31

"De ki: «Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder.»"

İbn Cerîr, Bekr b. el-Esved vasıtasıyla Hasan(-ı Basrî)'den bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bir kavim:

“Ey Muhammed! Biz Rabbimizi seviyoruz" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah:

“De ki:

“Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın..."âyetini indirdi. Bu şekilde Yüce Allah, Peygamberi Muhammed'e uymayı sevgisi için bir işaret, ona karşı gelmeyi de azabı için bir gösterge kılmıştır.

İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, Ebû Ubeyde en-Nâcî vasıtasıyla Hasan(-ı Basrî)'den bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bazı kavimler:

“Ey Muhammed! Vallahi biz Rabbimizi seviyoruz" demişlerdir. Bunun üzerine Yüce Allah:

“De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun..." âyetini indirdi.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Abbâd b. Mansûr vasıtasıyla Hasan(-ı Basrî)'den bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bazı kavimler Allah'ı sevdiklerini iddia ediyordu. Yüce Allah onların dediklerini amelle tasdik etmek için:

“Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder" âyetini indirdi. Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem) uymaları onların dediklerini doğrulamış olurdu.

Hakîm et-Tirmizî, Yahya b. Ebî Kesîr'den bildiriyor: Onlar "Rabbimizi seviyoruz" deyince sınandılar ve Yüce Allah:

“De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın..." âyetini indirdi.

İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, İbn Cüreyc'ten bildiriyor: Bazı kavimler:

“Biz Rabbimizi seviyoruz" diyerek Allah'ı sevdiklerini iddia ediyorlardı. Bunun üzerine Yüce Allah Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem) uymalarını emretti ve Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem) uymayı sevgisi için bir işaret kıldı.

Abd b. Humeyd'in, Hasan(-ı Basrî)'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Sünnetimi terkeden benden değildir" dedi ve:

“De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder" âyetini okudu.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Muhammed b. Câfer b. ez-Zübeyr:

“De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder" âyetini açıklarken şöyle dedi:

“Eğer İsa (aleyhisselam) hakkında söyledikleriniz Allah'a olan sevgi ve ta'zimden dolayı ise bana (Resûlullah'a ) uyun ki geçmişteki küfrünüz bağışlansın."

İsbehânî'nin, et-Terğîb'te, İbn Amr'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Müminin hevası bana indirilene tabi olmadıkça imanı kâmil olamaz."

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebu'd-Derdâ:

“Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin..." âyetini açıklarken:

“İyilik, takva, tavazu ve nefsin zilletin de bana (Resûlullah'a ) tabi olunuz" dedi.

Hakîm et-Tirmizî, Ebû Nuaym, Deylemî ve İbn Asâkir'in, Ebu'd-Derdâ'dan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin..." âyetini açıklarken şöyle buyurdu:

“İyilik, takva, tevazu ve nefsin zilletinde bana tabi olunuz. "

İbn Asâkir'in bildirdiğine göre Hazret-i Âişe:

“De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun..." âyetini açıklarken:

“İyilik, takva, tevazu ve nefsin zilletinde bana (Resûlullah'a) tabi olunuz" dedi.

İbn Ebî Hâtim, Ebû Nuaym, Hilye'de ve Hâkim'in, Hazret-i Âişe'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Şirk, gece karanlığında sert bir kaya üzerinde yürüyen karıncadan daha gizlidir. Onun en hafifi zulümden bir şeyi sevmek ve adaletten bir şeye buğzetmektir. Din ise mutlaka Allah için sevip Allah için buğzetmekten ibaret değil midir? Yüce Allah'ın: «De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın..."» âyeti de bu anlamdadır. "

İbn Ebî Hâtim, Havşeb vasıtasıyla Hasan(-ı Basrî)'nin:

“...Bana uyun. Allah da sizi sevsin..." âyetini açıklarken:

“Yüce Allah'ın kendilerini sevdiğinin alâmeti Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) sünnetine uymalarıdır" dedi.

İbn Ebî Hâtim, Süfyân b. Uyeyne'den bildiriyor: Kendisine, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Kişi sevdiğiyle beraberdir" âyeti sorulunca:

“Yüce Allah'ın:

“De ki:

“Allah'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin..." buyurduğunu işitmedin mi? Sevmek Allah'a yaklaşmak demektedir. Yüce Allah kafirleri sevmez, yani onları kendine yaklaştırmaz" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Muhammed b. Câfer b. ez-Zübeyr:

“De ki: Allah'a ve Peygambere itaat edin Yüz çevirirlerse bilsinler ki, Allah inkar edenleri sevmez" âyetini açıklarken şöyle dedi:

“Necrân Hıristiyanlar! Muhammed'i (sallallahü aleyhi ve sellem) biliyor ve sizin kitabınızda buluyorlardı. Onlar küfürlerine devam ederlerse bilsinler ki Yüce Allah inkar edenleri sevmez."

Ahmed, Ebû Dâvud, Tirmizî, İbn Mâce, İbn Hibbân ve Hâkim'in Râfi'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Sizden birinize emrettiğim veya nehyettiğim bir konu geldiğinde koltuğunuza yaslanmış bir şekilde: «Biz bilmeyiz, biz ancak Allah'ın Kitâbı'nda bulduğumuz şeylere uyarız» derken tesadüf edip görmeyeyim" buyurdu.

31 ﴿