5"Ey insanlar! Öldükten sonra tekrar dirilmekten şüphede iseniz bilin ki, ne olduğunuzu size açıklamak için, biz sizi topraktan sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra da yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yaratmışızdır. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız; sonra sizi çocuk olarak çıkartırız, böylece yetişip erginlik çağma varırsınız. Kiminiz öldürülür, kiminiz de ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki, bilirken birşey bilmez olur. Yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır, her güzel bitkiden çift çift yetiştirir." Ahmed, Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce, İbnu'l- Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî Şuabu'l-îman'da Abdullah b. Mes'ûd'dan bildirir: Doğru olan ve doğruluğu tasdik edilen Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize şöyle anlattı: "Birinizin anne karnında bir araya getirilmesi tam kırk gün sürer. Bu kırk günde nutfe halinde olur. Sonra bir kırk günlük daha zaman içinde kan pıhtısı halini alır. Sonra yine kırk günlük süre içinde de et parçası haline gelir. Sonra Yüce Allah ona bir melek gönderir. Bu melek ona ruhunu üfürürken (kaderi yönünde) dört şeyi yazması emredilir. O anda rızkı, eceli, ameli ve mutlu mu, mutsuz mu olacağı yazılır. Kendisinden başka ilah olmayana andolsun ki biriniz Cennetliklerin amellerini yaparak nihayet Cennetle arasında bir arşınlık bir mesafe kalır. İşte o zaman yazgısı (kaderi) öne geçip (ölmeden önce) Cehennemliklerin amelini yapar ve bu şekilde Cehenneme girer. Yine biriniz Cehennemliklerin amellerini yaparak nihayet Cehennemle arasında bir arşınlık bir mesafe kalır. İşte o zaman yazgısı (kaderi) öne geçip (ölmeden önce) Cennetliklerin amelini yapar ve bu şekilde Cennete girer. " Ahmed ve İbn Merdûye'nin İbn Mes'ûd'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Nutfe rahimde kırk gün boyunca aynı halde kalır. Üzerinden kırk gün geçtikten sonra kan pıhtısı haline gelir. Bir kırk gün sonrasında da et parçası halini alır. Kırk gün sonrasında kemikleri oluşmaya başlar. Yüce Allah onun yaratılışını belirlemeyi takdir ettiği zaman bir melek gönderir. Melek: «Rabbim! Erkek mi, dişi mi olacak? Mutlu mu mutsuz mu (cennetlik mi cehennemlik mi) olacak? Uzun mu kısa mı olacak? Eksik mi tamam mı olacak? Ömrü ne kadar olacak? Sağlam mı sakat mı olacak?» diye sorar ve en baştan bunların hepsi yazılır. " Hakîm et-Tirmizî Nevâdiru'l-Usûl'de, İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim, İbn Mes'ûd'dan bildirir: Nutfe rahimde yerleştiği zaman bir melek onu eline alır ve: "Rabbim! Yaratılması tamamlanacak mı, tamamlanmayacak mı?" diye sorar. Yüce Allah: "Tamamlanmayacak" dediği zaman bu nufteye can verilmez ve kan şeklinde rahimden dışarı atılır. Eğer: "Tamamlanacak" derse, melek: "Rabbim! Erkek mi dişi mi olacak? Mutlu mu mutsuz mu (cennetlik mi cehennemlik mi) olacak? Ömrü ne kadar olacak? Nerede yaşayacak? Rızkı nasıl olacak? Nerede ölecek?" diye sorar. Nutfe'ye: "Rabbin kim?" diye sorulunca, nutfe: "Rabbim Allah'tır" der. Ona: "Sana rızkı veren kim?" diye sorulunca, nutfe: "Allah'tır" karşılığını verir. Bunun üzerine meleğe: "Ümmü'l-Kitâb'a git! Bu nutfe hakkında her şeyi orada göreceksin" denilir. Nutfe insan olarak dünyaya geldikten sonra kendisine takdir edilen ömrü yaşar. Kendisine takdir edilen rızkı yer, kendisine takdir edilen yerde yaşar. Eceli geldiği zaman da ölür ve takdir edilen yerde gömülür. İbn Cerîr, İbn Mes'ûd'dan bildirir: Nutfe kadının rahmine düştüğü zaman Yüce Allah ona bir melek gönderir. Melek: "Rabbim! Yaratılması tamamlanacak mı, tamamlanmayacak mı?" diye sorar. Yüce Allah: "Tamamlanmayacak" dediği zaman bu nufte kan şeklinde rahimden dışarı atılır. Eğer: "Tamamlanacak" derse, melek: "Rabbim! Bu nutfenin cinsi ne olacak? Dişi mi erkek mi? Rızkı nasıl olacak? Ömrü ne kadar olacak? Mutlu mu mutsuz mu (cennetlik mi cehennemlik mi) olacak?" diye sorar. Bunun üzerine Yüce Allah ona: "Ümmü'l-Kitâb'a git ve bu nutfenin bu yöndeki özelliklerini öğren" der. Melek de gider ve bunları oradan öğrenip alır. Kişi bu yöndeki son aşamasını da yaşayana kadar melek hep yanında kalır. Ahmed, Buhârî, Müslim ve Beyhakî'nin el-Esmâ ve's-Sifât'de Enes'ten bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah, kişinin doğacağı rahme bir meleği görevlendirir. Melek sırasıyla: «Rabbim! Nutfe haline geldi. Rabbim! Kan pıhtısı haline geldi. Rabbim! Et parçası haline geldi» şeklinde oluşumunu bildirir. Yüce Allah artık onun yaratılmasını takdir ettiği zaman da, melek: «Rabbim! Mutlu mu mutsuz mu, erkek mi dişi mi olacak? Rızkı ve ömrü ne kadar olacak?» diye sorar. Bütün bunlar kişi henüz annesinin karnındayken yazılır." Ahmed, Müslim ve Beyhakî el-Esmâ ve's-Sifât'de Huzeyfe b. Esîd el- Ğifârî'den bildirir: Şu kulaklarımla Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem): "Nutfe ana rahminde (nutfe olarak) kırk gün boyunca kalır" buyurduğunu işittim. Başka bir lafızda şöyledir: "Nutfe rahimde kırk iki gün kaldıktan sonra Yüce Allah bir melek göndererek bu nutfeye bir şekil verir. Kulaklarını, gözlerini, tenini, etini ve kemiklerini yaratır. Daha sonra melek: «Rabbim! Bu, erkek mi dişi mi olacak?» diye sorar. Yüce Allah ne olacağı konusunda takdirini yapınca melek bunu kayda geçer ve: «Rabbim! Ömrü ne kadar olacak?» diye sorar. Yüce Allah ne olacağı konusunda takdirini yapınca melek bunu kayda geçer ve: «Rabbim! Rızkı ne kadar olacak?» diye sorar. Yüce Allah rızkının ne olacağı konusunda takdirini yapınca melek bunu da kayda geçer. Daha sonra melek bu yazdıklarıyla çıkar ki Yüce Allah'ın kendisine söylediklerine ne ekleme yapar, ne de onlardan bir şey çıkarır. " Başka bir lafızda şöyledir: "Nutfe rahimde kırk veya kırk beş gün kaldıktan sonra melek gelir ve: «Rabbim! Bu, mutlu mu mutsuz mu (cennetlik mi cehennemlik mi) olacak?» diye sorar. Yüce Allah'ın takdirine göre ne olacağı yazıldıktan sonra bir daha: «Rabbim! Erkek mi dişi mi olacak?» diye sorar. Bu konuda da Yüce Allah'ın takdir ettiğini yazar. Amelini, ömrünü ve rızkını da yazdıktan sonra yazılan sahife dürülüp kaldırılır. Artık ona ne bir şey eklenir, ne de ondan bir şey çıkarılır. " İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini açıklarken: "Muhallake canlı olarak kalandır. Ğayri muhallake ise düşük olandır" demiştir. Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim, İkrime'den bildirir: "Alake kan pıhtısı, mudğa et parçası, muhallake yaratılışı tamamlanmış, ğayri muhallaka ise düşük olan demektir." Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: âyetini açıklarken: "Muhallake yaratılışı tamamlanmış, ğayri muhallaka ise yaratılışı eksik olandır" demiştir. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Ebu'l-Âliye: (.....) âyetini açıklarken: "Düşük, anlamındadır" demiştir. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr, Şa'bî'den bildirir: "Nutfe rahimde dördüncü aşamaya geçtiği zaman muhallaka (=yaratılışı tamamlanmış) olur. Ancak bu aşamadan önce rahim onu kan olarak dışarıya atarsa gayri muhallaka olur." Saîd b. Mansûr, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: (.....) âyetini açıklarken: "Yaratılışı tamamlanmış veya tamamlanmamış olsa da düşük olmasıdır" demiştir. "...Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız..." âyetini açıklarken de: "Yaratılışı tamamlanıp yaşaması takdir edilmiş, anlamındadır" demiştir. İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Zeyd: "...Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız..." âyetini açıklarken: "Doğumu gerçekleşinceye kadar rahimde tutulmasıdır" demiştir. İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Süddî: "...Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız..." âyetini açıklarken: "Kişinin, düşük olmadan tam olarak doğmasıdır" demiştir. İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "...Ne olduğunuzu size açıklamak için..." âyetini açıklarken: "Annenizin karnında hangi aşamalardan geçtiğinizi açıklıyoruz" demiştir. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Cüreyc: "...Yeryüzünü görürsün ki kupkurudur..." âyetini açıklarken: "Yeryüzünün bitksiz olduğunu görürsün" demiştir. Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Katâde: "...Yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır, her güzel bitkiden çift çift yetiştirir" âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Yeryüzünün kuru, tozlu ve işe yaramaz olduğunu görürsün. Ancak yağmurun inmesiyle yeşerip gelişir ve çifter çifter güzel bitkilerden vermeye başlar." İbn Ebî Hâtim, İbn Cerîr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini: "Güzel bitkilerden çifter çifter" şeklinde açıklamıştır. |
﴾ 5 ﴿