104"Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip Kötülükten sakındıran bir ümmet olsun. İşte kurtuluşa erenler bunlardır." Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Enbârî, Mesâhifte, Amr b. Dînâr'dan bildiriyor: İbnü'z-Zübeyr'in bu âyeti (.....) şeklinde okuduğunu işittim. Ancak bu şekilde âyeti mi okudu ya da âyeti tefsir mi etti bilemiyorum." Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbn Ebî Dâvud, Mesâhifte ve İbnu'l-Enbârî'nin bildirdiğine göre Hazret-i Osmân bu âyeti: (.....) şeklinde okudu. İbn Merdûye'nin, Ebû Câfer el-Bâkır'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir ümmet olsun..." âyetini okududuktan sonra: “Burada hayırdan kasıt, Kur'ân ve sünnetime tabi olmaktır" buyurdu. İbn Ebî Hâtim, Ebu'l-Âliye'den bildiriyor: Allah'ın, Kur'ân'da iyiliği emredin şeklinde indirmiş olduğu âyetlerin hepisinde İslam kastedilmektedir. Kötülükten sakındırın âyetlerinde ise putlara ve şeytanlara kulluk etmek kastedilmiştir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mukâtil b. Hayyân: “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir ümmet olsun...'" âyetini açıklarken: “Yani sizden, bir liderin etrafında toplanıp İslam'ı emrederek Allah'a karşı asi olmaktan yasaklayan bir topluluk olsun, mânâsındadır" dedi. Birden üçe kadar kişiyle topluluk, fazlasıyla da ümmet oluşur. İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Dahhâk: “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir ümmet olsun..." âyetini açıklarken: “Burada özellikle Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) ashâbı kastedilmektedir. Çünkü onlar hadis rivayet edenlerdir" dedi. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in, Ali (b. Ebî Talha) vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın..." âyetini açıklarken: “Yüce Allah müminlere cemaat olmayı emredip ihtilafa düşüp ayrılmalarını yasaklamıştır. Onlara: “Sizden önceki kavimler Allah'ın dininde münakaşa etmekten ve husumetten dolayı helak oldular" diye haber verdi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Rabî: “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın..." âyetini açıklarken: “Burada Ehl-i Kitâb kastedilmektedir. Yani Yüce Allah, Müslümanların, Ehl-i Kitâb gibi ihtilafa düşüp ayrılmalarını yasaklamaktadır" dedi. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın..." âyetini açıklarken: “Burada Yahudiler ve Hıristiyanlar kastedilmektedir" dedi. Abd b. Humeyd, Hasan(-ı Basrî)'den bildiriyor: Kötü görüş sahipleri: “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın...'" âyeti karşısında ne yapacaklar? Kâbe'nin Rabbine yemin ederim ki, onlar bu âyeti omuz ardı ederek terk ettiler. Ebû Dâvud, Tirmizî, İbn Mâce ve Hâkim'in, Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Yahudiler yetmiş bir, Hıristiyanlar ise yetmiş iki fırkaya ayrıldılar. Ümmetim ise yetmiş üç firkaya ayrılacaktır" buyurmuştur. Ahmed, Ebû Dâvud ve Hâkim'in, Muâviye'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ehl-i Kitâb dinlerinde yetmiş iki millete ayrıldılar. Bu ümmet ise yetmiş üç millete ayrılacaktır. Bunlardan bir millet hariç diğerlerinin hepsi cehennemdedir. O da cemaat milletidir. Ümmetimden öyle milletler çıkacak ki, kuduz mikrobunun sahibinin bedeninde gitmesi gibi nefislerinin peşlerinde gideceklerdir. Öyle ki nefislerinin onlarda girmediği damar ve mafsal kalmayacaktır," Hâkim'in Abdullah b. Amr'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Bir çift ayakabının birbirinin aynısı olması gibi îsrâil oğullarına gelenin aynısı ümmetimin başına gelecektir. Hatta İsrâil oğullarından biri aleni olarak annesiyle ilişkiye girse ümmetim de bunu yapacaktır. İsrâil oğulları yetmiş bir millete ayrılmıştı. Ümmetim ise yetmiş üç millete ayrılacaktır. Bunlardan bir millet hariç diğerlerinin hepsi cehennemdedir." Ashâb: “O bir millet hangisidir?" diye sorunca, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ben ve ashabım ne üzere isek, o üzere olan millettir" karşılığını verdi. Hâkim'in, Kesîr b. Abdillah b. Amr b. Avf'tan, onun babasından, onun da dedesinden bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Sizden önceki kavimlerin yolunda muhakkak gideceksiniz. İsrâil oğulları fırkalara ayrılmıştı" buyurmuştur. Hadis metninde aslında devam ediyor. İbn Mâce'nin, Avf b. Mâlik'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Yahudiler yetmiş bir fırkaya ayrılmıştır. Bunlardan biri Cennette diğer yetmiş fırka ise Cehennemdedir. Hıristiyanlar yetmiş iki fırkaya ayrılmıştır. Bunlardan da yetmiş bir fırka Cehennemde, bir fırka ise Cennettedir. Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki, benim ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bunların da bir fırkası Cennette, diğer yetmiş iki fırkası ise Cehennemdedir" buyurdu. Bunun üzerine ashâb: “Ey Allah'ın Resûlü! O bir fırka kimdir?" diye sorduğunda: “Cemaat fırkasıdır" karşılığını verdi. Ahmed'in, Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “İsrâil oğulları yetmiş bir fırkaya ayrılmıştır. Bunlardan bir fırka kurtuluşa ermişken diğer yetmiş fırka helak olmuştur. Ümmetim ise yetmiş iki fırkaya ayrılacaktır. Yine bunlardan da bir fırka kurtuluşa erip diğer yetmiş bir fırka helak olacaktır" buyurdu. Ashâb: “Ey Allah'ın Resûlü! O bir fırka hangisidir?" diye sorunca, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) iki defa: “ Cemaat fırkasıdır" dedi. Ahmed'in, Ebû Zer'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İki kişi bir kişiden, üç kişi iki kişiden, dört kişi de üç kişiden daha hayırlıdır. O halde cemaate sarılın. Zira Yüce Allah ümmetimi ancak hidayet üzere bir araya toplar. " İbn Merdûye'nin, Kesîr b. Abdillah b. Amr b. Avf'tan, onun babasından, onun da dedesinden bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Yanıma giriniz. Ancak Kureyşliden başkası yanıma girmesin" buyurdu ve şöyle devam etti: “Ey Kureyş topluluğu! Bu dinde benden sonra idareciler sizlersiniz. Sizler ancak müslüman olarak can verin. Hep birlikte Allah'ın ipine sarılın ve ayrılmayın. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ihtilaf edip te ayrılanlardan olmayın. Hâlbuki onlara, ancak dini Allah'a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O'na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu, dosdoğru dindir." |
﴾ 104 ﴿