179

"Allah müminleri içinde bulunduğunuz şu halde bırakacak değildir. Sonunda temiz ile murdarı ayıracaktır. Allah sizin hepinizi gayba vakıf kılacak da değildir. Fakat Allah, resullerinden dilediğini seçer. O halde Allah'a ve resullerine iman edin. Eğer iman eder ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız size büyük mükâfat vardır."

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Süddî'den bildirir:

“Muhammed doğru söylüyorsa o zaman bizlerden kim ona inanacak, kimler onu inkar edecek bildirsin" dediklerinde Yüce Allah:

“Allah müminleri içinde bulunduğunuz şu halde bırakacak değildir. Sonunda temiz ile murdarı ayıracaktır. Allah sizin hepinizi gayba vakıf kılacak da değildir. Fakat Allah, resullerinden dilediğini seçer (onu gayba vakıf kılar)..."' âyetini indirdi.

İbn Ebî Hâtim, Ali vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirir: Yüce Allah:

“Allah müminleri içinde bulunduğunuz şu halde bırakacak değildir. Sonunda temiz ile murdarı ayıracaktır..." buyurur. Müminleri içinde bırakmayacağını bildirdiği durum küfürdür. Temiz ile murdarı ayırmadan kasıt da, saîd (cennetlik) olanlar ile bedbaht olanların ayrılmasıdır.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: Yüce Allah bu âyette kafirlere şöyle seslenmiştir:

“Müminleri sizin şu an içinde bulunduğunuz dalâlette bırakacak değilim. Cihad ve hicret sayesinde sizlerden temiz olanlar ile murdar olanları ayıracağım."

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid bu âyeti açıklarken şöyle demiştir:

“Yüce Allah bunu Uhud savaşında yapmış, münafık olanlarla mümin olanları birbirinden ayırmıştır."

Abd b. Humeyd'nin bildirdiğine göre Asım bu âyeti: (.....) lafzıyla okumuştur.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî):

“...Allah sizin hepinizi gayba vakıf kılacak da değildir..." âyetini açıklarken:

“Yüce Allah ancak dilediği resulleri gayba muttali kılar" demiştir.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid:

“...Fakat Allah, resullerinden dilediğini seçer..." âyetini açıklarken:

“Dilediği kişileri kendine resul olarak seçer, anlamındadır" demiştir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Mâlik, (.....) ifadesini "Seçer" şeklinde açıklamıştır.

179 ﴿