22"Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin. Çünkü bu bir hayâsızlık, öfke ve nefret gerektiren bir iştir. Bu, ne kötü bîr yoldur" Firyâbî, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Taberânî ve Beyhakî, Sünen'de Adiy b. Sabit el-Ensârî'den bildirir: Ensâr'ın salih adamlarından biri olan Ebû Kays b. el-Eslet vefat edince oğlu Kays dul kalan analığına talip oldu. Kadın ona: “Ben seni oğlum gibi görüyorum, ancak Ensâr'ın en iyi adamlarından birisin. Bunu Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) danışacağım" karşılığını verdi. Kadın Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip: “Ebû Kays vefat etti" dedi. Allah Resûlü kadına teselli babından güzel sözler söyledi. Kadın: “Oğlu Kays da bana talip oldu. Onu oğlum gibi görüyordum. Kavminin de en iyi adamlarından birisi. Ne dersin?" deyince, Allah Resûlü: “Evine geri dön" buyurdu. Bunun üzerine: “Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin..." âyeti nazil oldu. Beyhakî: “Mürsel hadistir" demiştir. Derim ki: “İbn Ebî Hâtim'in rivâyetinde bu hadis Adiy b. Sâbit vasıtasıyla Ensâr'dan bir adamdan rivâyet edilmiştir." İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İkrime: “Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Ebû Kays b. el-Eslet hakkında nazil olmuştur. Ebû Kays, babası el- Eslet'in ölümünden sonra onun karısı ve analığı olan Ümmü Ubeyd binti Damra ile evlenmişti. Aynı şekilde Esved b. Halef hakkında nazil olmuştur. Esved babasının ölümünden sonra analığı olan Ebû Talha b. Abdiluzza b. Osmân b. Abdiddâr'ın kızı ile evlenmişti. Aynı şekilde Safvân b. Umeyye hakkında nazil olmuştur. O da babası Ümeyye b. Halefin ölümünden sonra karısı ve analığı olan Esved b. el-Muttalib b. Esed'in kızı Fâhite ile evlenmişti. Aynı şekilde Manzûr b. Zebbân hakkında nazil olmuştur. Manzûr da babası Zebbân b. Seyyâr'ın ölümünden sonra analığı olan Müleyke binti Hârice ile evlenmişti." Beyhakî, Sünen'de Mukâtil b. Hayyân'dan bildirir: Cahiliye döneminde biri öldüğü zaman akrabalarından biri gelip dul kalan karısının üzerine giysisini atar ve bu şekilde kadının evlenme hakkını elinde tutardı. Ebû Kays b. el-Eslet vefat edince oğlu Kays babasının karısıyla evlendi; ancak onunla gerdeğe girmedi. Kadın Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip durumu anlatınca, Yüce Allah, Kays hakkında: “Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin..."" âyetini indirdi ve geçmişte olanlar hariç böylesi bir evliliği yasakladı. Aynı şekilde anne ile kızıyla aynı anda evlenmeyi yasakladı. Yine: “...İki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir..." buyurarak geçmişte olanlar hariç iki kızkardeşi aynı nikah altında tutmayı da yasakladı. Bu yasaklardan önce yapılan bu tür evlilikler içinde: “...Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder" buyurmuştur. Saîd b. Mansûr, Muhammed b. Ka'b el-Kurazî'den bildirir: Önceleri biri öldüğü zaman dul kalan karısı üzerinde ölenin oğlu herkesten daha fazla hak sahibiydi. Eğer öz annesi değilse dilerse onunla evlenir, dilerse de başkasıyla evlendirirdi. Ebû Kays b. el-Eslet vefat edince oğlu Muhsin, babasının karısı olan analığının evlenme hakkını eline aldı. Ancak ne nafakasını temin etti, ne de babasının malından miras olarak ona bir şey verdi. Kadın Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip durumunu anlatınca, Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem): “Evine geri dön! Belki Yüce Allah hakkında bir şeyler indirir" buyurdu. Bunun üzerine: “Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin..."' âyeti ile: “Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helâl değildir..." âyeti nazil oldu. İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir, İbn Abbâs'tan bildirir: Cahiliye döneminde insanlar analıkla evlenme ile iki kızkardeşi aynı nikah altında tutma dışında Yüce Allah'ın haram kıldıklarını haram sayarlardı. Bu iki konu hakkında da Yüce Allah: “Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin... İki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir..." buyurdu. İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin Sünen'de Ali vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: “...Babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin..." âyetini açıklarken: “Gerdeğe girsin veya girmesin baban ya da oğlunun evlendiği kadın artık sana haramdır" demiştir. Abdurrezzâk ve İbn Cerîr, İbn Cüreyc'den bildirir: Atâ b. Ebî Rebâh'a: “Kişi bir kadınla evlense ancak yüzünü görmeden onu boşasa oğluna helal olur mu?" diye sorduğumda şu karşılığı verdi: “Hayır, evlenemez. Kadın da tamamen serbest kalır. Zira Yüce Allah: “...Babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin..." buyurur. Ona: “Geçmişte olanlar hariç..."âyeti ne anlama geliyor?" diye sorduğumda da: “Cahiliye döneminde oğullar babalarının ölümünden sonra analıklarıyla evlenirlerdi" dedi. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasa(-ı Basrî): “...Babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin...'" âyetini açıklarken: “Yasak için gerdeğe girme olmasa da nikahın kıyılmış olması yeterlidir" demiştir. İbn Ebî Hâtim, Ebû Bekr b. Ebî Meryem'den, o da hocalarından bildirir: Kişi annesinin babası olan dedesinin karısıyla evlenemez. Zira o da babası gibi sayılır. Yüce Allah da: “...Babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin..." buyurur. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Dahhâk: “Geçmişte olanlar hariç..."âyetini açıklarken: “Cahiliye döneminde yapılan bu tür evliliklerdir" demiştir. Abdurrezzâk'ın bildirdiğine göre Katâde: “Geçmişte olanlar hariç..."âyetini açıklarken: “Cahiliye döneminde kişi babasının ölümünden sonra analığıyla evlenebilirdi" demiştir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ubey b. Ka'b bu âyeti: “(=Babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin; ancak ölmüşlerse hariç)" lafzıyla okurdu. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Atâ b. Ebî Rebâh: “...Çünkü bu bir hayâsızlık, öfke ve nefret gerektiren bir iştir. Bu, ne kötü bir yoldur" âyetini açıklarken: “Böylesi evlilikler Yüce Allah'ın öfkesine sebep olur ve bunu yapanlar pek kötü bir yola girmiş olurlar" demiştir. Abdurrezzâk, İbn Ebî Şeybe, Ahmed, Hâkim ve Beyhakî, Sünen'de Berâ'dan bildirir: Dayımı elinde sancakla gördüm. Ona: “Nereye gidiyorsun?" diye sorduğumda: “Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), babasının ölümünden sonra analığıyia evlenen birine gönderdi ve boynunu vurup malını almamı emretti" dedi. |
﴾ 22 ﴿