136"Onlar çirkin bir iş yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler. İşte onların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir!" İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Hasan (-ı Basrî) önce: “Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever..." âyetini, sonra da: “Onlar çirkin bir iş yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler" âyetini okudu. Ardından: “Her iki âyette bahsedilen özellikler bir kişinin özellikleridir" dedi. Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: Âyette iki günahtan bahsedilmektedir. "Onlar çirkin bir iş yaptıklarında..." birinci günah, "...Kendilerine zulmettiklerinde..." de ikinci günahtır. İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Câbir b. Zeyd: “Onlar çirkin bir iş yaptıklarında..." âyetini açıklarken: “Kâbe'nin Rabbine andolsun ki bunlar zina etmişlerdir!" demiştir. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: “Onlar çirkin bir iş yaptıklarında..." âyetini açıklarken: “Buradaki çirkin işten kasıt zinadır" demiştir. İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbrâhim en- Nehaî bu âyeti açıklarken: “Zulüm de çirkin bir iştir. Çirkin bir şeyi yapmak da bir zulümdür" demiştir. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Mes'ûd'un yanında İsrâil oğullarından ve Yüce Allah'ın onları diğerlerine üstün tutmasından bahsedilince İbn Mes'ûd şöyle dedi: “İsrâil oğullarından biri bir günah işlediği zaman diğer günün sabahında işlediği günahın keffaretini kapı eşiğinde yazılı bulurdu. Oysa sizden, günahlarınızın keffâreti olarak sadece bir söz söylemeniz istendi. Bu sözle de Yüce Allah'tan bağışlanma diler, Allah da sizi bağışlar. Nefsim elinde olana yemin olsun ki Yüce Allah bize öyle bir âyet verdi ki benim için bu âyet dünya ve içindekilerden daha değerlidir. O da: “Onlar çirkin bir iş yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler'" âyetidir." Saîd b. Mansûr, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, Taberânî, İbn Ebi'd-Dünyâ, İbnu'l-Münzir ve Beyhakî, İbn Mes'ûd'dan bildirir: Yüce Allah'ın Kitab'ında iki âyet var ki kişi bir günah işlediğinde bunları okur ve Allah'tan bağışlanma dilerse mutlaka bağışlanır. Bunlardan biri: “Onlar çirkin bir iş yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler" âyetidir. Diğer ise: “Kim bir kötülük yapar yahut kendine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlama dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur" âyetidir. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr, Sâbit el-Bünânî'den bildirir: “Bana ulaşana göre: “Onlar çirkin bir iş yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler" âyeti nazil olduğu zaman İblis ağlamaya başlamıştır." Hakîm et-Tirmizî, Attâf b. Hâlid'den bildirir: Bana ulaşana göre: “Onlar çirkin bir iş yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler" âyeti nazil olduğu zaman İblis askerlerini çağırdı, feryat figan etmeye ve başına toprak saçmaya başladı. Dünyanın dört bir tarafından askerleri yanına geldiklerinde: “Efendimiz! Sana ne oldu?" diye sordular. İblis: “Öyle bir âyet nazil oldu ki artık insanoğluna işlediği hiçbir günahın zararı olmayacak" karşılığını verdi. Askerleri: “Nasıl bir âyet?" diye sorduklarında İblis nazil olan bu âyeti onlara söyledi. Askerleri: “Onlara hevalarının kapılarını açarız. Bu şekilde tövbe edip bağışlanma dilemezler ve hep hak üzerinde olduklarını düşünürler" dediklerinde İblis buna da razı oldu. Tayâlisî, İbn Ebî Şeybe, Ahmed, Humeydî, Adenî, Abd b. Humeyd, İbn Manî', Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce, İbn Hibbân, Dârakutnî, Bezzâr, Ebû Ya'lâ, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbnu's-Sünnî, Amelu'l-Yevm ve'l-Leyle'de ve Beyhakî, Şuab'da Ebû Bekr es-Sıddîk'ten bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kul bir günah işleyip de bu günahını hatırladığında kalkıp abdest alır, iki rekat namaz kılar ve günahı için Allah'tan bağışlanma dilerse Yüce Allah mutlaka onun bu günahını bağışlar" buyurdu ve: “Onlar çirkin bir iş yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler" âyetini okudu. Beyhakî'nin Şuab'da Hasan (-ı Basrî)'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kul bir günah işlediği zaman güzelce abdest alır sonra açık bir alana çıkıp iki rekat namaz kılar ve o günahı için bağışlanma dilerse Yüce Allah mutlaka o günahını bağışlar." Beyhakî'nin Ebu'd-Derdâ'dan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur; "İnsanoğlunun konuştuğu her şey leh veya aleyhinde kayda geçip yazılır. Kişi bir günah işlediği zaman yüksekçe bir yere gelip ellerini Yüce Allah'a açsın ve: «Allahım! Bu günahımdan dolayı sana tövbe ediyorum ve bir daha böylesi bir günaha bulaşmayacağım» desin. Bir daha işlemediği sürece o günahı bağışlanır." Beyhakî'nin Hazret-i Âişe'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allahım! Beni, iyilik yaptığında buna sevinen, kötülük yaptığında ise buna bağışlanma dileyen kişilerden kıl" diye dua ederdi. Beyhakî'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Dört kişi Cennette en güzel bahçelerin içinde olurlar. Bunlar şüphe taşımadan «Lâ ilahe illallah» ilkesine tutunan kişi, iyilik yaptığı zaman buna sevinen ve Allah'a hamdeden kişi, kötü bir şey yaptığında buna üzülen ve bağışlanma dileyen kişi, başına bir musibet geldiğinde «înnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn» diyen kişidir." Abd b. Humeyd, Buhârî ve Müslim'in Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: Adamın biri bir günah işledi ve: «Rabbim! Bir günah işledim, bu günahımı bağışla!» dedi. Yüce Allah: «Kulum bir günah işledi. Ancak bu günahını bağışlayacak veya onu bundan sorumlu tutacak bir Rabbinin olduğunu da itiraf etti. Ben de kulumu bağışlıyorum» buyurdu. Sonra bir günah daha işledi ve: «Rabbim! Bir günah işledim, bu günahımı bağışla!» dedi. Yüce Allah: «Kulum bir günah işledi. Ancak bu günahını bağışlayacak veya onu bundan sorumlu tutacak bir Rabbinin olduğunu da itiraf etti. Ben de kulumu bağışlıyorum» buyurdu. Sonra bir günah daha işledi ve: «Rabbim! Bir günah işledim, bu günahımı bağışla!» dedi. Yüce Allah: «Kulum bir günah işledi. Ancak bu günahını bağışlayacak veya onu bundan sorumlu tutacak bir Rabbinin olduğunu da itiraf etti. Siz de şahit olun ki kulumu bağışlıyorum. Artık dilediği gibi amel etsin» buyurdu." Ahmed ve Müslim'in Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Şayet günah işlemeyecek olsaydınız Yüce Allah sizin yerinize kendilerini bağışlayacağı günah işleyecek başka bir topluluk yaratırdı" buyurmuştur. Ahmed'in Ebû Saîd'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “İblis: «Rabbim! İzzetine andolsun ki ruhları bedenlerinde durduğu müddetçe insanoğullarını yoldan çıkaracağım!» deyince, Yüce Allah: «İzzetime yemin olsun benden bağışlanma diledikleri sürece ben de onları bağışlayacağım» karşılığını verdi," Ebû Ya'lâ'nın Ebû Bekr'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Elinizden geldiği kadar çokça «Lâ ilahe ilallah» ve «Estağfirullah» deyin. Zira İblis: «Ben insanları günahlarla helak ettim. Ancak onlar beni "Lâ ilâhe ilallah" ve "Estağfirullah" ile helak ediyorlar. Böyle yaptıklarını görünce ben de onları hevalarına uydurarak helak ettim. Zira hevalarma uydukları halde doğru yolda olduklarını zannediyorlar» demiştir." Bezzâr ve Beyhakî, Şuab'da, Enes'ten bildirir: Adamın biri Allah Resûlü'ne (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi ve: “Yâ Resûlallah! Ben günah işledim" dedi. Allah Resûlü: “Günah işlediysen Rabbinden bağışlanma dile" buyurdu. Adam: “Bağışlanma diliyorum, ancak yine aynı günahı işliyorum" deyince, Allah Resûlü: “Yine günah işlediğin zaman yine bağışlanma dile" karşılığını verdi. Adam aynı şeyi dördüncü kez tekrar edince Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): “Şeytanın elinde sana karşı bir şey kalmayıncaya kadar Rabbinden bağışlanma dile" buyurdu. Beyhakî, Ukbe b. Âmir el-Cühenî'den bildirir: Adamın biri: “Yâ Resûlallah! Bazen birimiz günah işliyor" deyince, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): “Bu günahı aleyhinde yazılır" buyurdu. Adam: “Ancak bu günahı için bağışlanma dileyip tövbe ediyor" deyince, Allah Resûlü: “O zaman Yüce Allah da onu bağışlayıp tövbesini kabul eder" buyurdu. Adam: “Bir daha dönüp günah işliyor" deyince, Allah Resûlü: “Bu günahı aleyhinde yazılır" buyurdu. Adam: “Ancak bu günahı için bağışlanma dileyip tövbe ediyor" deyince, Allah Resûlü: “O zaman Yüce Allah da onu bağışlayıp tövbesini kabul eder" buyurdu. Adam: “Bir daha dönüp günah işliyor" deyince, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): “Bu günahı aleyhinde yazılır" buyurdu. Adam: “Ancak bu günahı için bağışlanma dileyip tövbe ediyor" deyince, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): “O zaman Yüce Allah da onu bağışlayıp tövbesini kabul eder. Siz tövbe ve istiğfardan bıkmadıkça Yüce Allah da bağışlamaktan ve tövbenizi kabul etmekten bıkmaz" buyurdu. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini: “Günah olan bir şeyde ısrar etmezler ve Yüce Allah'ın bağışlanma dileyen kişiyi bağışlayacağını, tövbe edenin de tövbesini kabul edeceğini bilirler" şeklinde açıklamıştır. Abd b. Humeyd ile İbn Cerîr, Katâde'den bildirir: “Günahlarda ısrar etmekten sakının! Zira sizden öncekiler bu yönde ısrarlarından dolayı helak oldular. Allah korkusu kendilerini Yüce Allah'ın haram kıldığı şeylerden alıkoymadı. İşledikleri günahlara da tövbe etmediler. Bu halde iken de ölüm gelip kendilerini buldu." Ahmed, Abd b. Humeyd, Buhârî, el-Edebu'l-Müfred'de, İbn Merdûye ve Beyhakî'nin Şuabu'l-îman'da İbn Amr'dan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Merhamet ediniz ki size de rahmet edilsin. Bağışlayın ki siz de bağışlanasınız. Ezanın susturulmasına çalışanın vay haline! Günah olduğunu bile bile bu günahta ısrar edenlerin vay haline! " İbn Ebi'd-Dünyâ, Tevbe'de ve Beyhakî, İbn Abbâs'tan bildirir: “Kulun işlemekte ısrar ettiği her günah büyük günahlardan olur. Ancak kul bu günaha tövbe ettiği sürece büyük günahlardan sayılmaz." Abdurrezzâk, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): “Kişi tövbe etmediği sürece bilerek işlediği bir günahta ısrar ediyor demektir" demiştir. Beyhakî'nin bildirdiğine göre Evzaî: “Günahta ısrar, kişinin işlediği günahı küçük ve değersiz görmesidir" demiştir. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: “...Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler" âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Günah işledikleri zaman günah olduğunu bile bile buna bağışlanma dilemeden öylece susup kalmazlar." Abd b. Humeyd, Ebû Dâvud, Tirmizî, Ebû Ya'lâ, İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin Şuab'da Ebû Bekr es-Sıddîk'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kişi bağışlanma diledikten sonra bir günahı günde yetmiş defa işlese de onda ısrar etmiş sayılmaz" buyurmuştur. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mükâtil: “... Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir" âyetini açıklarken: “Allah'a itaat yolunda amel edenlerin mükâfatı Cennet olacaktır" demiştir. |
﴾ 136 ﴿