84

"Artık Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun! Müminleri de savaşa teşvik et. Umulur ki Allah inkâr edenlerin gücünü kırar. Allah'ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir."

İbn Sa'd'ın Hâlid b. Ma'dân'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Tüm insanlığa peygamber olarak gönderildim. Tüm insanlar davetime icabet etmezse Araplardan sorumluyum. Araplar bana icabet etmezse Kureyşlilerden sorumluyum. Kureyşliler bana icabet etmezse Hâşim oğullarından sorumluyum. Hâşim oğulları da bana icabet etmezlerse sadece kendimden sorumluyum. "

Ahmed ile İbn Ebî Hâtim, Ebû İshâk'tan bildirir: Berâ'a:

“Müşriklerin üzerine saldırıya giren kişi kendi kendini tehlikeye atmış olur mu?" diye sorduğumda şu karşılığı verdi:

“Atmış olmaz. Zira Yüce Allah:

“Artık Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun..." buyurur. Kişinin kendisini tehlikeye atmasından bahseden âyet sadaka konusunda nazil olmuştur."

İbn Merdûye, Berâ'dan bildirir:

“Artık Allah yolunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun! Müminleri de savaşa teşvik et..." âyeti nazil olduğu zaman Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), ashabına:

“Rabbim savaşma emri verdi. Siz de savaşın!" buyurdu.

İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Sinân:

“...Müminleri de savaşa teşvik et..." âyetini açıklarken:

“Savaşmaları yönünde onlara öğütler ve nasihatler ver, anlamındadır" demiştir.

İbnu'l-Münzir, Usâme b. Zeyd'den bildirir: Bir gün Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), ashabına:

“Cennete girmek üzere hazırlanmak isteyen yok mu? Bilin ki Cennetin bir benzeri yoktur. Kâbe'nin Rabbine andolsun ki Cennet parlayan bir nurdur, salınan reyhan çiçeği gibidir. înşa edilmiş saraylardır, akan nehirlerdir.

Taptaze ve bol meyvelerdir. Güzel zevceler ve çeşit çeşit giysilerdir. Sonsuza kadar göz alıcı nimetler içinde, yükek sağlam ve güzel evlerde ikamet yeridir" buyurdu. Ashab:

Resûlallah! Biz bunlara hazırız!" dediklerinde Allah Resûlü:

“İnşâattaki, deyin" buyurdu. Sonrasında cihadı anlatıp bu yönde teşviklerde bulundu.

İbn Ebî Hâtim ile İbn Abdilber, Temhîd'de Süfyân b. Uyeyne'den bildirir: İbn Şübrüme' nin bu ayeti: (=Umulur ki Allah inkâr edenlerin gücünün bir kısmını kırar) lafzıyla okuduğunu işittim. İbn Mes'ûd'un kıraati de bu şekildedir.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini:

“Allah'ın gücü daha üstündür, cezası daha şiddetlidir" şeklinde açıklamıştır.

84 ﴿