40

"Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz. İyilik olursa onu kat kat arttırır ve yapana büyük sevap verir"

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz..." âyetini açıklarken:

“Kırmızı karınca başı kadar olsa bile haksızlık yapmaz" demiştir.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“...Zerre kadar..."âyetini açıklarken:

“Bir karınca kadar" demiştir.

İbn Ebî Dâvud, Mesâhifte Atâ vasıtasıyla bildirdiğine göre Abdullah bu âyeti: (=Allah bir karınca kadar da olsa haksızlık yapmaz) lafzıyla okumuştur.

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî:

“...Zerre kadar..." âyetini açıklarken:

“Zerre ağırlığı kadar" demiştir.

Saîd b. Mansûr, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Taberânî, İbn Ömer'den bildirir:

“Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır..." âyeti bedeviler hakkında nazil oldu. Adamın biri:

“Peki, Muhacirlere ne var?" diye sorunca Yüce Allah:

“Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz. İyilik olursa onu kat kat arttırır ve yapana büyük sevap verir" âyetiyle cevap verdi. Yüce Allah da bir şeye büyük dedi mi o şey gerçekten de büyük demektir.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde bu âyeti okudu ve:

“İyiliklerimin kötülüklerimden zerre kadar fazla çıkması, benim için dünya ve içindekilerden daha iyidir" dedi.

Tayâlisî, Ahmed, Müslim ve İbn Cerîr'in Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Yüce Allah, müminin yaptığı iyiliği boşa çıkararak ona zulmetmez. Yaptığı bu iyiliğe karşı dünyada iken rızkını alır, kıyamette de karşılığını alır. Kafir ise bir iyilik yaptığı zaman bunun karşılığı dünyada iken kendisine verilir. Bu şekilde kıyamet gününde kendisine karşılığı verilecek bir ameli olmaz. "

Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Mâce, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Ebû Saîd el-Hudrî'den bildirir: Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Kalbinde zerre kadar olsa dahi iman bulunan kişi Cehennemden çıkar" buyurdu. Bu konuda şüphesi olan:

“Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz..." âyetini okusun.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, İbn Mes'ûd'dan bildirir: Kıyamet gününde önceki ve sonraki tüm insanlar bir yerde toplandığı zaman biri öne çıkarılır ve Allah katından biri:

“İşte filan oğlu filan önünüzde. Kimin bunda hakkı varsa gelip alsın" diye seslenir. Bu çağrı üzerine kişi az da olsa babası veya çocuğu veya eşinde bir hakkının olmasını arzu edecek ve sırası geldiğinde bunu almaya sevinecektir. Yüce Allah'ın Kitab'ındaki:

“Sûr'a üfürüldüğü zaman, (işte) o gün ne aralarında soy sop yakınlığı kalacak, ne de birbirlerini arayıp soracaklardır" âyeti de bunu doğrulamaktadır. Sonra öne çıkarılan kişiye:

“Sende hakkı bulunanlara haklarını ver!" denilir. Adam:

“Rabbim! Dünya hayatı bitip gitmişken haklarını nasıl vereyim?" diye sorunca, Yüce Allah meleklere:

“Bu adamın iyi amellerine bakın ve hak sahiplerine haklarını bunlardan verin" buyurur. Herkese hakkı verildikten sonra kişide zerre kadar iyi bir amel kalmışsa, melekler:

“Rabbimiz! Herkese hakkını verdik. Geriye zerre kadar iyi ameli kaldı" derler. Yüce Allah da:

“Zerre kadar olan bu iyi amelini arttırın ve rahmetimle onu Cennete koyun" buyurur. Yüce Allah'ın Kitab'ındaki:

“Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz. İyilik olursa onu kat kat arttırır ve yapana büyük sevap verir'" âyeti de bunu doğrulamaktadır. Burada büyük ecirden kasıt Cennettir. Ancak hak sahiplerine hakları verilirken iyi amelleri bitip geriye kötüleri kalırsa, melekler:

“ilahımız! İyi amelleri bitti, ancak henüz haklarını almayanlar var" derler. Bunun üzerine Yüce Allah:

“O zaman hak sahiplerinin kötülüklerinden alıp onun kötülüklerine ekleyin ve Cehenneme gideceğine dair bir yazı yazın" buyurur.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr:

“...iyilik olursa..."âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Kişinin iyilikleri zerre kadar da olsa kötülüklerinden daha ağır bastığı zaman bu iyilikleri kat kat arttırılır. Müşriğe gelince, yaptığı iyilikler onun cezasını hafifletir, ancak Cehennemden asla çıkmaz."

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Ebû Recâ bu âyeti: (.....) lafzıyla, harfini şeddeli olarak okumuştur.

İbn Ebî Şeybe, Ebû Osmân'dan bildirir: Ebû Hureyre'nin:

“Yüce Allah müminin yaptığı bir iyiliğe bir milyon iyilik sevabı verir" dediği bana ulaştı. Yanına gidip bunu sorduğumda şöyle dedi:

“Doğrudur! Hatta bir iyiliğine iki milyon iyilik sevabı verir. Yüce Allah:

“Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz. İyilik olursa onu kat kat arttırır..." buyurur. Kat kat arttırmanın da ne kadar olduğunu kim bilebilir?"

İbn Cerîr, Ebû Osmân en-Nehdî'den bildirir: Ebû Hureyre ile karşılaştığımda ona:

“Yüce Allah müminin yaptığı bir iyiliğe bir milyon iyilik sevabı verir" dediğin bana ulaştı" dediğimde şu karşılığı verdi:

“Bunun nesine şaşırıyorsun ki? Vallahi Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem): «Yüce Allah müminin yaptığı bir iyiliğe iki milyon iyilik sevabı verir» buyurduğunu işittim."

İbn Ebî Şeybe, Abdullah b. Ahmed, Zevâidu'z-Zühd'de, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Hureyre:

“...Büyük ecir verir"" âyetini açıklarken:

“Bundan kasıt Cennettir" demiştir.

40 ﴿