115"Allah, bir milleti doğru yola eriştirdikten sonra, sakınacaktan şeyleri onlara açıklamadıkça sapıklığa düşürmez. Allah şüphesiz her şeyi bilir" İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: “Allah, bir milleti doğru yola eriştirdikten sonra, sakınacakları şeyleri onlara açıklamadıkça sapıklığa düşürmez..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Âyet özel olarak müminlerin müşriklere bağışlanma dilemeleri, genel olarak da Allah'a itaat adına yapmaları ve uzak durmaları gerekenler hakkında bir açıklamadır." İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: “...Sakınacakları şeyleri onlara açıklamadıkça sapıklığa düşürmez..." âyetini açıklarken: “Yapmaları ve uzak durmaları gereken şeyleri açıklamadıkça sapıklığa düşürmez" demiştir. İbnu'l-Münzir, Yahya b. Akîl'den bildirir: Yahya b. Ya'mer bana bir kağıt verdi ve: “Bu, Abdullah b. Mes'ûd'un her Perşembe akşamı arkadaşlarına verdiği hutbedir" dedi. Ravi hadisi zikrettikten sonra söz konusu hutbede Abdullah'ın şöyle dediğini bildirir: “Kişi sabah vakti elinden geldiği kadarıyla öğretmek veya öğrenmek üzere evinden çıksın. Başka şeyler için de çıkmasın. Zira alim ve talebe hayırda ortaktırlar. Ey insanlar! Sizlere gerekli açıklamalar yapılmadan bazı şeylerden sorumlu tutulmanız konusunda herhangi endişem yoktur. Zira Yüce Allah: «Allah, bir milleti doğru yola eriştirdikten sonra, sakınacakları şeyleri onlara açıklamadıkça sapıklığa düşürmez...» buyurur." İbn Merdûye 'nin bildirdiğine göre İbn Abbas: “Allah, bir milleti doğru yola eriştirdikten sonra, sakınacakları şeyleri onlara açıklamadıkça sapıklığa düşürmez" âyetini açıklarken şöyle demiştir: “Âyet, Bedir savaşında ele geçirilen esirlerden fidye almaları üzerine nazil olmuş ve kendilerine bu konuda izin verilmeden fidyeyi almalarının doğru olmadığı ifade edilmiştir. Ancak Yüce Allah bir konu hakkında yasağını koyup gerekli açıklamayı yapmadıkça bir topluluğu o yönde işlemiş oldukları günahtan dolayı cezalandıracak değildir." |
﴾ 115 ﴿