50

"Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Allah dilediğini temize çıkarır ve kendilerine kıl kadar haksızlık yapmaz. Bak, nasıl da Allah hakkında yalan uyduruyorlar; apaçık bir günah olarak bu yeter!"

İbn Cerîr, Avfî vasıtasıyla ibn Abbâs'tan bildirir: Yahûdiler:

“Ölen çocuklarımız Allah katında bizim için kurban gibidirler. Bize şefaat edecek ve bizi temize çıkaracaklar" deyince, Yüce Allah da Muhammed'e (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Allah dilediğini temize çıkarır ve kendilerine kıl kadar haksızlık yapmaz" buyurdu.

İbn Ebî Hâtim, İkrime vasıtasıyla İbn Abbâs'tan bildirir: Yahudiler erkek çocuklarını öne alır öyle namaz kılarlardı. Kurban keserler ve çocuklarının hatalarının, günahlarının olmadığını söylerlerdi. Oysa yalan söylüyorlardı. Yüce Allah da bu iddialarına karşılık:

“Ben bir günahkarı günahı olmayan biriyle temize çıkarmam" buyurdu ve:

“Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Allah dilediğini temize çıkarır ve kendilerine kıl kadar haksızlık yapmaz" âyetini indirdi.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid:

“Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi..." âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Bunlar Yahudilerdi. Hata ve günahlarının olmadığını iddia ettikleri erkek çocuklarını ayinlerinde öne alırlar ve onların arkasında ibadet ederlerdi. Kendilerini temize çıkarma da budur."

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Ebû Mâlik:

“Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi..." âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Yahudiler hakkında nazil oldu. Namazlarında erkek çocuklarını öne alır ve:

“Bunların günahları yoktur" derlerdi.

İbn Cerîr, İkrime'den bildirir: Ehli kitaptan olanlar henüz günah işleme yaşına ulaşmayan erkek çocuklarını öne alır, üzerlerine namaz kılar ve:

“Bunların günah yok" derlerdi. Bunun üzerine Yüce Allah:

“Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Allah dilediğini temize çıkarır ve kendilerine kıl kadar haksızlık yapmaz" âyetini indirdi.

Abdurrezzâk, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî):

“Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi...'" âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Bunlar Yahudi ve Hıristiyanlardır. Zira:

“Biz Allah'ın oğulları ve dostlarıyız" diyorlardı. Yine:

“Cennete ancak Yahudi ve Hıristiyan olanlar girecek" diyorlardı.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Süddî:

“Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: Yahudiler hakkında nazil olmuştur. Zira Yahudiler:

“Biz çocuklarımıza Tevrat'ı henüz çocukken öğretiyoruz. Onlar da günahsız olduğuna göre, biz de onlar gibi günahsısız. Gündüz vakti yaptığımız günahlarımız gece vakti bağışlanır" derlerdi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Mes'ûd:

“Kişi bazen gâyet dindar bir şekilde sabah dışarıya çıkar, ancak geri döndüğünde dinarlığından geriye bir şey kalmaz. Zira kendisine faydası veya zararı olmayacak biriyle karşılaşır ve:

“Vallahi sen şöylesin böylesin" der. Geriye döndüğü zaman herhangi bir ihtiyacını karşılayamamış olduğu gibi Yüce Allah'ı da öfkelendirmiş olur" dedi ve:

“Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Allah dilediğini temize çıkarır ve kendilerine kıl kadar haksızlık yapmaz'" âyetini okudu.

Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in Mücâhid vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini açıklarken:

"Fetîl ifadesi iki parmak arasından çıkan kir anlamındadır" demiştir.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in değişik vecihlerle bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Fetîl, iki parmak arasını ovma sonucunda çıkan şeylerdir" demiştir.

Saîd b. Mansûr, Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir, İbn Abbâs'tan bildirir:

“Nakîr, hurma çekirdeğidir. Fetîl, hurma çekirdeğinin yarığında bulunan iplikçiktir. Kıtmîr ise hurma çekirdiğinin kabuğudur."

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Fetîl, hurma çekirdeğinin üzerindeki yarıktır" demiştir.

Tastî ve İbnu'l-Enbârî, el-Vakf ve'l-îbtidâ'da bildirdiğine göre Nâfi' b. el- Ezrak, İbn Abbâs'a:

“Bana Yüce Allah'ın: (.....) âyetinin anlamını açıklar mısın?" diye sorunca, İbn Abbâs:

“İnsanların iyilik veya kötülüklerinden hurma çekirdeğinin üzerindeki yarık olan fetîl kadarı bile heba edilmez, anlamındadır" demiştir. Nâfi':

“Araplar öylesi bir ifadeyi bilir mi?" diye sorunca, İbn Abbâs şu karşılığı vermiştir:

“Tabi ki bilirler. Zübyân oğullarından olan Nâbiğa'nın:

"Binlerce kişilik orduyu toplayıp savaşa çıkar da

Düşman kendisine bir fetîl kadarı bile zarar veremez" dediğini işitmedin mi? Yine şöyle demiştir:

Bazı sözlerini üzerime alıyorum, ama sövme

Çünkü sövmenin fetîl kadar yararı olmaz. "

İbnu'l-Münzir, Mücâhid'den bildirir:

“Nakîr, hurma çekirdeğinin dışarıdan orta yerinde olur. Fetîl ise hurma çekirdeğinin içinde olur. Hurma çekirdeğinin ovulması sonucu üzerinden çıkan kir olduğunu da söylemişlerdir. Kıtmîr ise hurma çekirdeğinin veya yumurtanın veya kamışın kabuğudur."

Abd b. Humeyd, Atiyye el-Cedelî'den bildirir:

“Hurma çekirdeği üç bölümden oluşur. Biri kıtmîrdir ki çekirdeğin kabuğudur. Diğeri nakîrdir ki o da çekirdeğin içidir. Bir diğeri de fetîldir ki o da çekirdeğin dışarıdan orta yeridir."

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, Dahhâk'tan bildirir: Bazı Yahudiler:

“Çocuklarımızın doğdukları gün ne kadar günahları varsa, bizim de ancak o kadar günahımız var. Şâyet onların günahı varsa bizim de günahımız var. Zira biz de onlar gibiyiz" deyince, Yüce Allah cevap olarak:

“Bak, nasıl da Allah üzerine yalan uyduruyorlar; apaçık bir günah olarak bu yeter'" âyetini indirdi.

50 ﴿