6"Yetimleri deneyin. Evlenme çağma erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin. Zengin olan iffetli davransın. Fakir olan ise uygun bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter." İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin Sünen'de bildirdiğine göre İbn Abbâs: “Yetimleri deneyin. Evlenme çağına erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin. Büyüyecekler diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Yetimleri, ergenliğe erdikleri zaman malları konusunda deneyin. Akıllarının oturmuş ve mallarını idare edebilecek bir durumda olduklarını görürseniz mallarını kendilerine teslim edin. Ancak henüz ergenliğe ermeden önce onların mallarını yemeye kalkışmayın." İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: “Yetimleri deneyin. Evlenme çağına erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Ergenlik çağına geldikleri zaman akli yönden onları deneyip sınayın. Eğer akıllı olduklarını görürseniz mallarını kendilerine teslim edin." İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî: “Yetimleri deneyin. Evlenme çağına erdiklerinde, eğer reşid olduklarını görürseniz, mallarını kendilerine verin..." âyetini açıklarken: “Akli yönden onları deneyin. Akıllı olduklarına ve mallarını idare edebileceklerine kanaat getirdiğiniz zaman mallarını onlara verin" demiştir. İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Mükâtil: “Yetimleri deneyin..." âyetini açıklarken: “Burada deneyecek olan kişiler yetimlerin velileri ile vasilerdir" demiştir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Muhammed b. Kays: “...Evlenme çağına erdiklerinde..." âyetini açıklarken: “Onbeş yaşına geldiklerinde" demiştir. İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): “...Eğer reşid olduklarını görürseniz..." âyetini açıklarken: “Reşid olmaktan kasıt, dini yönden salih olması ve mallarının idaresini yapabilmesidir" demiştir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: “...Eğer reşid olduklarını görürseniz..." âyetini açıklarken: “Reşid olmaktan kasıt, dini yönden salih olması ve mallarının idaresini yapabilmesidir" demiştir. Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim, İbn Abbâs'tan bildirir: “Yetim kişi hilim, akıl ve vakar sahibi olduğu zaman malı ona teslim edilir." Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, Mücâhid'den bildirir: “Saçları ağaracak kadar büyüse dahi aklının erdiği görülmedikten sonra yetim birine malı teslim edilmez." İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): “...Büyüyecekler diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin..." âyetini açıklarken: “Ergenliğe ulaşmadan önce acele edip mallarını helal olmayan bir şekilde harcamayın" demiştir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: “...Büyüyecekler diye israf ederek ve aceleye getirerek mallarını yemeyin..." âyetini açıklarken: “Ergenliğe erer de mallarını alırlar korkusuyla büyümeden önce mallarını haksız yere yemeye kalkışmayın" demiştir. Buhârî, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî, Sünen'de Hazret-i Âişe'den bildirir: Bu âyet yetimin velisi hakkında nazil olmuştur. "...Zengin olan iffetli davransın. Fakir olan ise uygun bir şekilde yesin..." buyruğunda fakir olan velinin yetimin malından yeme ölçüsü, yetimin ve malının hizmetini gördüğü kadarıyladır. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim, Nehhâs, Nâsih'de ve Hâkim'in Miksam vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Zengin olan iffetli davransın. Fakir olan ise uygun bir şekilde yesin..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Zengin olan ve yetimin malına ihtiyacı olmayan kişi onun malına dokunmasın. Fakir olan veli ise yetimin malından yiyebilir. Ancak bunun ölçüsü de bu mala ihtiyaç duymayacak ve kendi açılığını giderebilecek kadarıyla olmalıdır." İbnu'l-Münzir'în Ebû Yahyâ vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Zengin olan iffetli davransın..." âyetini açıklarken: “Yetimin malına el uzatmamak için kendi malıyla yetinmelidir" demiştir. İbn Cerîr'in Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Fakir olan ise uygun bir şekilde yesin..." âyetini açıklarken: “Sonradan ödemek şartıyla ödünç olarak alıp yiyebilir" demiştir. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in Ali vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Fakir olan ise uygun bir şekilde yesin..." âyetini açıklarken: “Sonradan ödemek şartıyla ödünç olarak alıp yiyebilir" demiştir. Âdem, Abd b. Humeyd ve Beyhakî'nin Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: “Yetimin velisi şâyet varlıklı biri ise yetimin malına dokunmasın, ondan yemesin. Ancak fakir biri ise açlığını giderebilecek kadar sütün fazlasından içebilir ve bu ölçüden ileriye gidemez. Yine giyecek konusunda avretini örtecek kadar alıp giyebilir. İlerde durumu iyi olursa bu maldan aldıklarını yetime öder. Durumu iyi olmaması durumunda da aldıkları kendisine helal olur." İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: “Yetimin velisi şâyet varlıklı biri ise onun malından herhangi bir şey yemesi helal değildir. Ancak fakir ise ödünç olmak şartı ile bu maldan ihtiyacı kadarını kullanabilir. İlerde durumunun iyi olması durumunda ödünç aldıklarını yetime öder. Uygun ve maruf ölçüde yemekten kasıt da budur." Abdurrezzâk, Saîd b. Mansûr, İbn Sa'd, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbn Ebi'd-Dünyâ, İbn Cerîr, Nehhâs, Nâsih'de, İbnu'l-Münzir ve Beyhakî'nin Sünen'de değişik kanallardan bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattâb şöyle demiştir: “Allah'ın malına karşı (beytulmal'a) kendimi yetimin malına bakan veli gibi görüyorum. İhtiyacım yoksa bu mala dokunmam. İhtiyacım olduğu zaman da maruf ölçülerde ondan yerim. Ancak durumum düzelince de aldığımı yerine geri koyarım." Firyâbî, Saîd b. Mansûr, İbnu'l-Münzir ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Fakir olan ise uygun bir şekilde yesin..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Yetimin velisi muhtaç biri ise onların yemeklerinden yiyebilir. Ancak onların malından ne bir giysi giyebilir, ne de bir sarık edinebilir." Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Uygun bir şekilde yesin..." âyetini açıklarken: “Aşırıya kaçmadan üç parmağının ucuyla yemeklerinden yiyebilir" demiştir. Mâlik, Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve Nehhâs, Nâsih'de Kâsım b. Muhammed'den bildirir: Bedevinin biri İbn Abbâs'a geldi ve: “Himayemde yetimler ve bu yetimlerin develeri var. Bunların sütünden ne kadarı bana helal olur?" diye sordu. İbn Abbâs: “Şâyet o develerden kaybolanı arıyorsan, uyuz olanlarını tedavi ediyorsan, su havuzlarını sıvıyorsan ve beslemek için çalışıyorsan yavrularına zarar vermeyecek ve sağmada aşırıya kaçmayacak şekilde sütlerinden içebilirsin" karşılığını verdi. Ahmed, Ebû Dâvud, Nesâî, İbn Mâce, İbn Ebî Hâtim ve Nehhâs, Nâsih'de İbn Amr'dan bildirir: Adamın biri Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem): “Benim malım yok, ama himayemde olan bir yetimin malı var" deyince, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem) : “Aşırıya ve israfa kaçmadan, kendin için mal biriktirmeye kalkışmadan ve kendi malını onun malıyla korumaya çalışmadan malından yiyebilirsin" buyurdu. İbn Hibbân, Câbir'den bildirir: Adamın biri: “Yâ Resûlallah! Himayemde olan yetimi hangi durumlarda dövebilirim?" diye sorunca, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kendi çocuğunu hangi durumlarda dövüyorsan onu da, ancak onun için dövebilirsin. Bunun yanında kendi malını onun malıyla korumaya çalışma ve onun malından servet edinmeye kalkışma" buyurdu. Abdurrezzâk, Saîd b. Mansûr, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve Nehhâs, Nâsih'de Hasan el-Urenî'den bildirir: Adamın biri: “Yâ Resûlallah! Himayemde olan yetimi hangi durumlarda dövebilirim?" diye sorunca, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kendi çocuğunu hangi durumlarda dövüyorsan onu da ancak onun için dövebilirsin" karşılığını verdi. Adam: “Bu yetimin malından alabilir miyim?" diye sorunca, Allah Resulü (sallallahü aleyhi ve sellem): “Aşırıya kaçıp onun malından kendine servet edinmeden ve kendi malını onun malıyla korumaya kalkışmadan alabilirsin" buyurdu. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: Bize bildirdiğine göre Ensâr'dan biri olan Sâbit b. Rifâa amcasının himayesinde olan bir yetimdi. Bir defasında amcası Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gitti ve: “Kardeşimin oğlu himayemde olan bir yetimdir. Onun malından bana helal olan nedir?" diye sordu. Allah Resûlü: “Kendi malını onun malıyla korumadan ve onun malından kendine servet edinmeden maruf ölçüde malından yiyebilirsin" buyurdu. Hurmalığı bulunan yetimler de olurdu. Yetimin velisi bu hurmalıkların bakımını yapar, sular ve meyvelerinden yerdi. Aynı şekilde sürüsü bulunan yetimler de olurdu. Yetimin velisi bu sürünün bakımını, beslenmesini ve hastalıklarının tedavisini yapar buna karşılık hayvanların yününden, tüyünden ve sürü içindeki sakat hayvanlardan faydalanırdı. Ancak anamal olan sürüden yeme ve harcama hakkına sahip değildi. İbnu'l-Münzir, Atâ'dan bildirir: Yüce Allah'ın Kitab'ında beş şey azimete değil ruhsata yöneliktir. Bunlardan biri: “...Fakir olan ise uygun bir şekilde yesin..." buyruğudur. Burada kişi dilerse yer, dilerse de yemez. Ebû Dâvud, Nâsih'de, Nehhâs, Nâsih'de ve İbnu'l-Münzir, Atâ vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirir: “...Fakir olan ise uygun bir şekilde yesin..." buyruğundaki hükmü: “Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar..." âyeti neshetmiştir. Ebû Dâvud, Nâsih'de Dahhâk'tan bu yorumun benzerini zikreder. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Ebi'z-Zinâd bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: Bu konuda Ebu'z-Zinâd: “Bu, bedevi ve onlar gibi bir hayat tarzı sürenler için geçerlidir" demiştir. İbn Ebî Hâtim, Nâfi' b. Ebî Nuaym el-Kâri'den bildirir: Yahyâ b. Saîd ile Rabîa'ya: “...Uygun bir şekilde yesin..." âyetini sorduğumda şöyle dediler: “Burada söz konusu kişi yetim olan kişidir. Bu yetim fakir biri ise onu himayesine alan kişi fakirliği oranınca ona harcama yapar. Ancak malı varsa bu malda velinin bir hakkı yoktur." İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in Avfî vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Kişi yetimin malını kendisine teslim edeceği zaman Yüce Allah'ın emrettiği gibi şahitler huzurunda teslim etsin." İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: “...Mallarını kendilerine geri verdiğiniz zaman da yanlarında şahit bulundurun. Hesap görücü olarak Allah yeter" âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Ergenliğe eren yetimlerin mallarını kendilerine teslim edeceğiniz zaman şahitler huzurunda teslim edin. Ancak her ikiniz arasında en iyi şahit de Yüce Allah'tır." İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî: (.....) âyetini: “Şahit olarak Allah yeter" şeklinde açıklamıştır. |
﴾ 6 ﴿