41"İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın. Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihat edin. Bilirseniz bu sizin için hayırlıdır" Firyâbî ve Ebu'ş-Şeyh, Ebu'd-Duhâ'dan bildirir: Tevbe Sûresi'nden ilk nazil olan âyet, "İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın..." âyetidir. Daha sonra bu âyetin öncesi ve sonrası nazil oldu. İbn Ebî Şeybe ve İbnu'l-Münzir, Ebû Mâlik'ten bildirir: Tevbe Sûresi'nden ilk nazil olan âyet, "İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın..." âyetidir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini açıklarken: “Zinde olan olmayan, isteyen istemeyen herkes savaşa çıksın" demiştir. İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hakem: (.....) âyetini açıklarken: “İşi olan olmayan, meşgul olan olmayan herkes savaşa çıksın" demiştir. İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): (.....) âyetini açıklarken: “Darlıkta da bollukta da herkes savaşa çıksın" demiştir. İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Zeyd b. Eşlem: (.....) âyetini açıklarken: “Genç veya yaşlı herkes savaşa çıksın" demiştir. İbn Ebî Şeybe ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İkrime: (.....) âyetini açıklarken: “Genç veya ihtiyar herkes savaşa çıksın" demiştir. İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh, Mücâhid'den bildirir: Müslümanlar savaş konusunda: “İçimizde ağır olanlar var, ihtiyaç sahibi olanlar var, imkanı olmayanlar var, meşgul olanlar var, işi başından aşkın olanlar var" deyince, Yüce Allah: “İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın..." âyetini indirdi. Bu konuda Müslümanlardan herhangi bir özür kabul etmedi ve her halükârda savaşa çıkmalarını istedi. İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh, Süddî'den bildirir: Adamın bîri Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi. Bu kişinin Mikdâd olduğunu söyleyenler vardır. Bu kişi şişman olduğu için savaşa katılmama konusunda izin istedi. Ancak Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle bir izin vermeyi kabul etmedi. Yüce Allah da bu konuda: “İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın..." âyetini indirdi. Bu âyet nazil olunca bu durum bazı Müslümanlarda sıkıntıya yol açtı. Bunun üzerine âyetin genel hükmü: “Güçsüzlere, hastalara ve sarfedecek bir şeyi bulunmayanlara, Allah ve Peygamberine bağlı kaldıkları müddetçe sorumluluk yoktur..." âyetiyle neshedildi. İbn Cerîr, Hadramî'den bildirir: Bize anlatılana göre Müslümanlardan bazıları hasta veya çok yaşlı olduğu zaman savaşa katılmama konusunda: “Bunda bir günah yoktur" derlerdi. Bunun üzerine Yüce Allah: “İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın i.." âyetini indirdi. îbn Sa'd, İbn Ebî Ömer el-Adenî, Müsned'de, Abdullah b. Ahmed, Zevâidu'z-Zühd'de, Ebû Ya'lâ, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbn Hibbân, Ebu'ş-Şeyh, Hâkim ve İbn Merdûye, Enes b. Mâltk'ten bildirir: Ebû Talha, Tevbe Sûresi'ni okudu. (.....) âyetine geldiği zaman: “Gördüğüm kadarıyla Rabbimiz yaşlı olsak da genç olsak da savaşa çıkmamızı emrediyor" dedi. Başka bir lafızda ise: “Bu âyette Yüce Allah kimseye herhangi bir mazeret kabul etmemektedir" dediği zikredilir. Sonra oğullarına: “Oğullarım! Savaş için hazırlığımı yapın!" dedi. Oğulları: “Allah merhametini senden esirgemesin! Vefat edene kadar Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile savaştın. Aynı şekilde vefat edene kadar Ebû Bekr ile savaştın. Yine vefat edene kadar Ömer ile de savaştın. Biz senin yerine savaşırız" dediler, ancak Ebû Talha kabul etmedi ve deniz savaşına katıldı. Denizde iken ölünce onu gömmek için bir kara parçası bulamadılar. Ancak dokuz gün sonra bir kara parçası görebildiler. Dokuz gün sonrasında bile onu gömerken taze ölmüş gibi hiç değişmemişti. İbn Sa'd ve Hâkim, İbn Sîrîn'den bildirir: Ebû Eyyûb, Bedir savaşında bulundu. Daha sonra bir yıl hariç Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) çıktığı tüm savaşlara kendisi de katıldı. "Yüce Allah: (.....) buyurur. Ben de kendimi hem hafif, hem de ağır buluyorum" derdi. İbn Cerîr, İbn Ebî Hâtim, Taberânî ve Hâkim, Ebû Râşid el-Hubrânî'den bildirir: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) süvarisi Mikdâd'ın Humus'ta savaşa çıkmak için atını hazırladığını gördüm. "Yüce Allah savaş konusunda seni mazur gördü" dediğimde: “Ancak Tevbe Sûresi'ndeki: “İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın..." âyeti özür kabul etmiyor" karşılığını verdi. İbn Ebî Hâtim, Ebu'ş-Şeyh ve İbn Merdûye, Ebû Yezîd el-Medînî'den bildirir: Ebû Eyyûb el-Ensârî ile Mikdâd b. el-Esved: “Her hâlükârda savaşa katılmamız emredilmiştir" derlerdi. Bunu derken de: “İsteyen, istemeyen, hepiniz savaşa çıkın;.." âyetine dayanırlardı. |
﴾ 41 ﴿