18

"Allah'a ortak koşanların, inkârlarına bizzat kendileri şahitlik edip dururken, Allah'ın mescitlerini imar etmeleri düşünülemez. Onların bütün amelleri boşa gitmiştir. Onlar ateşte ebedî kalacaklardır. Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır."

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Allah'a ortak koşanların, inkârlarına bizzat kendileri şahitlik edip dururken, Allah'ın mescitlerini imar etmeleri düşünülemez..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: Yüce Allah bir sonraki âyette:

“Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır" buyurarak müşriklerin böylesi bir imara kalkışmayacaklarını bildirmiştir. Aynı şekilde mescitleri ancak Allah'ı birletip indirdiklerine inanan, beş vakit namazlarını kılan ve sadece Allah'a kulluk edenlerin imar edeceğini bildirmiştir. Devamında (.....) buyurarak hidayete erenlerin bunlar olduğunu ifade etmiştir. Bu ifade de İsrâ Sûresi'nde Yüce Allah'ın Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem):

“(Rabbin seni Makam-ı Mahmud'a ulaştırsın)" buyurması gibidir. Makam-ı Mahmud'dan kasıt da şefaattir. Kur'ân'da geçen tüm ifadeleri kesinliği ve vacipliği ifade eder.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İkrime bu âyeti:

“(=Allah'a ortak koşanların Allah'ın mescidini imar etmeleri düşünülemez)" lafzıyla okumuş ve:

“Âyette tek bir mescid kastedilmektedir" demiştir.

İbnu'l-Münzir, Hammâd'dan bildirir: Abdullah b. Kesîr'in bu âyeti:

“(=Allah'a ortak koşanların Allah'ın mescidini imar etmeleri düşünülemez)" lafzıyla okuduğunu işittim. Bir sonraki âyeti de: (=Allah'ın mescidini ancak... imar eder) lafzıyla okudu.

Ahmed, Abd b. Humeyd, Dârimî, Tirmizî, İbn Mâce, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbn Huzeyme, İbn Hibbân, Ebu'ş-Şeyh, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî, Sünen'de Ebû Saîd el-Hudrî'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Mescide devam ettiğini gördüğünüz kişinin imanlı biri olduğuna şehadet edebilirsiniz. Zira Yüce Allah: «Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.. .» buyurur. "

İbn Merdûye, İbn Abbâs'tan bildirir: Kişi namaza yapılan çağrıyı (ezanı) duyar da bu çağrıya icabet edip mescide gitmezse onun namazı yok demektir ve Allah ile Resûlüne isyan etmiştir. Zira Yüce Allah:

“Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır" buyurmuştur.

Beyhakî, Şuabu'l-îman'da Enes'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Yüce Allah şöyle buyurur: «Yeryüzü ahalisine azap vermeye niyetlenirim ancak evlerimi ihya edenleri,.; benim için birbirlerini sevenleri, seher vakitleri benden mağfiret dileyenleri gördüğümde bundan vazgeçerim.»

Abdurrezzâk ve Beyhakî'nin Kureyş'ten bir adamdan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştun Yüce Allah şöyle buyurur: En sevdiğim kullarım, birbirlerini benim için seven, mescidlerimi ihya eden ve seher vakitlerinde benden mağfiret dileyen kullarımdır, İşte yarattıklarıma azap etmeyi düşündüğüm zaman bunlar aklıma gelir ve bu azaptan vazgeçerim. "

Saîd b. Mansûr, İbn Ebî Şeybe, Bezzâr, Taberânî ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Ebu'd-Derdâ, Selmân'a şöyle bir mektup yazmıştır:

“Kardeşim! Mescid evin gibi olsun! Zira Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu işittim:

“Mescid takvalı olan her bir kişinin evidir. Yüce Allah da mescidleri ev edinen kişilere bolluk ve rahatlık vereceğini, Sırat köprüsünü de geçip Rabbin rızasına nail olacaklarını garanti etmiştir. "

Abdurrezzâk ve Beyhakî, Katâde'den bildirir:

“Denilirdi ki bir Müslüman, ya ihya ettiği bir mescitte, ya sığındığı evinde ya da Rabbinin ihsan ettiği rızkın peşinde olmak üzere ancak üç yerde görülür."

Ebû Bekr Abdurrahman b. Kasım el-Ferec el-Kâsimî, Nushetu Ebî Mushir'de bildirdiğine göre Ebû İdrîs el-Havlânî:

“Mecsitler değerli insanların meclisleridir" demiştir.

Ahmed, Ebû Hureyre'den bildirir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Mescitlerin müdavimleri vardır ki onların mescit arkadaşları meleklerdir. Gelmediklerinde gözleri onları arar, hastalandıklarında onları ziyaret eder; ihtiyaç anında da onlara yardım ederler" buyurdu. Yine şöyle buyurdu:

“Mescitte oturan kişinin üç hasleti olur. Ya kendisinden istifade edeceği bir arkadaş bulur. Ya hikmetli bir söz işitir. Ya da beklenen rahmete nail olur. "

Taberânî'nin İbn Mes'ûd'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Yüce Allah'ın yeryüzündeki evleri mescitlerdir. Yüce Allah da bu yerlerde kendisini ziyaret edenlere mutlaka ikramda bulunur" buyurmuştur.

Abdurrezzâk, İbn Cerîr ve Beyhakî, Şuabu'l-îman'da Amr b. Meymûn el- Evdî'den bildirir:

Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabının bize bildirdiğine göre Yüce Allah'ın yeryüzündeki evleri mescitlerdir. Yüce Allah da bu yerlerde kendisini ziyaret edenlere mutlaka ikramda bulunur."

Bezzâr, Ebû Ya'lâ, Taberânî, M.el-Evsat ve Beyhakî'nin Enes b. Mâlik'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Yüce Allah'ın evlerini ihya edenler, Allah'ın yakınlarıdır" buyurmuştur.

Beyhakî'nin Enes b. Mâlik'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Gökten bir bela indiği zaman mescidi ihya edenlerden uzak olur" buyurmuştur.

Beyhakî, Abdullah b. Selâm'dan bildirir: Mescitlerin müdavimleri vardır ki mescidin direkleri gibidirler. Bunların meleklerden arkadaşları vardır.

Mescitte olmadıkları zaman melekler onları ararlar, hasta oldukları zaman onları ziyaret ederler, ihtiyaçları olduğu zaman da onlara yardım ederler."

Taberânî, M.el-Evsat'ta ve İbn Adiy'in Ebû Saîd el-Hudrî'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Mescidi seven kişiyi Allah da sever" buyurmuştur.

Taberânî, Hasan b. Ali'den bildirir: Dedem Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu işittim:

“Mescitlerin müdavimi olan kişi, Allah için kendisinden istifade edebileceği bir dost, faydasına olacak bir ilim, kendisini hidayete ulaştıracak, kötülükten uzak uzaklaştıracak-Mr söz kazanır. Haya veya haşyetle günahlardan kaçınır. Nimete ve beklenen bir rahmete nail olur. "

Taberânî sahih bir senedle Selmân'dan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Kim evinde güzelce abdestini alır ve Allah'ı ziyaret amacıyla mescide giderse bilmelidir ki Yüce Allah kendisini ziyarete gelenlere mutlaka ikramda bulunur."

İbn Ebî Şeybe ve Ahmed, Zühd'de Selmân'dan aynısını mevkuf onun sözü olarak zikreder.

Beyhakî'nin Enes b. Mâlik'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Gecenin karanlıklarında mescitlere yürüyenleri kıyamet gününde tam olan bir nur ile müjdele!" buyurmuştur.

İbn Ebî Şeybe, Taberânî ve Beyhakî'nin Ebu'd-Derdâ'dan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Gece karanlıklarında mescide yürüyenlere kıyamet gününde Yüce Allah bir nur ihsan eder" buyurmuştur.

Taberânî'nin Ebû Umâme'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Gecenin karanlıklarında mescitlere yürüyenleri kıyamet gününde nurdan minberlerle müjdele! Kıyamet gününde insanlar korkuya kapılırken bunlar korku yaşamayacaklardır."

Taberânî'nin Ebû Umâme'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Sabah veya akşam mescide gitme; Allah yolunda cihattandır" buyurmuştur.

İbn Ebî Şeybe'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Sabah veya akşam vakti mescide yürüyüp giden kişiye Yüce Allah her sabah ve akşam Cennete bir konak hazırlar" buyurmuştur.

İbn Ebî Şeybe, Abdurrahman b. Ma'kil'den bildirir:

“Aramızda mescidin, kişiyi Şeytandan koruyan kalelerden biri olduğunu konuşurduk."

Taberânî ve Beyhakî, İbn Abbâs'tan bildirir:

“Mescitler Yüce Allah'ın yeryüzündeki evleridir. Yıldızların yeryüzünde bulunanlara ışık vermesi gibi mescitler de gökyüzünde bulunanlara (meleklere) ışık verir."

Ahmed'in Abdullah b. Amr'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Allah için bir mescit inşa eden kişiye Yüce Allah Cennette ondan daha geniş bir ev inşa eder" buyurmuştur.

Ahmed ve Taberânî, Bişr b. Hayyân'dan bildirir: Bir mescit inşa ettiğimiz sırada Vasile b. el-Eska' yanımıza geldi. Durup selam verdikten sonra şöyle dedi: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem):

“İçinde namaz kılınması için bir mescit inşa eden kişiye Yüce Allah Cennette ondan daha iyi olan bir ev inşa eder" buyurduğunu işittim.

İbn Ebî Şeybe, Ahmed ve Bezzâr'ın İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):"Allah için, kayokuşunun yumurtaları için yaptığı yuva gibi olsa dahi bir mescit inşa eden kişiye Yüce Allah Cennette bir ev inşa eder" buyurmuştur.

Taberânî'nin el-Evsat'ta Hazret-i Âişe'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Gösteriş ve nam amacı taşımadan-bir mescit inşa eden kişiye Yüce Allah Cennette bir ev inşa eder" buyurmuştur.

Taberânî'nin M.el-Evsat'ta Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Helal bir mal ile içinde Allah'a ibadet edilen bir mescit inşa eden kişiye Yüce Allah Cennette inci ve yakuttan bir ev inşa eder."

İbn Ebî Şeybe'nin Ebû Zer'den bildirdiğine göre Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Allah için, kayokuşunun yuvası gibi olsa dahi bir mescit inşa eden kişiye Yüce Allah Cennette bir ev inşa eder" buyurmuştur.

İbn Ebî Şeybe, Ömer b. el-Hattâb'dan bildirir: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem):

"İçinde Allah'ın adı anılan bir mescit inşa eden kişiye Yüce Allah Cennette bir ev inşa eder" buyurduğunu işittim.

İbn Ebî Şeybe'nin Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

"Mescitler inşa edin ancak onları yüksek duvarlı yapmayın" buyurmuştur.

İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Mescit duvarlannı alçak, diğer evlerin duvarlarını ise yüksek bir şekilde inşa etmemiz emredildi" demiştir.

İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre Ömer:

“Duvarları yüksek mescitlerde namaz kılmamamız emredildi" demiştir.

İbn Ebî Şeybe, Abdullah b. Şakîk'den bildirir:

“Eskiden mescitlerin duvarları alçaktı. Ancak zamanla insanlar bu duvarları giderek yükseltmeye başladılar."

İbn Ebî Şeybe, Enes b. Mâlik'den bildirir:

“Bir zaman gelecek insanlar yaptıkları mescitlerle birbirlerine karşı övünecekler ancak bu mescitler çok az ihya edilecektir."

İbn Ebî Şeybe'nin Yezîd b. el-Asam'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):"Benden mescitleri süslemem istenmedi" buyurmuştur.

İbn Ebî Şeybe, İbn Abbâs'tan bildirir:

“Sizler de zaman gelecek Yahudi ve Hıristiyanların kendi ibadet yerlerini süsledikleri gibi mescitlerinizi süsleyeceksiniz."

İbn Ebî Şeybe'nin bildirdiğine göre Ubey:

“Mescitlerinizi ve mushaflannızı süslemeye başladığınızda mahvolmanız başlamış demektir" demiştir.

Taberânî, Müsnedu'ş-Şâmiyyîn'de Ali b. Ebî Tâlib'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Mescide bir kandil asan kişiye, kandil yandığı sürece yetmiş bin melek hayır duada bulunur ve bağışlanma dilerler" buyurmuştur.

Süleym er-Râzî, et-Terğîb'de Enes'ten bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Mescide bir kandil asan kişiye, kandil o mescitte ışık verdiği sürece melekler ve Arş't taşıyanlar ona bağışlanma dilerler. "

Ebû Bekr eş-Şâfiî, Rubâiyyât'ta ve Taberânî, Ebû Kirsâfe'den bildirir: Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem):

“Mescitler inşa edin ve içindeki çöplükleri dışarıya atın" buyurduğunu işittim. Yine:

“Mescitteki çöpü çıkarmak, Cennetteki hurilerin mehridir" buyurduğunu işittim. Yine:

“Allah için mescit inşa eden kişiye Yüce Allah Cennette bir ev inşa eder" buyurdu. Ashab:

Resûlallah! Peki, şu yol üzerinde inşa edilen derme çatma mescitler?" diye sorunca, Allah Resûlü:

“Onları inşa eden kişi için de Cennette bir ev inşa edilir" karşılığını verdi.

Ahmed, Enes'ten bildirir: Peygamberimizle (sallallahü aleyhi ve sellem) birlikte Medine yollarından birinde kerpiçten yapılmış bir kubbe gördük. Allah Resûlü:

“Bu kimin?" diye sorunca:

“Filanca kişinin" dedim. Bunun üzerine:

“Kıyamet gününde, mescit inşa edenler dışında bir yapıyı inşa eden her bir kişinin bu yapı başına yıkılacaktır" buyurdu. Daha sonra aynı yerden bir daha geçtiğimizde o kubbenin yerinde olmadığını gördü. "O kubbeye ne oldu?" diye sorunca:

“Sahibi senin dediğini işitince onu yıktı" dedim. Bunun üzerine Allah Resûlü:

“Allah rahmetini ondan esirgemesin" buyurdu.

Ahmed, Zühd'de ve Hakîm et-Tirmizî, Mâlik b. Dînar'dan bildirir: Yüce Allah şöyle buyurur:

“Yeryüzü ahalisine azap göndermek isterim de oturup Kur'ân okuyanlar, mescitleri ihya edenler ve Müslüman çocukları görünce öfkem diner."

18 ﴿