5

"İyi bilin ki onlar, O'ndan gizlenmek için kalplerindeki düşmanlığı gizliyorlar. Yine iyi bilin ki, elbiselerine büründükleri zaman bile, Allah onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir. Çünkü O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir"

Buhârî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Ebu'ş-Şeyh ve İbn Merdûye'nin, Muhammed b. Abbâd b. Câfer vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs, "İyi bilin ki onlar, O'ndan gizlenmek için kalplerindeki düşmanlığı gizliyorlar. Yine iyi bilin ki, elbiselerine büründükleri zaman bile, Allah onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir. Çünkü O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir" âyetini okuyup şöyle dedi:

“Onlar bir takım insanlardı ki helaya gittiklerinde ve kadınlarıyla cinsel ilişkide bulunurken edeb yerlerinin açılmasından utanırlardı. İşte bu âyet onlar hakkında nazil oldu."

Buhârî ve İbn Merdûye'nin Amr b. Dinâr vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs bu âyeti (.....) şeklinde okumuştur.

İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in İbn Ebî Müleyke vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs bu âyeti  (.....) şeklinde okumuş ve:

"İnsanlar edep yerlerinin açılmasından korkarak, elbiseleriyle örtünmeden, kadınlarıyla cinsel ilişkide bulunmaz ve helâya gitmezlerdi" demiştir.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in İkrime vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs, (.....) âyetinden kastedilenin, Allah hakkında şüpheye düşmek ve günah işlemek olduğunu söylemiştir.

Saîd b. Mansûr, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh, Abdullah b. Şeddâd b. el-Hâd'ın, "İyi bilin ki onlar, O'ndan gizlenmek için kalplerindeki düşmanlığı gizliyorlar.." âyetini açıklarken şöyle dediğini bildirir:

“Münafıklardan biri Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanından geçtiğinde Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisini görmesin diye sırtını dönüp elbisesine bürünürdü. Bunun üzerine bu âyet nazil oldu."

İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in Mücâhid'den bildirdiğine göre (.....) âyetinden kastedilen, Haktan şüphe etmeleri, gösteriş yapmaları ve bu durumlarını Allah'tan saklamaya çalışmaları sebebiyle kalplerinin daralmasıdır.

İbn Cerîr'in Hasan(ı Basrî)'den bildirdiğine göre "...Yine iyi bilin ki, elbiselerine büründükleri zaman bile..." âyetinden kastedilen, gece karanlığında evlerinin en ücra köşesinde elbiselerine bürünseler bile, Allah'ın onların gizlediklerini bilmesidir.

İbn Ebî Şeybe, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh, Ebû Rezîn'in, âyet hakkında:

“Münafıklar (gizlenmek için) belini büküp elbisesine bürünürdü" dediğini bildirir.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Ebu'ş-Şeyh'in bildirdiğine göre Katâde, âyet hakkında şöyle demiştir: Münafıklar, Allah'ın Kitabını duymamak için iki büklüm oluyorlardı. Âdemoğlunun en gizli saklı olacağı hâl, sırtını eğip bükmesi, elbisesine bürünmesi ve kederini içinde saklı tutması hâlidir. Ama bu durum Allah'tan saklanamaz."

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs der ki:

“Âyette kastedilen, münafıkların kalplerindekini giziemesidir. Ama onlar gizleseler bile, Yüce Alah onların gece ve gündüz yaptıklarını bilmektedir."

İbn Ebî Hâtim'in Ata el-Horasânî'den bildirdiğine göre (.....) âyetinden kastedilen, başlarını eğip bellerini bükmeleridir.

Ebu'ş-Şeyh'in Muhammed b. Ka'b'dan bildirdiğine göre "...Yine iyi bilin ki, elbiselerine büründükleri zaman bile..." âyetinden kastedilen, gece karanlığında ve yorganın altındaki karanlıkta giysilerine bürünseler bile, Allah'ın onların gizlediklerini bilmesidir.

Ebu'ş-Şeyh'in Saîd b. Cübeyr'den bildirdiğine göre âyette geçen  (.....) âyeti, örtünmek mânâsındadır.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre âyette geçen  (.....) âyeti gizlenmek, (.....) âyeti ise başlarını örtmek mânâsındadır.

5 ﴿