84"Lût'u da (peygamber gönderdik). Kavmine dedi ki: «Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhuşu mu yapıyorsunuz? Çünkü sız, şehveti tatmin için kadınları bırakıp da şehvetle erkeklere yanaşıyorsunuz. Doğrusu siz taşkın bir milletsiniz.» Kavminin cevabı: Onları (Lût'u ve taraftarlarını) memleketinizden çıkarın; çünkü onlar fazla temizlenen insanlarmış! demelerinden başka bir şey olmadı. Bunun üzerine Lut'u ve taraftarlarını kurtardık; yalnız karısı, geride kalıp helake uğrayanlardan oldu. Geriye kalanların üzerine öyle bir yağmur yağdırdık kil Suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bak!" İbn Asâkir, Süleyman b. Surad'ın şöyle dediğini bildirir: “Hazret-i Lût'un babası, Hazret-i İbrâhîm'in amcasıdır." İshâk b. Bişr ve İbn Asâkir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs der ki: “Hazret-i Lût altı üstüne getirilen şehirlere peygamber olarak gönderildi. Gönderildiği şehirler dört tanedir ve bunlar: Sedûm, Emûra, Âmûra ve Sabvira şehirleridir. Her şehirde de yüz bin savaşçı vardı. En büyük şehirleri Sedûm'du ve Hazret-i Lût orada ikamet etmekteydi. Sedûm, Şam (Suriye) beldelerindendir ve Filistin'e bir günlük mesafededir. Hazret-i İbrâhim, Lût b. Harrân b. Târeh'in amcasıdır. Hazret-i İbrâhim, Hazret-i Lût'un kavmine de nasihatte bulunmaktaydı. Yüce Allah, İslam'ın perdesini yırtan, Allah'ın haram kıldıklarını işleyen ve büyük fuhşu yapan Hazret-i Lût kavmine mühlet vermişti. Hazret-i İbrâhim merkebine biner ve Hazret-i Lût'un şehirlerine gidip onlara nasihat ediyordu, ama onlar nasihati kabul etmiyorlardı. Sonra merkebinin üzerinde gelip Sedûm şehrine bakıp: “Ey Sedûmî Allah'ın azabı acaba sana hangi gün gelecek! Sedûm, sizi Allah'ın cezasını hak edecek şeyleri yapmanızdan menederim" diye sesleniyordu. Zamanı gelince Yüce Allah Cibril'i meleklerden bir grupla gönderdi ve bunlar erkek sûretinde yeryüzüne inip ekinini sulamakta olan Hazret-i İbrâhim'in yanına gittiler. Su, akacağı kanala ulaşınca Hazret-i İbrâhîm çapasını koyup arkasında iki rekat namaz kılıyordu. Yüce Allah'ın Hazret-i İbrâhîm'i dost edindiğini bilmeyen melekler Hazret-i İbrâhîm'e bakıp: “Eğer Allah bir dost edinecek olsaydı bu kulu dost edinirdi" dediler. İbn Ebi'd-Dünyâ, Zemmu'l-Melâhî'de, İbn Ebî Hâtim, Ebu'ş-Şeyh, Beyhakî, Şu'abu'l-İmân'da ve İbn Asâkir'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre "Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhuşu mu yapıyorsunuz?" sözündeki fuhuştan kasıt, erkeklerin erkeklerle cinsi münasebette bulunmalarıdır. İbn Ebî Şeybe, İbn Ebi'd-Dünyâ, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Ebu'ş-Şeyh, Beyhakî ve İbn Asâkir, Amr b. Dînâr'ın "Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhuşu mu yapıyorsunuz?" sözünü açıklarken: “Lût kavminde baş gösterene kadar, hiçbir erkek, erkekle cinsel ilişkiye girmemiştir" dediğini bildirir. İbn Ebi'd-Dünyâ, İbn Ebî Hâtim, Beyhakî ve İbn Asâkir, Ebû Sahra Câmi b. Şeddâd'dan Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: “Lût kavmi livatayı erkeklerle yapmadan kırk yıl önce kadınlarla yaptılar." İbn Ebi'd-Dünyâ ve İbn Asâkir'in bildirdiğine göre Tâvus'a, kadına arkasından (anal olarak) yaklaşan erkeğin durumu sorulunca: “Bu, Lût kavminin başlattığı bir şeydir. Lût kavmi ilk önce kadınlara arkalarından yaklaştılar, sonra da erkeklere aynı şeyi yaptılar" cevabını verdi. İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî, Sünen'de bildiriyor: Hazret-i Ali minberde: “Bana sorunuz" deyince, İbnu'l-Kevvâ: “Kadınlarla arkadan (anal) münasebette bulunmak caiz midir?" diye sordu. Hazret-i Ali: “Rezil oldun, Allah seni rezil edesice! Sen Yüce Allah'ın: “Sizden önceki milletlerden hiçbirinin yapmadığı fuhuşu mu yapıyorsunuz?"buyurduğunu duymadın mı?" karşılığını verdi. İshâk b. Bişr ve İbn Asâkir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs der ki: “Lût kavmini, kadınları bırakıp erkeklerle münasebete iten sebep şudur: onların hem evlerinde, hem bahçelerinde, hem de dışarıda yol kenarında ürünleri vardı. Lût kavmine kuraklık ve kıtlık isabet edince birbirlerine: “Eğer, açıkta olan bu ürünlerinizden yolcuların almasına engel olursanız, onların alacağından siz faydalanırsınız" dediler. "Nasıl engel olacağız?" diye soranlara da: “Memleketinizde yakaladığınız yabancılarla cinsi münasebeti kural haline getiriniz ve ona dört dirhem ceza veriniz. Eğer böyle yaparsanız insanlar memleketinize gelmez" dediler. Böylece daha önce hiç kimsenin yapmadığı şeyi kendileri yapmaya başladılar." İshâk b. Bişr ve İbn Asâkir, Muhammed b. İshâk vasıtasıyla, İbn Abbâs'tan rivayette bulunan bir kişiden şöyle bildirir: “Lût kavminin bu kötü işe başlamaları şöyle olmuştur: Yukarıdaki hadiste belirtilen kararı aldıkları zaman İblis, insanların gördüğü en güzel oğlan şeklinde gelip kendilerini nefsine çağırdı ve onunla ilişki kurdular. Ondan sonra bu işe devam ettiler." İbn Ebi'd-Dünyâ, Ebu'ş-Şeyh, Beyhakî ve İbn Asâkir'in bildirdiğine göre Huzeyfe der ki: “Lût kavmi hakkında azab hükmü, kadınlar kadınlarla, erkekler de erkeklerle münasebette bulunmaya başlayınca gerçekleşti." İbn Ebi'd-Dünyâ, Beyhakî ve İbn Asâkir'in bildirdiğine göre Ebû Hamza der ki: Muhammed b. Ali'ye: “Allah, Lût kavminin kadınlarına, erkekleri sebebiyle mi azab etti?" diye sorduğumda: “Allah böyle yapmayacak kadar adaletlidir. Erkekler erkeklerle, kadınlar da kadınlarla münasebette bulundukları için cezalandırıldılar" cevabını verdi. Abdürrezzâk, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre "Çünkü onlar fazla temizlenen insanlarmış..." sözünden kastedilen, erkeklere ve kadınlara arkadan (anal) yaklaşmamalarıdır. Firyâbî, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Mücâhid, "Çünkü onlar fazla temizlenen insanlarmış..." sözünü açıklarken: “Bu söz, Lût kavminin, erkeklere ve kadınlara arkadan yaklaşmamalarıyla alay etmek için söyledikleri bir sözdü" demiştir. Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve Ebu'ş-Şeyh, Katâde'nin, "Çünkü onlar fazla temizlenen insanlarmış..." sözünü açıklarken: “Onlar, iman edenleri, ayıp olmayan bir şey sebebiyle ayıpladılar ve kötü olmayan bir şey sebebiyle kötülediler" dediğini bildirir. Abdürrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: “Yalnız karısı, geride kalıp helake uğrayanlardan oldu. Geriye kalanların üzerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bak!" âyetini açıklarken şöyle dedi: “Hazret-i Lût'un ailesinden sadece hanımı, Allah'ın azabına uğrayanlarla beraber azaba uğradı. Yüce Allah geride kalanların üzerine gökten taş yağdırarak helak etti." İshâk b. Bişr ve İbn Asâkir'in bildirdiğine göre Zührî der ki: “Yüce Allah, Hazret-i Lût'un kavmine azab edince, Hazret-i Lût, Hazret-i İbrâhim'in yanına gitti ve vefat edene kadar onunla beraber kaldı." İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ka'b(u'l-ahbâr), "Geriye kalanların üzerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bak!" âyetini açıklarken şöyle dedi: “Yağdırılan yağmur, kırsalda olanlara, çobanlara ve seferde olanlarına da isabet etti. Onlardan hiç kimse bu azabdan kurtulamadı." İbn Ebî Hâtim'in Vehb (b. Münebbih)'den bildirdiğine göre Lût kavminin üzerine üzerine kükürt ve ateş yağdırılmıştır. Ebu'ş-Şeyh'in Saîd b. Ebî Arûbe'den bildirdiğine göre Lût kavmi dört milyon kişiydi. İbn Ebi'd-Dünyâ, Zemmû'l-Melâhî, Hâkim ve Beyhakî, Şu'abu'l-İmân'da, İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Sahibinden başkasını sahip edinen köleye Allah lanet -etsin. Tarlanın sınırını değiştirene Allah lanet etsin. Gözleri görmeyeni (yanlış, yol göstererek) yoldan çıkarana Allah lanet etsin. Anne babasına lanet okuyana- Allah lanet etsin, Allah'tan başkası için kurban kesene Allah lanet etsin. Hayvanla ilişki kurana Allah lanet etsin. Lût kavminin yaptığını yapana Allah lanet etsin." Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) son cümleyi üç defa söyledi. Ahmed, Tirmizî, İbn Mâce, İbn Ebi'd-Dünyâ, Zemmu'l-Melâhî'de ve Beyhakî, Câbir b. Abdillah'tan, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: “Ümmetim için en çok korktuğum şey; Lût kavminin yaptığını yapmalarıdır. " İbn Adiy ve Beyhakî'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber: “Şu dört kişi Allah'ın gazabıyla sabahlayıp Allah'ın öfkesiyle akşamlar" buyurunca, sahabe: “Bunlar kimdir ey Allah'ın Resûlü?" diye sorunca, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Kadınlara benzemeye çalışan erkekler, erkeklere benzemeye çalışan kadınlar; hayvanla cinsel münasebette bulunan ve erkeklerle ilişkide bulunan (erkek)lerdir" cevabını verdi. Abdürrezzâk, Ahmed, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce, İbn Ebi'd- Dünyâ, Dârekutnî, İbnu'l-Cârûd, el-Müntekâ'da, Hâkim ve Beyhakî'nin İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Lût kavminin yaptığını yapanı gördüğünüzde, yapanı da yapılanı da öldürünüz" buyurdu. İbn Ebî Şeybe, İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî, Ebû Nadra'dan bildirir: İbn Abbâs'a: “Livata yapanın cezası nedir?" diye sorulunca, "Köydeki en yüksek binaya çıkarılıp başüstü aşağıya atılır, sonra taşlanır" cevabını verdi. İbn Ebî Şeybe, İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî'nin Zeyd b. Kays'tan bildirdiğine göre Hazret-i Ali livata yapanı recmetmiştîr. İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Şihâb: “Livata yapan kişi, evli olsun bekar olsun recmedilir. Bu, geçmişten beri uygulanagelen bir adettir" demiştir. İbn Ebî Şeybe, İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbrâhîm: “Eğer iki defa recmedilebilecek biri olsaydı bu kişi livata yapan kişi olurdu" demiştir. İbn Ebî Şeybe, Ubeydullah b. Abdillah b. Ma'mer'in: “Livata yapan, Lût kavminin öldürüldüğü gibi taşlanarak öldürülür" dediğini bildirir. İbn Ebî Şeybe, İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî, Hasan ve İbrâhîm'in: “Livata yapanın haddi, zina haddi gibidir. Eğer evliyse recmedilir, bekara ise had (kırbaç cezası) uygulanır" dediğini bildirir. Beyhakî'nin bildirdiğine göre Hazret-i Âişe der ki: “İlk olarak Lût kavminin yaptığını yapmakla itham edilen kişi, Hazret-i Ömer zamanında itham edilen bir kişidir. O zaman Hazret-i Ömer, Kureyş gençlerine, onunla oturmamalarını emretmişti." İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî, Vadîn b. Atâ'dan, tâbiundan birinin şöyle dediğini bildirir: “Onlar (sahabe) güzel yüzlü erkek çocuğuna bakışların dikilmesini hoş karşılamazlardı." İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî, Bakiyye'den, tâbiunden birinin şöyle dediğini bildirir: “Ben, kendini ibadete vermiş bir genç için, zararlı bir aslandan çok, yanında oturan sakalı çıkmamış çocuktan korkarım." İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî, Hasan b. Zekvân'ın şöyle dediğini bildirir: “Zengin çocuklarıyla oturma. Çünkü onların kadınlar gibi suretleri vardır ve bakirelerden daha çok fitneye sebep olurlar." İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Necîb b. es-Serî: “Bir erkek, sakalı çıkmamış genç çocukla bir evde gecelemesin" derdi. Beyhakî'nin Abdullah b. el-Mübârek'ten bildirdiğine göre Süfyân es-Sevrî hamama girince yanına parlak yüzlü bir genç girdi. Bunun üzerine Süfyân: “Bunu çıkarın. Ben her kadınla beraber bir şeytanın olduğunu, her gençle ise on şeytan olduğunu görüyorum" dedi. İbn Ebi'd-Dünyâ, Hakîm et-Tirmizî ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Şîrîn der ki: “Domuz ve merkepler dışında hiçbir hayvan Lût kavminin yaptığını yapmaz." İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî, Ebû Sehl'in şöyle dediğini bildirir: “Bu ümmetten, livatacılar denilen bir topluluk olacaktır. Bunlar üç sınıf olacaktır: Bîr sınıfı yüze bakar, bir sınıf tokalaşır yapar, bîr sınıf ise livatayı bizzat yaparlar." İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî, Mücâhid'in şöyle dediğini bildirir: “Livatayı yapan gökteki ve yerdeki damla suyla yıkansa bile pis kalmaya devam eder." İbn Ebî Şeybe ve İbn Ebi'd-Dünyâ'nın bildirdiğine göre Câbir b. Zeyd der ki: “Dübürün dokunulmazlığı, fercin dokunulmazlığından daha güçlüdür." Hâkim ve Beyhakî, Şüabu'l-İmân'da, Ebû Hureyre'den, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: “Yüce Allah, yarattıklarından yedi sınıf insanı yedi kat semada lanetlemiştir. Bu lanetini bir sınıfa üç defa tekrarlamış ve diğer sınıfı da birer defa lanetlemiştir. Yüce Allah şöyle buyurur: «Lût kavminin yaptığını yapan melundur; melundur, melundur. Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunan melundur. Bir kadınla kızını aynı nikah altında, bulunduran melundur, Anne babasına isyan eden melundur. Allah'tan başkası için kurban kesen melundur. Allah'ın hadlerinden birini değiştiren melundur. Efendisinden başkasını efendi edinen (köle) melundur.»" İbn Mâce ve Hâkim, Ebû Hureyre'den, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: “Lût kavminin yaptığını yapanı da yapılanı da recmediniz" Abdürrezzâk, Musannef’te, İbn Ebî Şeybe, Musannef’te ve Ebû Dâvud'un bildirdiğine göre İbn Abbâs, livata ederken yakalanan bekar hakkında: “Recmedilir" dediğini rivayet etmişlerdir. Allah'ın Resûlü'nün bildirdiğine göre Hazret-i Âişe, Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) üzüntülü olduğunu görüp: “Ey Allah'ın Resûlü! Neden üzgünsün?" diye sorunca, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ümmetimin, benden sonra Lût kavminin yaptığım yapmalarından olan korkum sebebiyle üzüntülüyüm" cevabını verdi. İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre Ebû Hasîn der ki: Birini öldürmesi, evli olduğu halde zina etmesi, müslüman olduktan sonra mürted olması ve Lut kavminin yaptığı işi (livatalık) yapması gibi dört durum dışında bir müslümanın kanının dökülmesinin haram olduğunu bilmiyor musunuz?" Taberânî'nin Sâlim b. Abdillah, Ebân b. Osmân ve Zeyd b. Hasan'dan bildirdiğine göre Hazret-i Osmân'a Kureyşli bir çocukla livata yapan bir adamı getirdiklerinde: “Bu adam evli mi?" diye sordu. "Bir kad.ınla evlendi, ama henüz onunla zifafa girmedi" cevabını verdiklerinde, Hazret-i Ali, Hazret-i Osmân'a: “Eğer kadınla zifafa girseydi, onu recmetmek helal olurdu. Ama madem ki zifafa girmemiş ona had (şeri ceza) uygula" dedi. Ebû Eyyûb: “Şahitlik ederim ki, Ebu'l-Hasan'ın söylediğini Hazret-i Peygamber'den (sallallahü aleyhi ve sellem) duyduğuma şahitlik ederim" deyince, Hazret-i Osmân adama yüz kırbaç vurulmasını emretti. |
﴾ 84 ﴿