynı sıfatlarda, aynı yaşta yetmiş bin kişiyi öldürünce kanın kaynaması durdu. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, Muakkel b. Miskîn'in bu âyet hakkında şöyle dediğini bildirir: Vahiy İsrâil oğullarına (Kitap verilmeksizin) gelirdi ve bunu kavimlerine tebliğ ettiklerinde öldürülürlerdi. Onlara inanıp ta tâbi olanlardan bir grup kalkar ve kendilerine bunu tebliğ ederlerse onları da öldürürlerdi. Bunlar (öldürülenler) insanlara adaleti emredenlerdi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: “...İnsanlardan adaleti emredenleri öldürenlere..." âyetini açıklarken şöyle dedi: “Bunlar Ehl-i kitaptır. Peygamberlere tabi olanlar, onları kötülükten nehyedip, Allah'ı hatırlatınca öldürülürlerdi." İbnu'l-Münzir, Saîd b. Cübeyr'den bildiriyor: İsrâil oğullarından bir kral zamanında insanlar bir kuraklık yaşadı. Kral: “Ya bize gökyüzünden yağmur gönderir veya biz de ona eziyet ederiz" dedi. Arkadaşları ona: “O semada iken nasıl ona eziyet edecek veya kızdıracaksın?" deyince: “Onun yeryüzündeki dostlarını öldürürüm ve bu, ona eziyet olur" karşılığını verdi. Bunun üzerine Yüce Allah onlara yağmur gönderdi. İbn Asâkir, Zeyd b. Eşlem vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Allah'ın âyetlerini inkar edenlere, haksız yere peygamberleri öldürenlere, insanlardan adaleti emredenleri öldürenlere şiddetli bir azabı müjdele" âyetini açıklarken: “İnsanlara iyiliği ve adaleti emredenler Osmân ve onun gibileridir" dedi. İbn Ebî Dâvud, Mesâhifte, A'meş'ten bildirdiğine göre: Abdullah'ın kıraati: (.....) şeklindedir. |
﴾ 21 ﴿