3"Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir. Zina eden bir kadınla da, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir erkek evlenir. Bu, müminlere haram kılınmıştır." Abdurrezzâk, Firyâbî, Saîd b. Mansûr, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, Ebû Dâvud Nâsih'de, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Beyhakî Sünen'de ve Diyâ el- Makdisî el-Muhtâre'de Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla bildirdiğine göre İbn Abbâs: (.....) âyetini açıklarken: "Buradaki nikahtan kasıt, evlilik değil cinsel ilişkidir. Kişi helali olmayan biriyle ilişkiye girdiği zaman bunu ancak zani veya müşrik biri olarak yapar" demiştir. "...Bu, müminlere haram kılınmıştır" âyetini açıklarken: "Haram kılınan şey, zinadır" demiştir. İbn Ebî Hâtim, Mükâtil'den bildirir: Müslümanlar Mekke'den Medine'ye hicret ettikleri zaman çok azı hariç yokluk içindeydiler. O zamanlar Medine'de fiyatlar yüksek, geçim de zordu. Medine sokaklarında Ehl-i kitâb'dan olsun Ensâr'ın cariyelerinden olsun açıkça zina eden kadınlar da vardı. Bunlar arasında Abdullah b. Ubey'yin cariyesi Umeyye ve Umeyye'nin kızı Müseyke de vardı ki Müseyke, Ensâr'dan bir adamın cariyesiydi. Zinayla geçinen böylesi kadınlar da zina ettikerine dair kapılarına işaret koymuşlardı. Zina eden bu kadınlar da Medine'nin cömert ve hayır sahibi kimselerindendi. Hicret eden Müslümanlardan bazıları içinde bulundukları sıkıntıdan dolayı bu kadınların kazançlarından faydalanmak istediler. Birbirlerine: "Zina eden bu kadınlarla evlensek de onların kazançlarından biz de faydalansak" derken, bazıları: "Bunu Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) soralım" dediler. Sonrasında Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) geldiler ve: "Yâ Resûlallah! İçinde bulunduğumuz yoksulluktan dolayı büyük bir sıkıntı içindeyiz. Yiyecek bile bulamıyoruz. Çarşıda da Ehl-i kitâb'dan veya onların ve Ensâr'ın cariyelerinden zina eden ve geçimini bu şekilde kazanan kadınlar var. Durumumuz düzelene kadar onlarla evlenip kazançlarından faydalanabilir miyiz? Kazançlarına ihtiyacımız kalmadığı zaman da onlardan ayrılırız" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini indirdi. Bu âyetle de Müslümanların açık bir şekilde zina eden kadınlarla evlenmeleri haram kılındı. İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Cahiliye döneminde zinayla geçinen fahişe kadınlar vardı. Bunlardan biri de Ümmü Mehzûl adında bir kadındı ve çok güzeldi. Müslümanlardan fakir olanlardan bazıları da kazançlarından faydalanmak için böylesi kadınlarla evlenirlerdi. Bu âyetle Yüce Allah Müslümanların böylesi kadınlarla evlenmesini haram kıldı." Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Süleymân b. Yesâr: "Zina eden erkek ancak, zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini açıklarken: "Cahiliye döneminde fahişelik eden bazı kadınlar vardı. Yüce Allah bu âyetle Müslümanların böylesi kadınlarla evlenmesini haram kıldı" demiştir. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr, Atâ'dan bildirir: "Cahiliye döneminde filan oğullarının fahişeleri, filan oğullarının fahişeleri gibi açıkça zina eden kadınlar vardı. Yüce Allah bu konuda: "Zina eden erkek ancak, zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini indirdi. Yüce Allah İslam dini ile bu kadınlarla evlenmeye yönelik hükmünü vermiş oldu. " Atâ'ya: "Bunu İbn Abbâs'a dayanarak mı söylüyorsun?" diye sorulunca: "Evet!" dedi. İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Mücâhid: "Zina eden erkek ancak, zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: Bazı erkekler cahiliye döneminden beri açıkça fahişelik yapan kadınlarla zina etmek istiyorlardı. Kendilerine: "Yapmak istediğiniz şey haramdır" denilince bu sefer onlarla evlenmeyi istediler. Bunun üzerine Yüce Allah bu âyeti indirdi ve onlarla evlenmeyi haram kıldı. Abd b. Humeyd, Mücâhid'den bildirir: İslam'ın ilk dönemlerinde bazıları zina ederlerdi. Zina haram kılınınca bunlar: "Daha önce zina ettiğimiz kadınlarla evlenelim mi?" dediler. Bunun üzerine Yüce Allah: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini indirdi. İbn Ebî Şeybe ve Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Dahhâk: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini açıklarken: "Buradaki nikahtan kasıt, bilinen manasıyla evlilik değil zinadır" demiştir. Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Saîd b. Cübeyr: Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini açıklarken: "Kişi zina ettiği zaman ancak kendisi gibi zinakâr veya müşrik olan birisiyle zina ediyor demektir" demiştir. İbn Ebî Şeybe, İkrime'den bunun aynısını bildirir. İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Abbâs bu âyeti açıklarken şöyle demiştir: "Kıble ahalisinden zina eden bir adam, ancak kendisi gibi kıble ahalisinden olan zinakâr bir kadınla veya kıble ahalisinden olmayan müşrik bir kadınla zina eder. Kıble ahalisinden zina eden bir kadın da ancak kendisi gibi kıble ahalisinden olan zinakâr bir adamla veya kıble ahalisinden olmayan müşrik bir adamla zina eder. Zina da müminlere haram kılınmıştır." Saîd b. Mansûr, Mücâhid'den bildirir: Yüce Allah zinayı haram kıldığında fahişelik yapan bazı kadınlar çok güzeldi. Bazıları: "O zaman biz de gider onlarla evleniriz" deyince Yüce Allah: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini indirdi. Ahmed, Abd b. Humeyd, Ebû Dâvud Nâsih'de, Nesâî, İbn Cerîr, İbnu'l- Münzir, İbn Ebî Hâtim, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhakî Sünen'de Abdullah b. Amr'dan bildirir: Ümmü Mehzûl adında bir kadın vardı. Bu kadın birileriyle dost hayatı yaşar, ancak dost edindiği adamın masraflarını karşılama şartını da koşardı. Hazret-i Peygamber'in (sallallahü aleyhi ve sellem) ashâbından bir adam bu kadınla evlenmek isteyince Yüce Allah: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini indirdi. Abd b. Humeyd, Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Hâkim, İbn Merdûye ve Beyhaki, Amr b. Şuayb'dan, o babasından, o da dedesinden bildirir: Mekke'den Medine'ye esir taşıyan Mersed adında biri vardı. Mekke'de, Anâk adında, Mersed'in dostu olan fahişe bir kadın da bulunuyordu. Mersed, Mekke esirlerinden birine, kendisini Mekke'ye taşıyacağına dair söz vermişti." Mersed şöyle anlatır: "Mehtaplı bir gecede Mekke duvarlarından bir duvarın dibine geldim. Anâk da gelip duvar dibindeki karaltımı görünce yanıma geldi. "Mersed! Sen misin?" diye seslenince: "Evet! Benim" karşılığını verdim. Bunun üzerine bana: "Hoş geldin! Buyur bu gece bizde kal" dedi. "Ey Anâk! Yüce Allah zinayı haram kıldı" karşılığını verdim. Bunun üzerine: "Ey oba halkı! Bu adam sizin esirlerinizi kaçırıyor!" diye bağırmaya başladı. Bu bağırması üzerine peşimden sekiz kişi çıktı. Handeme yolunu tutup bir yarığa veya mağaraya vardım ve içine girdim. Gelip başucumda durdular. Hatta başımın üzerine işediler, ancak Yüce Allah bana karşı gözlerini kör etti. Sonra da geri döndüler. Ben de Medine'ye götürmeye söz verdiğim kişinin yanına geldim onu taşıyıp yola koyuldum. Medine'ye ulaştığımda Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına geldim ve: "Yâ Resûlallah! Anâk'la evlenebilir miyim?" diye sordum. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana hiçbir cevap vermedi. Ancak: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyeti nazil olunca Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem)bana: "Ey Mersed! Zina eden bir erkek, ancak zinakâr veya müşrik olan bir kadınla evlenebilir. Zina eden bir kadın da ancak zinakâr veya müşrik olan bir erkekle evlenebilir. Yüce Allah da zinayı müminlere haram kıldı. Sen o kadınla evlenme!" buyurdu. İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Abdullah b. Amr: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Fahişelik yaptıkları bilinen bazı kadınlar vardı. Bazı yoksul Müslümanlar da böylesi kadınlarla evlenir, kadınlar onların geçimini karşılardı. Yüce Allah da bu âyetle Müslümanlara böylesi bir evliliği yasakladı." Ebû Dâvud Nâsih'de, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve Beyhaki, İbn Abbâs'tan bildirir: "Cahiliye döneminde aleni bir şekilde fahişelik yapan kadınlar hakkında nazil oldu. Bunlar müşrik fahişelerdi. Yüce Allah müminlerin bunlarla evlenmesini haram kıldı." İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye, İbn Abbâs'ın azatlısı Şu'be'den bildirir: İbn Abbâs'ın yanındayken bir adam geldi ve şöyle dedi: "Bir kadının peşine düştüm ve onunla Yüce Allah'ın bana haram kıldığı bir şey (zina) yaptım. Ancak Allah'ın da ihsanıyla tövbe ettim ve onunla evlenmek istedim. Fakat insanlar bana: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." diyorlar." Bunun üzerine İbn Abbâs şu karşılığı verdi: "Bu âyet senin anlattığın konu hakkında değildir. Açıkça fahişelik yapan ve insanlar içinde tanınmaları için kapılarına işaretler koyan kadınlar vardı. Yüce Allah onlar hakkında bu âyeti indirdi. Sen dediğin kadınla evlenebilirsin ve bir günahı varsa benim boynumadır." İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbn Ebî Hâtim ve Beyhaki, Saîd b. Cübeyr'den bildirir: "Cahiliye döneminde fahişelik yapan bazı kadınlar vardı. İslam dini geldikten sonra Müslümanlardan bazıları böylesi kadınlarla evlenir, kadınlar onların geçimini karşılardı. Bunun üzerine Yüce Allah: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..."âyetini indirdi. Ebû Dâvud, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, İbn Adiy, Hâkim ve İbn Merdûye'nin Ebû Hureyre'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Zina etmiş ve ceza olarak değnek yemiş biri ancak kendisi gibi zina etmiş ve cezalandırılmış biriyle evlenebilir" buyurmuştur. İbn Ebî Şeybe ve Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Yaptığı zina gizli kalmış olan kişi değil, zinadan dolayı ceza yemiş kişi, ancak yine kendisi gibi cezalandırılmış biriyle evlenebilir." İbn Ebî Şeybe, Saîd b. Mansûr ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre adamın biri bir kadınla evlendi. Daha sonra zina etti ve had uygulanarak kendisine değnek atıldı. Bu adamı Ali b. Ebî Tâlib'e getirdiklerinde adamı karısından ayırdı ve ona: "Ancak senin gibi zinadan dolayı değnek yemiş birisiyle evlenebilirsin" dedi. Ahmed ve Nesâî'nin İbn Ömer'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah kıyamet gününde, anne babasına asi olan kişiye, erkeğe benzemeye çalışan kadına ve deyyûs olana dönüp bakmaz." İbn Mâce ve İbn Adiy, Enes'ten bildirir: Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem): "Yüce Allah'ın huzuruna pak ve tertemiz bir şekilde çıkmak isteyen kişi hür (ve temiz) kadınlarla evlensin" buyurmuştur. Ebû Ubeyd Nâsih'de, Saîd b. Mansûr, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, Ebû Dâvud Nâsih'de, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Saîd b. el-Müseyyeb: "Zina eden erkek, ancak zina eden veya Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenir..." âyetini açıklarken şöyle demiştir: "Bu âyetin daha sonra gelen: "Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfü geniş olandır, hakkıyla bilendir" âyetiyle neshedildiği söylenir." |
﴾ 3 ﴿