6

"Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum. Karım da kısırdır. Tarafından bana bir veli ver. Ki bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun. Rabbim! Onun, rızanı kazanmasını da sağla."

Ebû Ubeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim, Saîd b. el-Âs'tan bildirir: Osmân b. Affân bu âyeti bana yazdırırken bizzat kendi ağzıyla: "(Yakınlarım azaldı)" şeklinde yazdırdı.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum..." âyetini açıklarken: "Buradaki yakınlardan kasıt ana-baba ile çocuklardır" demiştir.

İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum..." âyetini açıklarken: "Buradaki yakınlardan kasıt, kişinin baba tarafından akrabaları olan asabesidir" demiştir.

İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Burada yakınlardan kasıt Yakub oğullarının asabesidir. Daha sonra bir oğlu olan Zekeriya da Yakub'un soyundan geliyordu." Başka bir lafızda: "Eyyûb'un soyundan geliyordu" şeklinde geçer.

Firyâbî, İbn Abbâs'tan bildirir: Zekeriya'nın çocukları olmuyordu. Bunun için Rabbine: "Rabbim! "Tarafından bana bir veli ver. Ki bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun..." diye dua etti. Bu da: "Benim malıma, Yakub oğullarının da nübüvvetine mirasçı olsun" anlamındadır.

İbn Ebî Şeybe'nin ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Mücâhid ile İkrime: "Bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun..." âyetini açıklarken: "Benim malıma, Yakub oğullarının da nübüvvetine mirasçı olsun" demişlerdir.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Ebû Sâlih: "Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum..." âyetini açıklarken: "Yakınlardan kasıt çocuklarıdır" demiştir. "Bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun..." âyetini açıklarken de: "Benim malıma, Yakub oğullarının da nübüvvetine mirasçı olsun" demiştir.

Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "Bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "İlmine ve nübüvvetine mirasçı olmasıdır. Bu konuda Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

"Allah, kardeşim Zekeriya'ya rahmet etsin! Kendisine kimin mirasçı olacağından sorumlu değildi. Allah, Lût'a da merhamet etsin. O da sağlam bir yere sığınmış, sırtını vermişti."

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: "Bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun..." âyetini açıklarken: "Hem benim, hem de Yakub oğullarının nübüvvetine mirasçı olsun" demiştir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Salih: "Bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun..." âyetini açıklarken: "Nübüvvete mirasçı olmasıdır. Yani babası gibi onun da peygamber olmasıdır" demiştir.

İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Dahhâk: "Bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun..." âyetini açıklarken: "Benim ve Yakub oğullarının sünneti ile ilmine mirasçı olsun, anlamındadır" demiştir.

Saîd b. Mansûr ile Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Yahya b. Ya'mer, Meryem Sûresi'nin 5. âyetini: "(=Arkamdan gelecek olan yakınlarım azaldı)" lafzıyla okumuştur. Bu sûrenin 6. âyetini ise: "(=O bana mirasçı olsun, Yakub oğulları içinde de ben ona mirasçı olayım)" lafzıyla okumuştur.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre İbn Abbâs bu âyeti: " (Bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun)" şeklinde okurdu.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Âsim bu âyeti: "(Bana ve Yakub oğullarına mirasçı olsun)" şeklinde okurdu.

İbn Ebî Hâtim, Muhammed b. Ka'b'dan bildirir: Hazret-i Dâvud: "Rabbim! Bana bir oğul ver" diye dua edince Yüce Allah ona bir oğul ihsan etti. Ancak bu oğlu kendisine isyan edince Hazret-i Dâvud üzerine bir ordu gönderdi ve: "Onu sağ olarak yakalarsanız bana yüzünde neşeyi görebileceğim birini gönderin. Şayet onu öldürürseniz bana yüzünden kötülüğü görebileceğim birini gönderin" dedi. Yapılan savaşta oğlu öldürülünce ona siyah bir adam gönderdiler. Hazret-i Dâvud adamı görünce oğlunun öldürüldüğünü anladı ve: "Rabbim! Bana bir oğul ihsan etmeni diledim. Bana bir oğul ihsan ettin ama o da bana isyan etti" dedi. Yüce Allah: "Çünkü bunu isterken istisnâda bulunmadın" karşılığını verdi. Muhammed b. Ka'b der ki: Hazret-i Dâvud, Hazret-i Zekeriya gibi: "...Rabbim! Onun, rızanı kazanmasını da sağla" şeklinde dua etmemişti.

6 ﴿