39

"Eğer sefere çıkmazsanız, sîzi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir."

Ebû Dâvud, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Ebu'ş-Şeyh, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî, Sünen'de bildirdiğine göre İbn Abbâs:

“Eğer sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır..." âyetini açıklarken şöyle demiştir:

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) kabilenin birine savaşa çıkması için çağrı yaptı. Ancak bu kabile savaşa çıkmada ağır davranınca bu âyet nazil oldu. Bunun üzerine Yüce Allah onlardan yağmuru kesip kuraklık verdi. Sözkonusu azaplan da bu oldu."

İbn Ebî Hâtim, İkrime'den bildirir:

“Eğer sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır..." âyeti nazil olduğu zaman bazı insanlar bedevilerin yanında onlara dini öğretmek için geride kaldı. Münafıklar da:

"Bazıları bedevilerin yanında kalıp savaşa çıkmadı" demeye başladılar. Ayrıca:

“Bedevilerin yanında kalanlar helak oldu" dediler. Bunun üzerine:

“Müminlerin hepsi toptan seferber olacak değillerdir. Öyleyse onların her kesiminden bir grup da, din konusunda köklü ve derin bilgi sahibi olmak ve döndükleri zaman kavimlerini uyarmak için geri kalsa ya! Umulur ki sakınırlar" âyeti nazil oldu.

Ebû Dâvud, İbn Ebî Hâtim, Nehhâs ve Beyhakî, Sünen'de İbn Abbâs'tan bildirir:

“Eğer sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır..."âyetinin hükmü, "Müminlerin hepsi toptan seferber olacak değillerdir. Öyleyse onların her kesiminden bir grup da, din konusunda köklü ve derin bilgi sahibi olmak ve döndükleri zaman kavimlerini uyarmak için geri kalsa ya! Umulur ki sakınırlar" âyetiyle neshedildi.

39 ﴿