82

"Kur'ân'ı durup düşünmüyorlar mı? Eğer o Allah'tan başkasından gelseydi, onda çok aykırılıklar bulurlardı."

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Dahhâk:

“Kur'ân'ı durup düşünmüyorlar mı..." âyetini açıklarken:

“Zikredilen tedebbür, düşünerek ve anlayarak okumaktır" demiştir.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde:

“...Eğer o Allah'tan başkasından gelseydi, onda çok aykırılıklar bulurlardı" âyetini açıklarken şöyle demiştir:

“Yüce Allah'ın kelamında çelişkiler olmaz. Onun kelamı haktır ve içinde batıl şeyler bulunmaz. Çelişkiler ancak insanların sözlerinde olur."

İbn Ebî Hâtim, Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem'den bildirir: İbnnu'l- Münkedir:

“...Eğer o Allah'tan başkasından gelseydi, onda çok aykırılıklar bulurlardı" âyetini okudu ve şöyle dedi:

“Aykırılıklar ve çelişkiler ancak kulların kalplerinden doğar. Ancak Yüce Allah'tan gelen sözlerde çelişki olmaz."

İbn Cerîr, İbn Zeyd'den bildirir: Kur'ân âyetleri birbirini yalanlamaz ve birbiriyle çelişmezler. Böylesi bir çelişki görenler de ancak cehaletlerinden ve kıt akıllarından dolayı görürler. Yüce Allah:

“...Eğer o Allah'tan başkasından gelseydi, onda çok aykırılıklar bulurlardı" buyurur. Bundan dolayıdır ki bir mümine düşen:

“Kur'ân'ın tümü Allah katındandır" demesidir. Bunun yanında müteşabihlere inanmalı ve âyetleri birbirleriyle karşılaştırmamalıdır. Anlamadığı ve bilgisi yetmediği bir şeyle karşılaştığı zaman:

“Yüce Allah'ın dediği haktır" demeli ve Allah bir söz söylediği zaman bununla çelişen başka bir söz söylemeyeceğini bilmelidir. Mümin, Allah'tan gelen şeylerin hakikatine iman etmelidir.

82 ﴿