45

"Kitaptan sana vahyolunanı oku; namaz kıl; muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar. Allah'ı anmak en büyük şeydir! Allah yaptıklarınızı bilir."

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar..." âyetini açıklarken: "Namazda, Allah'a karşı masiyetleri yasaklama ve azarlama vardır" dedi.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Ebu'l-Âliye: "Muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar..." âyetini açıklarken şöyle dedi: "Namazda üç haslet vardır. Bunlardan biri ihlâs biri Allah korkusu ve biri Allah'ı zikretmektir. Eğer bir namazda bu üç hasletten biri yoksa o namaz namaz değildir. İhlâs iyiliği emreder, Allah korkusu da kötülükten alıkoyar. Allah'ın zikri olan Kur'ân okumakta, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklar."

Abd b. Humeyd ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Rabî b. Enes bu âyeti: (.....) şeklinde okurdu.

İbn Ebî Hâtim ve İbn Merdûye, İmrân b. Husayn'dan bildirir: Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem): "Muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar..." âyetini açıklaması sorulunca: "Kimin namazı kendisini hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoymuyorsa o namaz namaz değildir" buyurdu.

İbn Ebî Hâtim, Taberânî ve İbn Merdûye'nin İbn Abbâs'tan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kimin namazı kendisini-hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoymuyorsa o namaz onu ancak Allah'dan uzaklaştırır" buyurmuştur.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve Beyhakî'nin Şuabu'l-İmân'da Hasan(-ı Basrî)'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kimin namazı kendisini hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoymuyorsa o namaz namaz değildir" buyurmuştur. Başka bir lafızda ise: "O namaz onu ancak Allah'dan uzaklaştırır" şeklindedir.

Hatîb'in Ruvât-ı Mâlik'te İbn Ömer'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kimin namazı kendisine iyiliği emredip kötülükten alıkoymuyorsa o namaz onu ancak Allah'dan uzaklaştırır" buyurmuştur.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr ve İbn Merdûye'nin zayıf bir senetle İbn Mes'ûd'dan bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Namaza itaat etmeyenin namazı yoktur. Namaza itaat ise, namazın hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoymasıdır" buyurmuştur.

İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Mes'ûd'a: "Filan kişi namazı uzatıyor" denilince: "Namaz ancak kendisine itaat edene fayda sağlar" dedi ve: "...Muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar..." âyetini okudu.

Saîd b. Mansûr, Ahmed Zühd'de İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, Taberânî ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre İbn Mes'ûd: "Kimin namazı kendisine iyiliği emredip kötülükten alıkoymuyorsa o namaz onu ancak Allah'dan uzaklaştırır" dedi.

Ahmed, İbn Hibbân ve Beyhaki, Ebû Hureyre'den bildirir: "Bir kişi Hazret-i Peygamber'e (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip: "Filan kişi gece namazı kılıyor ve gündüz vakti hırsızlık ediyor" dedi. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Namazı onu dediğin şeyden alıkoyacaktır" buyurdu.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "Ey Âdemoğlu! Namaz dediğin, kişiyi hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar. Eğer namazın seni hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoymuyorsa namaz kılmıyorsun demektir" dedi.

İbn Cerîr'in Hasan(-ı Basrî)'den bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kim namaz kılar da namazı kendisini hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoymazsa o namaz onu ancak Allah'dan uzaklaştırır" buyurmuştur.

İbn Cerîr ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Ebû Avn el-Ensârî: "...Muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar. Allah'ı anmak en büyük şeydir! Allah yaptıklarınızı bilir" âyetini açıklarken: "Eğer namazda isen iyilik üzeresin demektir. Zira namaz seni hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar. İçinde bulunduğun Allah'ın zikri ise en büyüktür" dedi.

Abd b. Humeyd, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Hammâd b. Ebî Süleyman: "...Muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar..." âyetini açıklarken: "Namazda olduğun sürece seni bunlardan alıkoyar" dedi.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Ömer: "... Muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve fenalıktan alıkoyar...' âyetini açıklarken: "Burada mescidlerde okunan Kur'ân kastedilmektedir" dedi.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetini açıklarken: "Allah'ın, kendisini anan kullarını anması, onların kendisini anmasından daha yücedir" dedi.

Firyabî, Saîd b. Mansûr, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir, İbn Ebî Hâtim, Hâkim ve Beyhakî Şuabu'l-İmân'da Abdullah b. Rabî'a'dan bildirin İbn Abbâs bana: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetinin açıklamasını sorunca: "Allah'ı zikretmek tesbih, tehlil ve tekbirle olur" dedim. O: "Hayır, Allah'ın sizi zikretmesi sizin onu zikretmenizden daha büyüktür" dedi ve: "...Beni anın ki ben de sizi anayım..." âyetini okudu.

İbn Ebî Şeybe, Abdullah b. Ahmed'in Zühd'e zevâid olarak ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre İbn Mes'ûd: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..."âyetini açıklarken: "Allah'ın kulu zikretmesi, kulun onu zikretmenizden daha büyüktür" dedi.

İbnu's-Sünnî, İbn Merdûye ve Deylemî'nin İbn Ömer'den bildirdiğine göre Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetini açıklarken: "Allah'ın sizi zikretmesi sizin onu zikretmenizden daha büyüktür" buyurdu.

İbn Ebi'd-Dünyâ ve Beyhakî'nin bildirdiğine göre Atiyye: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetini açıklarken: "Bu âyet: "...Beni anın ki ben de sizi anayım..." âyeti mânâsındadır. Allah'ın sizi zikretmesi, sizin onu zikretmenizden daha büyük bir durumdur" dedi.

Abd b. Humeyd, İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre Mücâhid: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetini açıklarken: "Namazda olsun başka şeyde olsun, Allah'ın kulu zikretmesi, kulun Rabbini zikretmenizden daha büyüktür" dedi.

Abd b. Humeyd'in bildirdiğine göre Hasan(-ı Basrî): "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetini açıklarken: "Eğer siz Allah'ı zikrederseniz, Allah'ın sizi zikretmesi sizin kendisini zikretmenizden daha büyüktür" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr, Câbir'den bildirir: Ebû Kurre'ye: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetinin açıklamasını sorduğumda: "Allah'ın sizi zikretmesi, sizin onu zikretmenizden daha büyük bir durumdur" dedi.

İbn Cerîr, İbnu'l-Münzir ve İbn Ebî Hâtim'in bildirdiğine göre İbn Abbâs: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetini açıklarken şöyle dedi: "Bu âyette iki vecih vardır: Allah'ı zikretmek her şeyden daha büyüktür. Başka bir lafızda ise: "Allah'ın haram kıldığı bir şeyde Allah'ı anmak (ve haramı terk etmek) en büyüktür. Allah'ın sizi anması da, sizin onu anmanızdan daha büyüktür."

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Ebû Mâlik: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetini açıklarken: "Allah'ın namazdaki kulunu zikretmesi, (kulun kıldığı) namazdan daha büyüktür" dedi.

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." âyetini açıklarken: "Hiçbir şey Allah'ın zikrinden daha büyük değildir" dedi.

Ziıhd'de Ahmed ve İbnu'l-Münzir'in bildirdiğine göre Muâz b. Cebel: "İnsan Allah'ın azabından kurtulmak için Allah'ı zikretmekten daha güzel bir şey yapmamıştır" dedi. Bunun üzerine kendisine:, "Allah yolunda yapılan cihadda mı?" diye sorulunca: "Ölünceye kadar kılıç vursa bile, zîra Allah kitabında: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." buyurmaktadır" karşılığını verdi.

Saîd b. Mansûr, İbn Ebî Şeybe, İbnu'l-Münzir, Hâkim Kunâ'da Beyhakî Şuabu'l-İmân'da Antere'den bildirir: İbn Abbâs'a "En üstün amel hangisidir?" dediğimde şöyle dedi: "Allah'ı anmak en büyük şeydir. Bir grup Allah'ın kitabını öğrenip onu tedris etmek için Allah'ın evlerinden bir evde oturursa mutlaka onları melekler kanatlarıyla gölgelendirir. Bu hâlde oldukları müddetçe Allah'ın misafirleridirler. Başka bir konuya geçene kadar bu hep böyle devam eder. Kişi ilim öğrenmek için bir yola çıktığı zaman mutlaka Allah ona Cennete giden yolu kolaylaştırır."

İbn Ebî Şeybe ve İbn Cerîr, Ebu'd-Derdâ'dan bildirir: Dikkat edin! Amellerinizin en hayırlısını, Allah katında en değerlisini, derecenizi yükselten, düşmanla savaşmanızdan, onların boyunlarınızı vurmasından ve sizin onların boyunlarını vurmanızdan, sadaka olarak altın ve gümüş vermenizden daha hayırlı olan bir şeyi size haber vereyim mi?" dediğinde: "Nedir o ey Ebu'd-Derdâ!" dediler. Bunun üzerine Ebu'd-Derdâ: "Allah'ı zikretmektir. "Allah'ı anmak en büyük şeydir" dedi.

İbn Cerîr ve Beyhaki, Ümmü'd-Derdâ'dan bildirir: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..." Namaz kılman, oruç tutman ve yaptığın her hayırlı şey Allah'ı anmaktır. Sakındığın her kötü şeyde Allah'ı anmaktır. Bunlardan en üstünü de Allah'ı tesbih etmektir.

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Selmân'a: "En üstün amel nedir?" diye sorulduğunda: "Sen Kur'ân'da: "...Allah'ı anmak en büyük şeydir..."âyetini okumadın mı? Allah'ı anmaktan daha büyük bir şey yoktur" karşılığını verdi.

45 ﴿