118"Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi İsterler. Onların kinleri, konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık." İbn İshâk, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim, İbn Abbâs'tan bildiriyor: Bazı Müslümanlar, Yahudilerle komşu olmaları ve Cahiliye döneminden aralarında anlaşma olması dolayısıyla dostluk kurmuşlardı. Yüce Allah onlarla dostluğu yasaklamak ve onlardan gelebilecek fitneyi ikaz etmek üzere: “Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin..." âyetini indirdi. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin..." âyetini açıklarken: “Burada münafıklar kastedilmektedir" dedi. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid bu âyeti açıklarken: “Bu âyet, Medine'deki münafıklar hakkında inmiştir. Yüce Allah müminlerin onlarla dostluk kurmalarını yasaklamıştır" dedi. İbn Ebî Hâtim ve Taberânî ceyyid bir isnâdla Humeyd b. Mihrân el-Mâliku'l- Hayyât'tan bildiriyor: Ebâ Ğâlib'e: “Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık" âyetini sorduğumda: “Ebû Umâme bana, bu konuda Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem): «Bunlar Hâricilerdir» buyurduğunu söyledi" dedi. Abd b. Humeyd, Ebû Ya'la, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin, Şuab'da, Enes'ten bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Yüzüklerinize Arapça nakış (yazı) işlemeyin ve müşriklerin ateşleriyle aydınlanmayın" buyurmuştur. Bunu Hasan'a anlattıklarında: “Evet, yüzüklerinize Muhammed yazısını işlemeyin, hiçbir halinizi müşriklerle istişare etmeyin. Yüce Allah'ın: “...Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin..." âyeti bunu doğrulamaktadır" dedi. İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Hâtim, Ömer b. el-Hattâb'dan bildiriyor: Kendisine: “Burada Hîre halkından hafız ve kâtip olan genç biri vardır. Eğer onu kâtip olarak alsan denilince: “Eğer onu alırsam müminlerin dışında biriyle sırdaş olmuş olurum" karşılığını verdi. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Rabî: “...Hiçbir sırdaş edinmeyin..." âyetini açıklarken: “Müminlerin dışında münafıklarla dostluk kurup ta onları aranıza almayın, mânâsındadır" dedi. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: “...Hep sıkıntıya düşmenizi isterler..." âyetini açıklarken: “Dalalete düşmenizi isterler, mânâsındadır" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mukâtil: “...Hep sıkıntıya düşmenizi isterler..." âyetini açıklarken: “Münafıkların istediği, müminlerin dinlerinde sıkıntı çekmesidir" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: “...Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür..." âyetini açıklarken şöyle dedi: “Müslümanlara olan öfkelerinden dolayı münafıkların kafir arkadaşlarına biz müslümanları aldatıyoruz şeklinde dedikleri sözleriyle kinleri belli oldu. Kalplerindeki kin ise dillerindekinden çok daha büyüktür. İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: “İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz..."âyetini açıklarken şöyle dedi: “Mümin kişi münafığa karşı, münafığın mümine karşı olduğundan daha hayırlıdır. Mümin münafığa karşı dünyada merhametli olur. Eğer münafık, mümine karşı, müminin kendisine karşı kuvvetli olduğu gibi kuvvetli olsaydı onu kökünden imha ederdi." Abd b. Humeyd, Katâde'den bunun aynısını bildirir. İbn İshâk, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Siz, bütün kitaplara inanırsınız..." âyetini açıklarken: “Siz hem sizin, hem onların kitaplarına, hem de daha önceki kitaplara inanırsınız. Ama onlar sizin kitabınızı inkâr etmektedir. Bu sebeple buğz etmede onlardan daha fazla hak sahibisiniz" dedi. İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Mes'ûd: “...Kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar..." âyetini açıklarken parmak uçlarını ağzına koyarak: “Bu şekilde yaparlar" dedi. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: “...Sizinle karşılaştıklarında «İnandık» derler; kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden (kahrolup) ölün! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir" âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Onlar müminlerle karşılaştıkları zaman can ve mal korkusuyla yalandan «inandık» derler. Yalnız kaldıkları zaman da kalplerindeki kin, nefret ve içinde bulundukları durumdan dolayı, bir güç ve kuvvet bulacak olsalardı müminlerin üzerine giderlerdi." İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî: (.....), "...Size oları kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar..." âyetini açıklarken: (.....) kelimesi parmaklar mânâsındadır" dedi. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebu'l- Cevzâ: “Bu âyet, Haricilerden bir fırka hakkında inmiştir" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mukâtil: “Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer. Başınıza bir kötülük gelse, ona sevinirler..." âyetini açıklarken: “Düşmana karşı üstün gelmeniz, rızık ve hayır içinde olmanız onları üzer. Ancak öldürülmeniz, hezimete uğramanız ve zorluklar çekmeniz onları sevindirir" dedi. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde bu âyeti açıklarken: “Münafıklar İslam ahalisinin birbirleriyle iyi geçindiğini, cemaat olduklarını ve düşmana karşı üstün geldiklerini görürlerse öfkelenirler ve üzülürler. Eğer müslümanların birbirlerinden ayrıldığını, ihtilafa düştüklerini ve bir taraftan isabet aldıklarını görürlerse sevinirler ve bununla neşelenirler" dedi. Abd b. Humeyd, Âsım'ın bu âyeti (.....) şeklinde şeddeli, (dad) ve (ra) haflerini ötre ile okuduğunu bildirir. |
﴾ 118 ﴿